10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25464 Karar No: 2014/27755
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/25464 Esas 2014/27755 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/25464 E. , 2014/27755 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Kozan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Tarihi : 09.10.2014 No : 2013/613-2014/663
Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun"un 4,b/4. maddesi kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlandırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, bozma üzerine, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Talebe konu dönemin, 01.11.1995–27.03.2011 tarihleri arasına dair olduğu davada, bozma öncesi ilk kararın 01.11.1995–30.12.2003 dönemleri hakkında tesis edildiği, kararın Dairemizin 2013/2894 – 19299 sayılı ilamı ile tevkifat bulunmayan 01.01.1996 sonrası hakkında tarımsal faaliyetin yöntemince araştırılması gerektiğinden ve 6111 sayılı Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlandırılması istemi hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, Mahkemece, anılan bozma ilamına uyma kararı verildikten ve bozma doğrultusunda tarımsal faaliyet araştırmsı yaptıktan sonra yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. Uzun yıllardan beri Yargıtay’ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usuli kazanılmış hak müessesesi, usul hukukun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir. Bu hukuki kuralın ancak iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri, mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı çıkması; diğeri de, 04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlendiği üzere, hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır. Olayda; Hukuk genel Kurulunun bozma kararına uyulmakla, meydana gelen usuli kazanılmış hakkın sonuç doğurmayacağı haller de söz konusu değildir. Böylece, ilk karar hakkında bozmaya konu edilmeyen 01.11.1995-01.01.1996 dönemi yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmaksızın hüküm tesisi ile yine bu dönem hakkında 6111 sayılı Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlandırılması istemi hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. 01.11.1995-01.01.1996 dönemi sonrası hakkında ise, herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı ve bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunmadığı anlaşılan davacı hakkında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle