Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/1740
Karar No: 2022/716
Karar Tarihi: 25.01.2022

Danıştay 6. Daire 2019/1740 Esas 2022/716 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/1740 E.  ,  2022/716 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/1740
    Karar No : 2022/716

    TEMYİZ EDENLER : I- DAVACI
    … Odası
    VEKİLİ : Av. …
    II- DAVALILAR
    1- …. Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF : 1- … İdaresi Başkanlığı
    2- … Bakanlığı
    3-… Odası

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … sayılı parsele yönelik 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin onaylanmasına dair … Bakanlığının … tarihli işleminin iptali istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporuyla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden; 2007 yılından önceki dönemlerde mera vasfında olduğu anlaşılan dava konusu 926 sayılı parselin halihazırda mera amacında kullanılmadığı, çevrede amacında kullanabilecek kırsal yerleşme ve yaşam tarzı kalmadığı için 2007 yılında onaylanan 1/25000 ölçekli üst kademe planda “ağaçlandırılacak alan”a dönüştürülmesinin olumlu karşılandığı, “ağaçlandırılacak alan” kullanımı yönündeki mevcut plan karar ve koşullarının uygulanmasını engelleyen veya uygulanmamasını gerektiren veya değişime zorlayan ihtiyaç veya hizmet gereği kaynaklı herhangi bir bilimsel, nesnel ve teknik gerekçe veya zorunluluk bulunmadığı, plan değişikliğini gerektirecek şartların oluşmadığı, 1/25000 ölçekli 2023 başkent Ankara Nazım İmar Planı Değişikliği yönünden; bölge geneliyle kıyaslandığında ayrıcalık oluşturulacak şekilde bütüncül bir planla öngörülmüş “ağaçlandırılacak alan” kararını değiştirme amaçlı bir düzenleme yapılmasının anlamlı bilimsel, nesnel ve teknik gerekçeye dayanmadığı, 1/25000 ölçekli üst kademe nazım imar planın ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü bozucu nitelik taşıdığı, kamu yararına zorunluluk içermediği, ihtiyaçtan kaynaklanmadığı, dava konusu edilmiş diğer alt kademe imar plan kararlarına gerekçe ve dayanak oluşturma dışında bir izahı da görülmemekle birlikte, davaya konu tüm plan değişikliklerindeki kararların aynı anda birlikte alındığı ve plan değişikliklerinin de aynı anda eş zamanlı yapıldığından, 1/25000 ölçekli 2023 başkent Ankara Nazım İmar Planı Değişikliği ile uyulması gereken bir plan kademesinin oluşmadığının söylenebileceği, bu üst kademe plan değişikliğinin, bütüncül bir yaklaşımdan ve bölgeye kamu yararlı bir katkı veya zorunluluktan ziyade mülkiyete dayalı parçacı bir planlama yaklaşımıyla ele alındığı; dava konusu taşınmazlar bazında hesapta olmayan ilave yapı ve nüfus yoğunluğu getirildiği; bölgeye ilişkin bütüncül plan kurgu, doku ve eşitlikçi yaklaşımların, dava konusu değişiklikle tanınan ilave yapı ve nüfus yoğunluğu ile bozulduğu, plan çalışmalarının en az bölgesel bazda bilimsel ve teknik araştırma, analiz, sentez, konut ihtiyacı vb. yönden ayrıntılı çalışmalara dayandırılmadığı, önceden verilmiş plan ana kararlarını bozucu nitelik taşıdığı, bu anlamda parsel bazında nazım plan değişikliği yapılamayacağı, bu nedenlerle dava konularından 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin, belirtilen imar mevzuatı hükümlerine, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, bölge ihtiyaçlarına ve kamu yararına, ayrıca üst kademe 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Plan Açıklama Raporundaki “uygulamaya yönelik çerçeve ve plan koşulları”nın “Genel Hükümler” başlığındaki plan değişikliklerine ilişkin 9. maddesi ile Ağaçlandırılacak Alanlara ilişkin B.5.7.madde esaslarına da uygun olmadığı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişiklikleri yönünden; önceki planlarda ve üst kademe planda, dava konusu alana herhangi bir nüfus yüklemesi bulunmadığı ve çevrede tüm donatılar, sosyal ve teknik altyapı kapasitesinin buna göre belirlendiği, buna karşın dava konusu alana ilave nüfus yüklemesi yapılarak bölgedeki nüfus ve donatı dağılım dengesinin bozulduğu, alandaki devamlılığı olan Ağaçlandırılacak Alan kullanımının kesintiye uğradığı, kamu mülkü olan Ağaçlandırılacak Alanın ortadan kaldırıldığı ve kamu alanının özel mülkiyete dönüşeceği, plan değişikliklerinin mülkiyete dayalı parçacı bir planlama yaklaşımıyla ele alındığı, parsel bazında ayrıcalıklı yapı ve nüfus yoğunluğu artışı getirdiği, bölgeye ilişkin bütüncül plan kurgusu ve dokusunun davaya konu plan değişiklikleriyle tanınan ilave nüfus ve yoğunlukla bozulduğu, kaldırılan “Ağaçlandırılacak Alan” kullanımının, açık ve yeşil alanlar kapsamında olarak eşdeğerinin aynı bölge içinde ayrılmadığı gibi yüksek yoğunluk sınırında gelişme konut alanına dönüştürüldüğü, plan değişiklikleri yapılmasının, mevcut plan karar ve koşullarının uygulanmamasını gerektiren veya uygulanmasını engelleyen veya değişime zorlayan ihtiyaç veya hizmet gereği kaynaklı bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanmadığı ve bir zorunluluk içermediği ve bir üst kademe plana uyum gibi bir durumunun da bulunmadığı, alanda plan değişikliği yapılması için gerekli şartların oluşmadığı, dava konusu plan değişiklilerinin de bilimsel, teknik yönden araştırma, analiz, sentez ve çevresel ilişkilere ilişkin ayrıntılı şehircilik-planlama çalışmalarına da dayandırılmadığı, bölgede konut ihtiyacını saptayan sosyal ve bilimsel bir çalışmanın da ortaya konmadığı, mevcut planlarla yerleşme dokusu içerisinde bir açıklık-ferahlama-nefes alma niteliğinde ağaçlandırılacak alan olarak düzenlenen bir kamu arazisi bulunmasının bir gerekçe olarak değerlendirilemeyeceği, önceden hazırlanıp çok yönlü tartışılarak gerekli süzgeçlerden geçirilerek benimsenmiş olmayan fakat eş zamanlı olarak birlikte hazırlanıp kararları birlikte verilen 1/25000 ölçekli plan değişikliğine uygun olması ve plan kademelerinin oluşmuş olmasının, bununla birlikte taşınmazın konut alanları arasında atıl kaldığı söyleminin de mevzuatın aradığı gerekçeyi oluşturamayacağı, çevredeki alanlar için öngörülen nüfus ve yapı yoğunluk kararlarına uyulmadığı, çevredekilerden daha fazla nüfus ve yapı yoğunluğu getirildiği, bu nedenlerle dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin, yukarıda belirtilen imar mevzuatı hükümlerine, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, bölge ihtiyaçlarına ve kamu yararına, ayrıca üst kademe 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Plan Açıklama Raporundaki “uygulamaya yönelik çerçeve ve plan koşulları”nın “Genel Hükümler” başlığındaki plan değişikliklerine ilişkin 9 uncu maddesi ile Ağaçlandırılacak Alanlara ilişkin B.5.7.madde esaslarına da uygun olmadığı, imar planları ve değişikliklerinin, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde belirtilen planlama ilke ve esaslarına, planların hazırlanması ile ilgili standartlara, gösterim tekniklerine ve tanımlara uygun olarak yapılması ve ayrıca planlararası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planlarına uygun olması gerektiği, dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mah., … parsele ilişkin olarak hazırlanan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin; üst ölçekli planlara, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dosyada yer alan bilirkişi raporu ile dosyanın birlikte değerlendirilmesinden davaya konu planlama alanının daha önce mera vasfından çıkmış olması dikkate alındığında bu alana ilişkin planlama yapılmasının gerekçesinin bulunduğu, 2007 onay tarihli 1/25000 ölçekli nazım imar planında ağaçlandırılacak alanda kalan uyuşmazlık konusu parselin nazım imar planı değişikliğiyle orta yoğunlukta konut gelişme alanına dönüştürüldüğü, her ne kadar bilirkişi raporunda, 2007 tarihli 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planında uyuşmazlık konusu parselin ağaçlandırılacak alan kullanımında yer alır iken ağaçlandırılacak alan kullanımından çıkarılmış olsa da konum olarak Ankara kenti yeşil sisteminin bir parçası olduğu, plan değişikliği ile bu sistemin devam ettirilmesi gerektiği, dava konusu plan değişikliğinin üst ölçek plan olan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankar Nazım İmar Planının bütünlüğünü ve sürekliliğini zedeleyip parsel ölçeğinde ayrıcalıklı bir bölge oluşturduğu, bu durumun planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olduğu görüşüne yer verilmiş ise de; dosyada yer alan 1/25000 ölçekli dava konusu nazım imar planı değişikliği paftasında uyuşmazlığa konu parselin çevresinin daha önceden yerleşime açılmış olduğu, uyuşmazlık konusu parselin yeşil alanın bir parçası olmadığı, konut alanlarında yer alacak kullanımlara ilişkin ana planlama kararlarının 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında, kullanımların yer seçimleri ve büyüklüklerine ilişkin uygulama ölçeğindeki kararların 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında belirleneceği, planların dinamik niteliği ve alt ölçekli planlarda (1/5000) kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarının ve 3194 sayılı Yasa ile ilgili Yönetmeliklere göre ayrılacağı dikkate alındığında, dava konusu plan değişikliğine konu alanda nüfus artışı olacağının bir veri olarak alınması gerektiği, dolayısıyla 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı; dava konusu parselin getirilen planlama kararıyla; yaklaşık %19,07 oranındaki bölümünün Konut alanı, %19,84 oranındaki bölümünün Ticaret-Konut alanı, 1,92 oranındaki bölümünün ticaret alanı, %59,17 oranındaki bölümünün ise planlama alanı ve yakın çevresinde ihtiyaç duyulan kentsel sosyal ve teknik altyapı alanları olarak planlandığı, başka bir anlatımla, planlama alanında iki gelişme konut alanı, iki ticaret alanı, bir ticaret-konut alanı, iki eğitim tesis alanı, bir sağlık alanı, bir resmi kurum alanı, bir kültür tesis alanı, iki cami alanı düzenlendiği, kullanımlar bazında iç yollarla ada düzenlemelerinin yapıldığı, tüm adalara yapı çekme mesafesi hattı çizilerek düzenlenen ve toplamları yaklaşık 3,57 ha. büyüklüğünde olan üç adet konut adalarından toplamları yaklaşık 2,84 ha. büyüklüğünde olan birisi için E:1.50, Yençok:45,50 metre; yaklaşık 0,73 ha. büyüklüğünde olan diğeri için ise E:1.00, Yençok:45,50 m yapılaşma koşulları öngörüldüğü, bölgenin ticaret ve hizmet sektörüne yönelik ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, yaklaşık 3,72 ha büyüklüğünde bir adet ticaret-konut alanı, yaklaşık 0,36 ha. büyüklüğünde bir adet ticaret alanı düzenlendiği, Ticaret-Konut alanına E:1.25, Yençok:45,50 metre, ticaret alanına ise; E:0.75, Yençok:15,50 m yapılaşma öngörüldüğü, önerilen plan notuyla da Ticaret-Konut alanı içerisindeki oranının toplam inşaat emsalinin %50'sini geçemeyeceğinin belirtildiği, planlama alanında önerilen 3,57 ha büyüklüğünde konut alanının tamamı ile 3,72 ha. büyüklüğündeki ticaret-konut alanının enfazla %50'sinde (3,72/2=1,86) konut yapılacağı öngörüsüne göre planlama alanında (1,86+3,57=) 5,43 ha. orta yoğunlukta konut alanı oluşturulduğu, çevredeki alanlar için öngörülen yoğunluk kararları doğrultusunda konut alanı olarak ayrılmış olan 3,57 ha. büyüklüğündeki alanda oluşacak en fazla inşaat alanı (2,84*1,50+0,73*1,00=) 4,99 ha(49,900 m2) olarak, Ticaret Konut alanında konut alanı olarak değerlendirilebilecek 1,86 ha. büyüklüğünde oluşabilecek en fazla inşaat alanının ise (1,86*1,25=) 2,33 ha (23300 m2) olarak, planlama alanında konut olarak değerlendirilebilecek en fazla inşaat alanının ise 7,32 ha(73200 m2) olarak hesaplandığı, konut alanlarında birim büyüklüğün 150 m2, Ticaret-Konut alanında 110 m2 olacağı öngörüsüyle konut alanında(49.900/150=) 333 konut, ticaret- konut alanında 18.588/110=) 211 konut olmak üzere planlama alanında toplam konut sayısı 544 olarak, her bir konuttaki hane sayısı bir ve hane büyüklüğü 3,2 kabul edilerek planlama alanındaki toplam nüfusun 1741 kişi olarak hesaplandığı, buna göre planlama alanında öngörülen brüt yoğunluk (1741 kişi/18,73 ha=) 93 kişi/ha orta yoğunluk aralığında, net yoğunluk da (1741 kişi/5,43 ha net konut alanı=) en fazla 32 kişi/ha olduğu, dolayısıyla plan değişikliğinde orta yoğunluk aralığı bazında nüfus ataması, buna göre düzenlenen donatı ve yapı kullanımları ve büyüklükleri, ayrıca planın arazi topografyasına uyan tasarımı, iç düzeni ve ulaşım sistemi yönünden Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde tanımlı standartlara, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlar ile 4 ve 5 sayılı plan notlarına ilişkin kısmın iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle, kararın anılan kısmının kaldırılmasına ve davanın bu kısmının reddine; 6 sayılı plan notuna gelince; bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği"nin 16. maddesinin 56. bendinde belirtilen koşullar kapsamında konut alanlarında; Mescit/Mescidin tamamlayıcısı olan diğer tesisler toplam inşaat alanına dahil olmamak koşulu ile ilgili idarelerince mimarı avan proje doğrultusunda yapılabilir. Bu mescit ve/veya mescidin tamamlayıcısı olan diğer tesisler, ayrı bir yapı olarak yapılaşmaları ve vaziyet planında yoldan cephe alacak şekilde konumlandırılmaları halinde bağımsız bölüm olarak ifraz edilebilir." ibaresinin, dava konusu plan notlarının onaylandığı tarihte yürürlükte olan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin emsal tanımına ilişkin 16. maddesinin 4. ve 56. bendi uyarınca yapılabileceği, ancak yoldan cephe almak üzere ana bina/binalar dışında yapılması halinde ifraz edilerek emsale dahil edilmesi gerektiği dikkate alındığında anılan plan notunda planlama teknikleri ve şehicilik esasları yönünden hukuka uyarlık görülmediği, 8 sayılı plan notuna gelince; bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere "Planlama alanı içerisinde, ihtiyaç duyulması halinde, tüm imar ada/parselleri ve park alanları içerisinde plan değişikliği yapılmaksızın teknik altyapı ve özel teknik altyapı alanları yapılabilir. Teknik altyapı ve özel teknik altyapı alanlarında, trafo, telekom yapıları, santral binaları, arıtma tesisi, su deposu vb. Kullanımlar yer alabilir. Bu alanlar vaziyet planına göre ifraz edilebilir, imar ada/parsellerinin yola cephesi olmayan bölümlerinde yapılacak teknik altyapı ve özel teknik altyapı alanlarının mülkiyeti ise kat mülkiyetine göre belirlenir." ibaresinin büyüklüğü belirsiz olan teknik altyapı alanlarının park alanlarını küçülteceği ve kullanımlarını olumsuz etkileyeceği ayrıca özel altyapı kullanımlarından dolayı kamuya ait kullanımların bir kısmının özel mülkiyete geçeceği, getirilen ifraz edilebilme koşulunun da bu etkiyi arttıracağı dikkate alındığında anılan plan notunda planlama teknikleri ve şehicilik esasları yönünden hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılarak İdare Mahkemesi kararının 6 ve 8 sayılı plan notlarının iptaline dair hüküm fıkrasının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, bu kısma yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından temyize konu kararın, davanın reddine dair kısmının, usul ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idareler tarafından, temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının, usul ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : … Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.02.2007 tarih ve 525 sayılı kararı ile kabul edilen ve yürürlükte bulunan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları" başlıklı kısmında, "Türkiye Cumhuriyetinin Başkentinin planlı kentleşmesini yönlendirmeyi hedefleyen üst ölçekli plan olduğu, Ankara'da yapılacak tüm araştırma, planlama, projelendirme ve uygulama çalışmaları için üst ölçekli referans çerçevesi olduğu belirtilmiştir. Planın "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları, Temel İlkeler, 9.Plan Değişiklik Koşulları" başlıklı kısmında da, "Bu planda değişiklik yapılması Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin bilimsel nitelikte bir tespit değerlendirme raporuna dayandırılarak hazırlanmış ve 'bütün-parça' ilişkisini bozmayacak nitelikteki değişiklik önerisini onaylaması ile mümkündür. Kent ve kamu yararına zorunlu olmadıkça değişiklik yapılmaması, "Plan Yapımına ait Esaslara Dair Yönetmelik (Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin)" hükümlerine uyulması zorunludur." düzenlemesi yer almaktadır.
    Dava konusu imar planı değişikliğinin "Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin bilimsel nitelikte bir tespit değerlendirme raporuna" dayandırılmamıştır. Plan değişiliği parsel ölçeğinde, mülkiyet desenine bağlı olduğundan "bütün-parça ilişkisini" bozar niteliktedir. Açıklama raporunda kent ve kamu yararının zorunlu kıldığına dair bir tespit de bulunmamaktadır.
    2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları B.2.1.Meskun Alanları B.2.1.3 Planlı-Yapılaşmamış Konut Alanları" kısmında, "Onaylı imar planları ile getirilen koşullar dışında Planlı-Yapılaşması Tamamlanmamış Konut Alanlarında tek parselde veya birleştirilmiş parsellerde yapı ve nüfus yoğunluğunu artıracak, inşaat alanı ve kat adedi değişiklikleri yapılmayacaktır." ifadeleri yer almaktadır. Ancak imar planı değişikliği, planlı-yapılaşması tamamlanmamış konut alanında kalmasına karşın tek parselde veya birleştirilmiş parsellerde yapı ve nüfus yoğunluğunuile inşaat alanını artıracak, kat adedini yükseltecek bir içeriktedir.
    Yine 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları B.2.1.Meskun Alanları B.2.2.2. "Öneri Gelişme Konut Alanı" kısmında da, planlı ancak yapılaşmasını tamamlamamış, gelişmesi kayıt altına alınması gereken en yükseği orta yoğunluklu olarak yerleşime açılan gelişme konu alanlarında, bölge bütününde parçacı ve diğer alanların uygulamaya geçmesini güçleştirecek uygulamalar yerine, nazım imar planlarında tarif edilecek etap sınırları bütününde uygulama yapılması esastır." düzenlemesi yer almaktadır. Bu kapsamda, uyuşmazlığa konu parselin/parsellerin bulunduğu alanda revizyon imar planı yapılması gerekmektedir.
    Öte yandan, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 14.06.2014 tarih ve 29030 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 8.maddesinin 1.fıkrasında, "Mekânsal planların, plan değişiklilerinin, revizyon ve ilavelerin hazırlanması sürecinde, kamu kurum ve kuruluşları veya plan müelliflerince planın türüne ve kademesine göre bu Yönetmelikte genel başlıklar halinde belirtilen konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veri, görüş ve öneriler elde edilerek gerekli analiz, etüt, araştırma ve çalışmalar yapılır." düzenlemesi yer almasına karşın "gerekli analiz, etüt, araştırma ve çalışmalar" yapılmamıştır. Aynı maddenin 9.fıkrasında da "Planlama alanı ve yakın çevresi ile alanın bölge veya kent bütünü içindeki konumunu belirlemek üzere; eşik analizi, yerinde yapılan incelemeler gibi fiziksel çalışmalarla birlikte, bilimsel tekniklere dayalı, ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalar ile sorunlar ve potansiyel analizi yapılır. Ayrıca yürürlükteki planla ilgili gerekli çalışma ve değerlendirmeler de yapılır. Gerektiğinde güçlü, zayıf yönler ile fırsatları ve tehditleri içeren analiz yöntemi kullanılır. Bu çalışmalar araştırma raporunda yer alır." düzenlemesine yer verilmiş olmasına karşın anılan hususlara ilişkin herhangi bir araştırma raporu dosya içeriğinde bulunmamaktadır.
    Yönetmeliğin 9.maddesinin 4.fıkrasında, "Plan değişikliklerinde, değişiklik gerekçesi ve yapılan gereklilik analizlerini ayrıntılı açıklayan plan raporu hazırlanması zorunludur." düzenlemesi bulunmaktadır. Dava dosyasında, bu düzenlemede yer alan plan raporu bulunmamaktadır.
    Yine, Yönetmeliğin 11.maddesinin 1.fıkrasında, "İmar planlarının yapımı ve değişikliklerinde planlanan alanın veya bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarında bu Yönetmeliğin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyulur." düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenlemede yer alan ve Yönetmeliğin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine göre belirlenmesi gereken sosyal ve teknik donatı alanları tür ve büyüklük bakımından yetersizdir.
    Yönetmeliğin 26.maddesinnin 1.fıkrasında ise, "İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. Kat adedi veya bina yüksekliğini artıran imar planı değişiklikleri, yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresinin silüeti, yapıların güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilememesi esas alınarak yapılır. İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde: artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılır. Yoğunluk artıran veya kentsel ulaşım sistemini etkileyen imar plan değişikliklerinde, kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ayrıca kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporu, analizi hazırlanır veya hazırlatılır." hükümlerine yer verilmiştir.
    Ancak dava konusu imar planı değişikliğinde, mevcut planlarda Emsal=0,30 ya da 0,50 yapılaşma hakları tanımlandığı ve çevrede bu emsalde yapılar bulunduğu halde, dava konusu plan değişikliğinde ayrıntılı araştırma, inceleme ve bilimsel tespitler yapılmadan, Emsalin 2,00'ye yükseltildiği, nüfus ve yapı yoğunluğunun artırıldığı, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanmadığı, değişikliğin kamu yararından kaynaklanan bir ihtiyaçtan yapılmadığı, bireysel bir isteme dayandığı, mevcut imar planının devamlılığı ve bütünlüğünü ve donatı dengesini bozduğu, plan değişikliğinin parsel bazında, mülkiyet desenine dayalı parçacıl bir yaklaşımla yapıldığı, bu anlamda plan esaslarına, eşitlik ilkesine ve mevzuata uygun olmadığı, bölgenin ihtiyaçları belirlenmeden ve yakın çevresi ağırlıkla düşük yoğunluklu konut olarak yapılaşması öngörülmüş iken belli parsel ya da parsellerin ele alınarak bu ölçekte değişikliğe gidilerek yüksek oranda yapı ile nüfus yoğunluğu artırıldığı, artırılan nüfus karşısında yetersiz miktarda ve türde sosyal ve teknik altyapı alanları ayrıldığı, önceki imar planı kararlarında belirtilen mevcut ulaşım kapasitesinin arttırılmadığı, Mahalle, semt ve bölge ölçeğinde ayrılan eğitim, sağlık, dini, kültürel vb. sosyal ve teknik altyapı alanlarının yeterliliği araştırılmadan ve yakın çevredeki yapılaşma haklarından oldukça yüksek ilave nüfus artışı yapıldığından imar planı değişikliğinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararının 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlar ile 4 ve 5 sayılı plan notlarına ilişkin kısmı yönünden yukarıda yer alan gerekçelerle bozulmasına, 6 ve 8 sayılı plan notları yönünden onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 29/10/2021 tarih ve 31643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiğinden davalının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak belirlenerek işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY : Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … sayıl parselin mera alanı vasfında olduğu, Ankara kenti için makro ölçekte ilk üst kademe nazım plan olarak hazırlanan ve 1982 yılında İmar ve İskân Bakanlığınca onanan 1990 yılı hedefli 1/50000 ölçekli Ankara Nazım Planında, tarım ve ağaçlandırılacak alanlar arasında leke kararı olarak “Öneri Kamu Kuruluşları” kullanım kararlarında kaldığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 18.07.2001 tarihinde onaylanan 1/50000 ölçekli Ankara Nazım Planı kısmi revizyonunda, dava konusu taşınmaz ve çevresinin “rekreasyon alanları” kullanımına dönüştürüldüğü, bu üst kademe plan doğrultusunda, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 23.08.2001 tarih ve 477 sayılı kararı ile onaylanan "Güneybatı Ankara Çevre Otoyolu İçi Kentsel Gelişim Bölgesi III İncek, Kızılcaşar, Dodurga Köyleri ve Çevresine ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı” kapsamında 926 sayılı parselin ve çevresinin “rekreasyon alanı” olarak düzenlendiği, 1/5000 ölçekli nazım planı doğrultusunda, Yenimahalle Belediye Meclisinin 04.03.2003 tarih ve 31 sayılı kararı ile uygun görülerek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 26.09.2003 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Güneybatı Ankara Çevre Otoyolu İçi III. Bölge 9.Etap Uygulama İmar Planı kapsamında 926 sayılı parselin; “mera alanı” kullanımında kaldığı, ancak onaylı plana dayalı olarak hazırlanan 84223 sayılı parselasyon planı kapsamına alınmadığı, geniş kapsamlı yeni bir üst kademe plan olarak hazırlanan “1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının” ise Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.02.2007 tarih ve 525 sayılı kararıyla onaylandığı, bu son üst kademe planda; dava konusu 926 sayılı parselin, bölgede sürekliliği olan “ağaçlandırılacak alan”lar lekesi içerisinde kaldığı, 926 sayılı parselin “mera” vasfında ve 2007 onaylı 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında “ağaçlandırılacak alan” kullanımına ayrılmış iken daha sonra Ankara Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na (Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü) yazılan 02.10.2013 tarih ve 59189583-611.02/27768 sayılı yazısında “……. söz konusu 164.059,34 m2 yüzölçümlü 926 numaralı mera parselinin tamamı ve 476.289,46 m2 yüzölçümlü 927 numaralı mera parselinin tamamı ile ilgili İl Mera Komisyonunun 16.07.2007 tarih ve 2007/4 sayılı kararı ile Yenimahalle Belediye Başkanlığı’na 4342 sayılı Mera Kanunun 14.maddesi (d) bendi (İmar Planı) kapsamında tahsis amacı değişikliği yapılmış ve söz konusu parsellerin 07.12.2009 tarihinde Hazine adına tescilleri gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle İlimiz, Yenimahalle İlçesi … Mahallesinde bulunan … ve … numaralı parsellerin meralık vasıfları kalmadığından ekli komisyon kararında belirtilen amaç doğrultusunda kullanılmak şartıyla Müdürlüğümüzce yapılacak bir işlem bulunmamaktadır…” bilgisinin verildiği, daha sonra plan değişikliklerine ilişkin TEİAŞ, Kültür ve Turizm Bakanlığı (Ankara 1 numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü), Kültür ve Turizm Bakanlığı (Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü), BOTAŞ, Orman ve Su İşleri Bakanlığı (DSİ Genel Müdürlüğü Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı), Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü), Yenimahalle Belediye Başkanlığı, Çankaya Belediye Başkanlığı’nın görüşleri alınarak, 926 ve 927 sayılı parsellerde, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı tarafından hazırlanan 2023 Başkent Ankara 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 13.02.2015 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca re'sen onaylandığı, bu plan değişikliklerinde parsellerin “konut kullanımı”na dönüştürüldüğü, plan değişikliklerine itirazlar nedeniyle yapılan ilave 9 sayılı plan notu düzenlenmesine ait 1/1000 ölçekli plan değişikliğinin, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. Maddesinin (ç) bendi ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9.maddesi uyarınca 26.05.2015 tarihinde onaylandığı, bu arada, 926 sayılı parselin kuzeyinde 4230,50 m2 büyüklüğünde olan park alanının, yaklaşık 1040 m2 büyüklüğündeki kısmında "cami" alanı ayrılmasına ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 22.02.2016 tarihinde resen onaylandığı, onaylı imar planında mera kullanımında kalan 926 ve 927 sayılı parsellerin konut kullanımına dönüştürülmesine ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 13.02.2015 tarihinde onaylanan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin, bölgede yapı ve nüfus yoğunluğunu arttırıcı ve kamu yararına aykırı olduğu iddiasıyla iptali istemiyle Çankaya Belediye Başkanlığınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı dava açıldığı, … İdare Mahkemesi'nin …. tarih ve E:… ve K:… sayılı kararı ile plan değişikliklerinin iptaline karar verildiği, ancak bu plan değişikliğine dayalı olarak 926 ve 927 sayılı parsellerde İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca parselasyon yapıldığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 28.07.2016 tarih ve 12222 sayılı kararı ile onaylandığı, parselasyon işleminin iptali istemiyle Çankaya Belediye Başkanlığı tarafından …. İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında açılan davada, Mahkemece 19.12.2016 tarihinde parselasyon işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, bu arada, 926 sayılı parselin kuzeyinde 4230,50 m2 büyüklüğünde olan park alanının, yaklaşık 1040 m2 büyüklüğündeki kısmında "cami" alanı ayrılmasına ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 22.02.2016 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle Çankaya Belediye Başkanlığı tarafından açılan davada, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E.... sayılı kararı ile yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ... tarih ve .. sayılı kararı ile onaylanan ve … Belediye Başkanlığı tarafından açılan davada 19.12.2016 tarihinde yürütmesi durdurulan parselasyon işleminin …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile iptal edildiği, yine … ve … sayılı parsellerin konut kullanımına dönüştürülmesine ilişkin … Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 13.02.2015 tarihinde onaylanan 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından açılan davada da …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E…., K:… sayılı kararı ile aynı plan değişikliklerinin bir kez daha iptal edildiği, davaya konu … ve … sayılı parsellerin; 30.05.2016 tarihi itibariyle gelinen noktada plansız duruma geldiği, planları iptal edilen 926 ve 927 sayılı kadastro parsellerinden, bu kez sadece .. sayılı parsele yönelik TOKİ tarafından (iş bu davanın konusu) 1/25000 ölçekli 2023 Başkent … İmar Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin yapıldığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 27.02.2017 tarihinde onaylandığı, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün; aynı tarih ve E.3530 sayılı dağıtımlı yazısı ile ilgili birimlere, askı-ilan için Valilik-Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderildiği ve askı-ilan sonrası 28.04.2017 tarih ve 7543 sayılı yazısı ile de kesinleşmasi üzerine anılan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5.maddesinde nazım imar planı "varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan planı," uygulama imar planı da, "tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin (i) bendinde "Nazım imar planı: Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan plan," olarak, 4.maddesinin (k) bendinde ise, uygulama imar planı, "Nazım imar planı ilke ve esaslarına uygun olarak yörenin koşulları ve planlama alanının genel özellikleri, yapının kullanım amacı ve ihtiyacı, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik ve çevreye etkisi dikkate alınarak; yapılaşmaya ilişkin yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı veya emsal, yapı yaklaşma mesafesi, ön cephe hattı, ifraz hattı, kademe hattı, ada ayrım çizgisi, taşıt, yaya ve bisiklet yolları, ulaşım ilişkileri, parkları, meydanları, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, gerektiğinde; parsel büyüklükleri, parsel cephesi ve derinliği, arka cephe hattı, yol kotu ve bu kotun altındaki kat adedi, bağımsız bölüm sayısı gibi yapılaşma ve uygulamaya ilişkin kararları, uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/1.000 ölçekte onaylı halihazır haritalar üzerinde, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan planı" olarak tanımlanmıştır.
    Aynı Yönetmeliğin "İmar planı değişiklikleri" başlıklı 26.maddesinde, "(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararıamaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.
    (2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz.
    (3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için:
    a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır.
    b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olmasızorunludur.
    c) Düzenleme ortaklık payından elde edilen alanların yüzölçümleri toplamının altına düşülmemek kaydıyla, plan değişikliği ile kaldırılan yol alanlarının miktarları, düzenleme ortaklık payından oluşturulan park, çocuk bahçesi, meydan gibi açık ve yeşil alanlarda kullanılabilir. Ancak yol hariç düzenleme ortaklık payına tabi bir kullanımın kamu ortaklık payına tabi bir kullanıma dönüştürülmek istenilmesi halinde, düzenleme ortaklık payına tabi
    alanın hizmet edeceğietkialanında eşdeğer bir alan ayrılır.
    (4) Kat adedi veya bina yüksekliğini artıran imar planı değişiklikleri, yörenin yerleşim özellikleri, dokusu ve kimliği dikkate alınmak suretiyle, şehrin veya alanın yakın çevresinin silüeti, yapıların güneşe göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkilememesiesas alınarak yapılır.
    (5) İmar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde:
    a) Artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanları standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılır.
    b) Nüfus yoğunluğuna bağlı olmaksızın, kat adedinin artırılmasının istenmesi durumunda; önerilecek kat adetlerinin tayininde aşağıdaki formüle göre bulunacak bütün yollardaki karşılıklı bina cepheleriarasındakiasgari uzaklık sağlanacaktır.
    K = [(Y1 + Y2)/2] + 7,00 m
    Yukarıdaki formülde;
    K = Karşılıklı bina cepheleriarasındakimesafe (metre),
    Y1 = Yolun bir cephesine önerilecek yapının yüksekliği,
    Y2 = Yolun diğer cephesinde önerilecek yapının yüksekliğini, ifade eder.
    c) Parsellerin birleştirilmesi ve yapı düzeni değişikliği içeren, kat adedinin artırılmasına yönelik uygulama imar planı değişikliklerinde de yukarıdaki formüle uyulması esastır.
    (6) İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde:
    a) Devamlılığı olan bir yolun belli bir kesimde şerit sayısıazaltılamaz ve daraltılamaz.
    b) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu dikkate alınır.
    c) İmar planlarındaki gelişme alanlarında geçiş amaçlı 3,00 metreden dar yaya yolu, 10,00 metreden dar trafik yolu açılamaz; yerleşik alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdakistandartlara uyulur. Ancak parseller 7,00 metreden dar yollardan mahreç alamaz.
    ç) İmar planı değişikliği ile taşıt geri dönüş kurbu olmayan çıkmaz yol ihdas edilemez.
    d) İmar planlarında Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olan karayollarında yapılacak her türlü değişiklikte bu Kuruluştan alınacak görüşe uyulur.
    e) Plan alanındaki trafik hacimleri ile yeni getirilen kullanımların trafik üretme ve trafik çekme hacimleri dikkate alınarak yol ve kaldırım genişlikleri belirlenir.
    (7) Yoğunluk artıran veya kentsel ulaşım sistemini etkileyen imar plan değişikliklerinde, kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasıamacıyla ayrıca kentsel teknik altyapıetki değerlendirmesi raporu,analizi hazırlanır veya hazırlatılır." düzenlemeleri yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Günümüzde plansız ve aşırı kentleşme olgusu sağlıklı kentleşmenin önündeki en ciddi engel olduğundan kentsel gelişmenin yönlendirilmesinde imar planlaması ile yön, şekil ve büyüklükle ilgili belirlemeler yapılması zorunludur. Kentsel planlama sürecinde zorlayıcı, kısıtlayıcı ve yönlendirici kararların tümü birden rol oynar. Çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için aşırı yapılaşmanın etkisinden korunmuş kent estetiği ve kentleşme kalitesini yükseltici alanların oluşturulması zorunludur.
    İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
    İmar planları, durağan, değişmeyen, statik belgeler değillerdir. İmar planlarının hazırlanmasında planlama alanına dair öngörülen nüfus, toplumsal, iktisadi ve kültürel değişimin, öngörülenden daha hızlı bir biçimde değişmesi mevcut imar planlarının bu değişime koşut olarak yeniden değerlendirilmesi ve değişimin büyüklüğü nispetinde üst ölçekli planlara da bu değişimin yansıtılması gerekmektedir. Bu değişimin imar planlarına yansıtılması bakımından mevzuatta "revizyon imar planı", "ilave imar planı", "imar planı değişikliği" gibi araçlar geliştirilmiştir. Başka bir ifadeyle, bu düzenlemeler, imar planlarının ihtiyaçları karşılayamadığı ve uygulamasının sorun teşkil ettiği durumlarda başvurulacak yollar olarak gösterilmiştir. Sonuç olarak, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkeleri, stratejileri ve kararlarına aykırı olmamak, onlarla uyum içinde kalmak koşulu ile, alt ölçekli planlarda değişen koşul ve gereksinimlere yanıt verecek değişikliklere gidilebileceği, planlama sürecinin dinamik yapısının kaçınılmaz bir sonucudur.
    Öte yandan, kentleşmenin hızlı bir biçimde gerçekleştiği ve kentsel alandaki yapılaşma baskılarının ciddi oranda arttığı ülkemizde imar planlarının öngörüsünün üzerinde yeni koşulların oluşması halinde belli öngörülere göre hazırlanmış yürürlükteki imar planlarının, üst ölçekten en alt ölçeğe kadar yenilenmesi gerekmektedir.
