Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22110
Karar No: 2016/2022
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/22110 Esas 2016/2022 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/22110 E.  ,  2016/2022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ve Cins Tashihi

    ... A.Ş. ile ... ve ... aralarındaki muhdesatın tespiti ve cins tashihi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.03.2013 gün ve 263/130 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... vekili, imar yoluyla oluşan 606 ada 3 parsel üzerindeki binanın kredi borçlusu ...a ait olup, icra satışı neticesinde vekil eden bankaya geçtiğini, davalının haksız olarak ortaklığın giderilmesi davası açtığını ileri sürerek vekili, taşınmazın üzerindeki muhdesatın tespitine, taşınmazın cinsinin bahçeli betonarme ev olarak tashihine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... ile davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir(6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; muhdesat tespiti ve cins tashihi isteğine ilişkindir.
    1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik olmadığına, dava konusu parsel üzerindeki kredi borçlusu ..."a ait 1959/2400 pay 31.10.2008 tarihinde icra satışı nedeniyle davacı ..."na satıldığına, satışın yapıldığı tarihte taşınmaz üzerindeki 3 katlı ev mevcut olduğuna, banka tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda taşınmaz üzerindeki ev belirtildiğine, tapu kaydında tarla niteliğinde kayıtlı bulunması nedeniyle cinsi ev ve arsa olarak düzeltildiğine göre, temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak davacı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; taşınmaz kredi borçlusu adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı iken, 1959/2400 pay davacı bankaya icra satışı nedeniyle devredilmiş, imar yoluyla 04.04.2007 tarihinde paydaş olan davalı ... adına kayıtlı 236
    le yine davacı banka adına tescil edilmiş ve davacının taşınmaz üzerindeki payı 2195/2400 oranına yükselmiştir.İmar yoluyla 04.04.2007 tarihinde taşınmaz üzerinde 205/2400 oranında pay sahibi olan davalı ..."ın muhdesat üzerinde hakkı bulunduğu ileri sürülmediği gibi davalı ... vekili de savunmasında bu yönde bir açıklamada bulunmamıştır.
    Bundan ayrı; mahallinde taşınmaz başında yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıklar ise;üzerindeki binanın kredi borçlusu Abdullah"a ait olduğunu, icra borçları nedeniyle satıldığını, üzerindeki evin babası davalı ... tarafından kredi borçlusu Abdullah"a hibe edildiğini bildirmişlerdir.
    O halde, tapu kayıtları,banka kredisine esas ekspertiz raporları ile dosya kapsamına göre, taşınmaz üzerindeki muhdesatın öncesinin borçlu dava dışı ..."a ait olduğu, kredi borçlarının takibi neticesinde icraen davacı Bankaya satıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu açıklamalar dikkate alınarak ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek muhdesat konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı aleyhine olacak şekilde eksik pay esas alınarak tespit kararı verilmesi hatalıdır.
    Diğer yönden; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan bu çerçevede bir karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle;davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2.810,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi