Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4273
Karar No: 2021/3691
Karar Tarihi: 15.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/4273 Esas 2021/3691 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2020/4273 E.  ,  2021/3691 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığına değinilerek, çekişmeli taşınmazların en eski tarihli ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, orman sayılan yerlerden olup olmadıklarının, orman değil ise davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemince incelenerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava tarihinden sonra başlayan kadastro çalışmaları sırasında tescil davasına konu olan taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı verilerek dosya Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde aktarılan dava dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, ... ili, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında kalan çekişmeli 293 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 19.04.2017 havale tarihli, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 13.627,24 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına, geriye kalan bölümünün ise orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 275 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 19.04.2017 havale tarihli, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 4.883,03 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına, geriye kalan bölümünün ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 19.04.2017 havale tarihli, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (E) harfiyle gösterilen 821,34 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine "yeni ...-... karayolu planı kapsamında kaldığı" hususunda şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ..., Orman İdaresi ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmediği gibi verilen karar da usul ve kanuna da aykırıdır. Şöyle ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26. maddesinde, Kadastro Mahkemesinin görevinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı açıklanmış; 27. maddesinde ise yerel hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği belirtilmiştir. Somut olayda, tescil davasına konu edilen ve temyize konu (B) harfli taşınmazı kapsar şekilde, bozma ilamı sonrasında, idari yoldan 275 ada 3 parsel sayılı ham toprak vasfıyla Hazine adına tapu kaydı oluşturulmuştur. (E) harfli taşınmaz halen tescil harici alanda bulunmakta olup, dava tarihinden sonra yapılan ...’nün yeni ...-... karayolu kamulaştırma planında kalmaktadır. (A) harfli taşınmaz ise, bozma ilamı sonrasında yörede başlayan kadastro çalışmaları sırasında, orman vasfında olduğu ancak kadastrodan önce davalı olduğu belirtilmek suretiyle vasıf, yüzölçüm ve malik hanesi açık bırakılarak kadastro tutanağı düzenlenen 293 ada 1 nolu parsel sınırları içinde kalmaktadır. Her ne kadar, genel mahkemece (A), (B), (E) harfli taşınmazların tamamı yönünden kadastro tutanağı düzenlendiği düşüncesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve Kadastro Mahkemesince de esasa ilişkin hüküm kurulmuşsa da, Kadastro Mahkemesi sadece (A) harfli taşınmaz yönünden açılan davaya bakmakla görevli olup, (B) ve (E) harfli taşınmazlar yönünden kadastro tutanağı düzenlenmediğinden açılan davanın genel mahkemede görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bunun yanında, (A) harfli taşınmaz yönünden Kadastro Mahkemesi görevli ve esasa ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi 3. fıkrasına göre yasal ilanlar yaptırılmamış, yörede 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre tahdit yapıldığından en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmazın durumu incelenerek orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmemiş, imar durumu araştırılmamıştır.
    O halde; Mahkemece, öncelikle (B) ve (E) harfli taşınmazlar yönünden görevsizlik kararı verilmeli, 293 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 3402 sayılı Kanun"un 11. maddesinde yazılı şekle uygun olarak askı ilanı yaptırılmalı, çekişmeli (A) harfli taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, ilk hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı araştırılmalı, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile davadan/imar planı kapsamında ise imar planına alınma tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı, zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır. Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı, dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Kabule göre de; çekişmeli 293 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçüm hanesi açık olup, davacı adına tesciline karar verilen (A) harfli bölüm ifraz edildikten sonra bakiye yüzölçüm belirtilerek tescil hükmü kurulması gerekirken kalan kısmın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi