Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/26497 Esas 2018/9 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26497
Karar No: 2018/9
Karar Tarihi: 15.01.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/26497 Esas 2018/9 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir alacaklı, altı adet çek dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattı. Ancak, borçlu şirket yetkililerine ait olmayan imzaların atıldığı belirlendi ve mahkeme borçlu şirketin sorumlu tutulamayacağına karar verdi. Vekilin özel yetkilendirilmedikçe kambiyo taahhüdünde bulunamayacağına dair Türk Borçlar Kanunu'nun 504/3. maddesi ve kambiyo taahhüdü altına girmesi için özel yetkisine dair vekaletname bulunması gerektiği belirtilen 551. madde detaylı olarak açıklandı. Sonuç olarak, borçlunun temyiz itirazları kabul edildi ve mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri Türk Borçlar Kanunu'nun 504/3. ve 551. maddeleridir.
12. Hukuk Dairesi         2016/26497 E.  ,  2018/9 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından altı adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çeklerdeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek itirazda bulunduğu, alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde; ..."un, şirket yetkilisi olan kardeşi ..."un sözlü yetkilendirmesi ile takibe konu çekleri düzenlediğini beyan ettiği, mahkemece; çeklerdeki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığının anlaşılması üzerine, ..."un isticvabı yoluna gidilerek itirazın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Takip dayanağı çeklerin keşide tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun"un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre, vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa, asil adına çek tanzim edebilir. Çekin "vekaleten" imzalandığı yazılmasa dahi, vekalet veren, vekil tarafından imzalanan çekten dolayı sorumludur.
    Somut olayda, takibe konu çeklerdeki imzaların, şirket yetkilileri ... ve ... tarafından atılmadığı 10.03.2015 ve 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Çekleri düzenlediği iddia edilen ..."a, şirket adına kambiyo senedi düzenlemesi hususunda yetki verildiğine dair vekaletname de bulunmamaktadır. Bu nedenle, ... tarafından düzenlenen çeklerden dolayı borçlu şirket sorumlu tutulamaz.
    O halde, mahkemece, borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, borçlu şirket adına imza yetkisi bulunmayan ..."un isticvabı ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.