7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2015 Karar No: 2021/11536 Karar Tarihi: 30.09.2021
5015 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/2015 Esas 2021/11536 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin reddedilmesi ve sanığın temyiz istemlerinin kabul edilmesi sonucunda bozuldu. Kararda, Gümrük İdaresi'nin suçtan doğrudan zarar görmediği ve dolayısıyla davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi olmadığı belirtildi. Sanığın eylemlerinin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1 maddesi kapsamında kaldığı ancak daha sonra yayımlanan yasalarla bu madde kaldırıldığı ve sanık lehine hükümler içeren düzenlemeler yapıldığı ifade edildi. Kararda, yerel mahkemenin sanığın hukuki durumunu tayin etmesi gerektiği belirtildi. Bozma sebepleri arasında ise, hükme aykırı takdiri indirim uygulanması, adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesi, kaçak eşyanın müsadere edilmemesi gibi durumlar yer aldı. Kanun maddeleri olarak da TCK'nun 62, 53, 54/4 maddeleri, CGTİK'nın 106/3 maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/11, 3/22, 5/2 maddeleri, 7242 sayılı Yasanın 61, 62 ve geçici 12. maddesi, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 324/4.fıkrası ek cümlesi ve 6183 sayılı Kanunun 106. maddesi belirtildi.
7. Ceza Dairesi 2019/2015 E. , 2021/11536 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II) Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde; 1.Suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yargılamadan haberdar edilmeksizin yokluğunda hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması, 2.Suç tarihi ve ele geçen eşyaların niteliğine göre sanığın eylemlerinin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 ve aynı Yasanın 3/11. maddesi somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; 1.Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine TCK"nun 62.maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, 2.TCK"nun 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde TCK"nun 52/4 ve CGTİK 106/3. maddeleri gereğince Cumhuriyet Savcılığı tarafından hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması, 3. Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi, 4.Uzun süreli hapis cezasına hükmedilen sanık hakkında hapis cezasının kanuni sonucu olan TCK"nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğu hükümlerinin uygulanmaması, 5.Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması, 6.6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 4.fıkrasına eklenen ek cümle uyarınca devlete ait yargılama giderlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden 18 TL yargılama giderinin sanığa yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.