
Esas No: 2020/15018
Karar No: 2022/11864
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/15018 Esas 2022/11864 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında açılan hakaret suçu davası dosyası incelendi. Sanık yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği için kesinleşmedi. Bu nedenle zamanaşımı durmadı ve denetim süresi başlamadığından kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemedi. Hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, dolayısıyla mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmediği belirtildi. Son işlem olarak sanığın sorgusunun yapıldığı tarih, dava zamanaşımını aştığından sanık hakkındaki kamu davası düşürüldü.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleri kararında açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın yokluğunda verilen, 11/09/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın bildirdiği en son adrese tebliğe çıkartıldığı ve tebligatın iade edilmesinin akabinde aynı adreste Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ yapıldığı ancak Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, daha önce o adrese geçerli bir tebligatın yapılmış olması gerektiği dolayısıyla usulüne uygun şekilde yapılmış bir tebligat bulunmadığından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmü açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı, Yerel Mahkemece hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sanığın 28/06/2013 tarihli sorgusuna göre, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği,
Anlaşıldığından; sanık ... müdafisinin temyiz sebepleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnamaye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 10/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.