11. Hukuk Dairesi 2019/3267 E. , 2020/1182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 04/04/2017 tarih ve 2015/934 E- 2017/141 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 11/02/2019 tarih ve 2017/1067 E- 2019/181 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akaryakıt servis istasyonları sigorta poliçesi imzalanarak iş yerinin sigortalandığını, 30.05.2015 tarihinde iki adet fatura ve sevk irsaliyesi ile birlikte dağıtım firmalarından satın alınan akaryakıtın tanker ile yüklenerek müvekkilinin istasyonuna taşındığını, müvekkilinin çalışanlarının yanlış depoya işbu tankerden boşaltım yaptıklarını, davalı ... şirketine yapılan başvuru üzerine boşaltım yapan tankerin müvekkiline ait olmadığı gerekçesiyle hasar bedelinin ödenmediğini, aynı olay sebebiyle davalıya daha önce yapılan başvuru üzerine talebin kabul edilerek ödemenin yapıldığını, müvekkilinin 4 adet aracının da sigortacısı davalı şirket olduğundan boşaltım yapan tankerin müvekkiline ait olmadığının davalı tarafça bilindiğini, sigorta sözleşmesi imzalanırken veya öncesinde davalı ... şirketinin müvekkilini bu hususta aydınlatması gerektiğini, yanlış dolumu yapanların şirket çalışanları olduğunu, kaldı ki davalının kiralık tankerler ile akaryakıtın taşındığını bildiğini ileri sürerek 87.734,51 TL"nin davalı ... şirketinden ilk talep edildiği 02.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, sigorta poliçesinde teminat altına alınan yanlış yakıt dolumu sebebiyle tazminat talebinde bulunulabilmesi için sadece sigortalıya ait tankerlerle yapılmasına yönelik özel şartın bulunduğunu, davacının iş yerinde dava konusu edilen yanlış yakıt dolumunun kiralık tankerle yapıldığı belirtildiğinden doğan zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre, taraflar arasında ilgili kanun ve yönetmelikler gereğince ... poliçe numaralı, 07.05.2015 başlangıç ve 07.05.2016 bitiş tarihli "Akaryakıt Servis İstasyonları Sigorta Poliçesi" düzenlendiği, olay tarihi olan 30.05.2015 günü Aliağa-Uşak arası akaryakıt transferini yapan... plakalı tanker sürücüsünün davacı sigortalı akaryakıt istasyonunda yaptığı boşaltım esnasında, yanlış cins akaryakıtın yanlış bölüme boşaltılması sonucu karışan yakıt emtiasının kullanılamaz hale geldiği, poliçede özel şart olarak belirlenen yanlış akaryakıt boşaltımından kaynaklanan zararların karşılanmasına ilişkin maddede "yanlış boşaltımın sigortalıya ait tankerler ile yapılması" halinde zararın karşılanmasının mümkün olduğunun belirtildiği, yakıt ikmali yapan aracın davacı şirkete ait olmadığı, dolayısıyla oluşan zararın poliçe teminatı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.