Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5262
Karar No: 2016/326
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/5262 Esas 2016/326 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davada sözleşmenin haksız feshi sonucu irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin, hakedişten kalan alacağın, süre uzatımı ve keşif artışı nedeniyle doğan hak ve alacakların, sözleşme dışı imalâtın, ihalelerden haksız yasaklama kararı sonucu uğranılan menfi zararın, ticari itibar kaybı nedeniyle manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, asıl davada teminat mektubuna ilişkin kısmının kabulüne, diğer taleplerin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, asıl davada davacı ortak girişimin idarece verilen ek süreye rağmen imalâtı tamamlayamamış olmasına, davalı ve birleşen davada davacı idarenin de yükleniciye fesih uyarısından sonra sözleşmeyi feshetmeden uzun süre bekleyip ve yeniden ek süreye vermeden sözleşmeyi feshetmek suretiyle usul ve yasaya aykırı davranmış bulunmasına göre, tarafların aşağıdaki temyiz itirazları reddedilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme süresinin feshinde baz alınan kanun maddesi 4734 sayılı Kanun'un 26. maddesidir.
15. Hukuk Dairesi         2014/5262 E.  ,  2016/326 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı birleşen dosya davalıları vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalıları vekili Avukat ... ile davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat .... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davada, sözleşmenin haksız feshi sonucu irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin, hakedişten kalan alacağın, süre uzatımı ve keşif artışı nedeniyle doğan hak ve alacaklarının, sözleşme dışı imalâtın, ihalelerden haksız yasaklama kararı sonucu uğranılan menfi zararın, ticari itibar kaybı nedeniyle manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
    Davalı cevabında, ödemelerin mevzuata uygun yapıldığını, davadaki taleplerin kabulünün mümkün olmadığını belirtmiş, davanın reddini savunmuş, birleşen davasında, yükleniciye fazla ödenen 181.489,72 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece asıl davada teminat mektubuna ilişkin kısmının kabulüne, diğer taleplerin reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, asıl davada davacı ortak girişimin idarece verilen ek süreye rağmen imalâtı tamamlayamamış olmasına, davalı ve birleşen davada davacı idarenin de yükleniciye fesih uyarısından sonra sözleşmeyi feshetmeden uzun süre bekleyip ve yeniden ek süreye vermeden sözleşmeyi feshetmek suretiyle usul ve yasaya aykırı davranmış bulunmasına, böylece akdîn feshinde tarafların ortak kusurlarının kabulünde isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.

    2-Taraflar arasında düzenlenen 05.12.2000 tarihli sözleşmeyle davacı ortak girişim tarafından yapımı kabul edilen planlama mühendislik hizmetleri işinin 780 takvim gününde tamamlanması kararlaştırılmıştır. Buna göre sözleşme süresi 22.01.2003 tarihinde sona ermektedir. Davalı iş sahibi idareden kaynaklanan nedenlerle 22.12.2003 tarihine kadar süre sonu uzatılmış ancak uzatılan üreye rağmen davacı ortak girişim işi tamamlayamamıştır. Davalı idare çeşitli tarihli yazılarıyla iş programına uyulmasını istemiş, 25.12.2003 tarihli ihtarla da cezalı süreye girdiklerini, bu sürede de tamamlanamaz ise sözleşmenin 18. ve 19. md. hükümlerinin uygulanacağının, kısaca yani 30 günlük cezalı sürede tamamlanamaz ise sözleşmenin feshedileceği uyarısında bulunmuş, 23.01.2004 tarihli ihtarında da aynı uyarılarını tekrarlamış, cezalı sürenin 22.01.2004 tarihinde dolduğunu bildirmiş, fesih işlemi yapılmadan 17.05.2004 tarihine kadar beklenmiş, bu tarihte yeni bir süre tanınmadan sözleşme feshedilmiştir. Görülüyor ki yüklenici girişiminin cezalı süreye girmesinden sonra da işe devamı beklenmiş, yüklenici de bu sürede işe devam ettiğini bildirmiştir. Kesin hesapta bu imalâtın da dikkate alınmasını istemiştir. Nitekim davalı idarece oluşturulan tasfiye heyetince 09.08.2004 tarihinde düzenlenen tutanağa göre fesih tarihine kadar işin tamamlanma oranının %73,5 olduğu 21.10.2004 tarihli olurla saptanmış, eki hakedişte yükleniciye 181.489,72 TL fazla ödeme yapıldığı anlaşılmış, 14.12.2004 tarihli yazıyla 15 gün içinde ödenmesi yükleniciden talep edilmiştir. İdarece düzenlenen bu belgelerden fesih kesin hesabının 2004 yılı sonunda çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda fesih tarihi itibariyle kesin hesabın çıkartılması gerekirken 2003 yılının ikinci dönemine ait katsayı esas alınmak suretiyle çıkartılması doğru olmamıştır.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş, son bilirkişilerden ek rapor alınarak davacının kanıtlayabildiği kesin hesap tarihine kadar kabul edilebilir imalâtı da gözetilerek kesin hesabın feshin yapıldığı 14.05.2004 tarihi itibariyle yani 2004 yılı ilk yarısının kat sayısı esas alınarak çıkartılması, davalı idarenin 14.12.2004 tarihli yazısının yükleniciye tebliğ tarihi araştırılarak bu tarihe 15 günlük ödeme süresi eklendikten sonra bulunacak temerrüd tarihinden itibaren faiziyle karşı davada hüküm altına alınmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve bilirkişi görüşüyle bağlı kalınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalılarına ve davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    .

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi