14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9538 Karar No: 2019/6929 Karar Tarihi: 22.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9538 Esas 2019/6929 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/9538 E. , 2019/6929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu 5090 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın öncelikle aynen taksim suretiyle, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ..., ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu 5090 ada 2 parsel sayılı taşınmazda (2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine göre belirtme) kamulaştırma şerhi bulunduğu, kamulaştırma ile ilgili belgeler getirtilmeden mahkemece karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davaya konu parselle ilgili kamulaştırma belgelerinin getirtilmesi, kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilmesi ve taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlara uyulmadan noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.