4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5659 Karar No: 2020/5545 Karar Tarihi: 02.06.2020
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/5659 Esas 2020/5545 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2016/5659 E. , 2020/5545 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligatın Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre öncelikle sanığın beyan ettiği en son adrese yapılması gerekirken doğrudan MERNİS adresine yapılmış olması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, mahkemesince verilen 28.01.2016 tarihli temyiz isteğinin reddine ilişkin ek kararın hukuksal değerden yoksun olduğu kabul edilerek sanığın eski hale getirme ve temyiz isteğinin süresinde olduğu belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçların, TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca hükmolunan hakaret ve 106/1-1. maddesi uyarınca tehdit olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. maddesi uyarınca engel bulunduğu anlaşılmakla, tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, her iki suç yönünden de uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, hakaret ve tehdit suçları yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hükümler yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Kabule göre; a- sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından; sanığın aşamalarda mağdura yönelik tehdit içerikli sözler söylemediğini savunması, olayın tek tanığı ve tarafların müşterek çocukları olan tanık..."in duruşmada; sanığın, mağdur olan annesini tehdit edip etmediğini hatırlamadığını beyan etmesi karşısında mağdurun beyanlarının ne şekilde sanık savunması ve tanık beyanına üstün tutulduğu yeterince açıklanıp tartışılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, b-TCK"nın 62. maddesindeki ölçütler kapsamında yeterli değerlendirme yapılmadan, duruşmada da herhangi bir olumsuzluğu görülmeyen sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, c-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.