Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22881
Karar No: 2014/27720

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/22881 Esas 2014/27720 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi tarafından verilen karar şu şekildedir: Davacı işçi, 01.04.2013-05.08.2013 dönemine ilişkin hizmet tespiti istemiş, mahkeme ise davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı Kurum vekili karara itiraz etmiş ve temyiz isteği kabul edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddesi ve 4. maddesi olup, bu maddelerde sigorta primlerinin işverenden tahsil edilmesi için işverenlik sıfatının açıkça belirlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Mahkeme, işyerinin şirket olup olmadığını araştırdıktan sonra eksiksiz bir şekilde isim, unvan ve adres bilgilerinin bulunduğu dilekçe tanzim edilip dava şirkete yönlendirilmelidir. Ayrıca, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından husumetin kendisine yöneltilmesi zorunlu olan kişi belirlenmelidir. Delil serbestliği bulunduğu ve hizmet tespiti istenilen dönemde işyerinin kapsamda olup olmadığının araştırılması gerektiği vurgulanmaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2014/22881 E.  ,  2014/27720 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 25.06.2014
    No : 2013/524-2014/583

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 01.04.2013-05.08.2013 dönemindeki çalışmaların tespiti istemine ilişkin olup; Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın 86/9.maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği, çalışma olgusunun da tanık dahil her türlü delille ispatlanabilmesi nedeniyle delil serbestliği bulunduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kapsamda, davalı işyerine ait işyeri sicil dosyası ve dönem bordroları davalı Kurumdan celbedilmeli, hizmet tespiti istenilen dönemde işyerinin kapsamda olup olmadığı araştırılmalı, bordro tanıkları dinlenilmeli, bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde, komşu işyeri işveren ve çalışanlarının da beyanlarına başvurulmalıdır.
    Diğer taraftan, bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar, sonuç itibariyle sigorta primlerinin işverenden tahsiline de yol açacağından, işverenlik sıfatının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. “İşveren”, 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesi, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılması, bir başka anlatımla, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, husumetin kendisine yöneltilmesi zorunlu olan kişidir.
    O halde Mahkemece; çalışılan işyerinin şirket olup olmadığı araştırılmalı, davacıdan bu husus sorulmalı, işyerinin şirket olması halinde, usulüne uygun şekilde, gerçekte dava etmek istenilen işveren şirketin, eksiksiz biçimde isim, unvan ve adresini de içeren dilekçe tanzim edip davasını doğru hasma yöneltmesi için olanak sağlanmalı, açıklanan eksiklik giderildikten sonra, davalı şirketin göstereceği deliller de toplanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi