Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4543 Esas 2021/3549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4543
Karar No: 2021/3549
Karar Tarihi: 02.06.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4543 Esas 2021/3549 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, Ceza Dairesi tarafından verilmiş olup, silahlı terör örgütüne üye olma suçu işleyen sanığın mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak şekilde eksiksiz olarak sergilendiği sonucuna varılmıştır. Ancak temel cezanın teşdiden tayini suretiyle fazla cezaya hükmedildiği gerekçesiyle hüküm BOZULMUŞTUR. Suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, bozma nedeni, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddelerinden bahsedilmektedir.
16. Ceza Dairesi         2020/4543 E.  ,  2021/3549 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla; sanık ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde
    kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç, saik ve dosya kapsamına göre alt sınırdan ceza tayini gerekirken, temel cezanın teşdiden tayini suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, bozma nedeni, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.