Esas No: 2022/3255
Karar No: 2022/3811
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/3255 Esas 2022/3811 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri 40.000 Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararları temyiz edilemez ve kesindir. Bu miktar her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Davacı asıl davada 108.853,29 TL, birleşen davada ise 37.920,17 TL’ye yapılan itirazın iptali tahsili talep etmişti. İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davada ise 11.275,00 TL'nin kabulüne karar verilmişti. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi ise davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne karar vermişti. Ancak temyiz talebi, miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle reddedilmiştir. Kanun maddeleri: HMK 362/1-a, 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi, HMK’nın ek 1. madde, HMK 346/1 ve 366, 344.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
- K A R A R -
HMK 362/1-a maddesi ve 6763 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez HMK’nın ek 1. madde gereğince bu miktar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2022 yılı için temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda asıl davada 108.853,29 TL, birleşen davada ise 37.920,17 TL’ye yapılan itirazın iptali tahsili talep edilmiş, ilk derece mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davada ise 11.275,00 TL'nin kabulüne karar verilmiş, kabul ve ret edilen miktarlar yönünden davacı birleşen davada davalı istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu hükme karşı yine davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile asıl davada reddedilen 107.000,79 TL, kabul edilen 1.852,50 TL, birleşen davada reddedilen 35.420,17 TL kabul edilen 2.500,00 TL için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz edenler yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 30.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.