    Yukarıda belirtilen ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir. Yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılır. Bu irdelemeden sonra, sadece plan kapsamına alınan belirli bir yerin plan içindeki durumu incelenerek sonuca varılamayacağı, planlanan alanın özel niteliklerinin yanı sıra planın bütünlüğü içinde planlanan yörenin koşulları, taşınmazın bulunduğu bölgenin genel özellikleri, çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği açıktır.
    İmar planlarında değişiklik yapılırken kentsel planlamanın en temel unsurlarından birisi, imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine göre alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine ve kararlarına uyumunun gözetilmesidir.
    3194 sayılı İmar Kanununda da belirtildiği gibi nazım imar planı gibi üst ölçekli imar planları, alt ölçekli imar planlarına göre daha genel, soyut ve kapsamlı olduğu, temel ilkelerin, stratejilerin ve bunların belirlediği ana planlama kararlarının tespit edildiği belgelerdir. Bu sebeple, üst ölçekli imar planlarında belirlenen parsel fonksiyonlarının konum ve büyüklüklerinin alt ölçeğe aynen aktarılması yerine ölçeğinin gerektirdiği ayrıntıların yer alması tabiidir. Başka bir ifadeyle, planlama alanına yönelik olarak, alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen kullanımlardan daha fazla detay içerebileceği planlamanın temel unsurlarından birisi olsa da bu farklılaşmanın ne ölçüde olması gerektiği önem arz etmektedir. Bu çerçevede, üst ölçekli planda belirlenen temel kullanım belirlemesinin alt ölçekli plana aktarılması ve alt ölçekte yer alan kullanımın bu temel kullanım ile çelişmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Üst ölçekli planda belirlenen temel kullanım ile çelişmeyen ancak alt ölçekli planda bu kullanımın gerektirdiği belli diğer kullanımlar da yer alabilecektir.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgenin geniş kapsamlı olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.02.2007 tarih ve 525 sayılı kararı ile kabul edilen 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı ile planlandığı, sözü edilen planın Plan Açıklama Raporunun 9 sayılı Planlama Bölgelerinin İrdelenmesi kısmının, 9.1. sayılı Planlama Bölgeleri Tespiti ve Bölgecikler bölümünün 3. sayılı Güneybatı Planlama Bölgesi kısmında, "kentin 1980’li yılların sonundan itibaren en fazla speküle edilen ve en önemli kentsel gelişmelerin yaşandığı alanı tanımlamaktadır. Eskişehir Yolunun temel omurga olduğu, Çankaya, Yenimahalle ve Gölbaşı ilçelerinin bir bölümünün kaldığı bölge, daha önce otoyol içi ve dışı olmak üzere ele alınmış, bölgeyi Temelli ile birleştiren farklı ölçeklerde plan onamaları gerçekleştirilmiştir. Kentin en yoğun speküle edilen bu koridorunun mevcut planların da gözden geçirilmesi ve gereğinde revizyonu suretiyle “Güneybatı Ankara Koridoru” olarak havza bazında ele alınması öngörülmektedir." ifadesine yer verilmiştir.
    Yine aynı açıklama raporunun Güneybatı Planlama Bölgesi başlığı altında Belediyelerin Onaylı Planlarının İrdelenmesi kısmının KY4-İNCEK-KIZILCAŞAR altkısmında, "İncek (55) üst bölgeciğinin oluşturduğu kentsel yerleşik doku ile bu alanla bütünleşen ve süreç içerisinde planlama çalışmaları tamamlanarak yapılaşmaların başladığı İncek – Kızılcaşar –Taşpınar konut gelişme bölgelerini tanımlamaktadır. Bu bölgeyi oluşturan bölgelerde 2000 yılı nüfus sayımına göre 7.987 kişinin yaşadığı bilinmekle birlikte bu nüfusun yaklaşık tamamının onaylı planlarına göre yapılaşması tamamlanmış alanlarda, geriye kalan çok az miktarının ise dönüşüm sürecinde bulunan kırsal yerleşim dokusunda yaşadığı hesap edilmiştir. Günümüzde üst /orta gelir grubunun yer şeçtiği ve yoğun bir yapılaşma eğiliminin bulunduğu İncek –Kızılcaşar bölgesi aksındaki bu eğilimi kontrol altına alarak kentsel gelişme eğilimini yönlendirmek üzere büyükşehir belediyesince sürdürülen planlama çalışmaları ile 65.000 kişilik bir nüfus ataması yapılmıştır. Günümüze kadar yapılan planlama çalışmalarında bölge için belirlenen 65.000 kişilik plan nüfusu kapasitesinin hayata geçirilmesi öngörülmüştür." tespiti bulunmaktadır.
    Plan açıklama raporunun anılan kısmın Kentsel Gelişme Alanları (KG) KG3-BEYTEPE- ALACAATLI-DODURGA bölümünde ise, "Ankara kentsel yerleşik alanının güneybatı kesiminde Çevre otoyolunun iç kısmında Çayyolu-Ümitköy bölgesi ile İncek- Kızılcaşar bölgesi arasında kalan ve daha önce gerek bakanlıkça onaylı 1/50000 ölçekli plan revizyonu gerekse bu plana dayalı alt ölçekli planlama çalışmaları tamamlanarak inşaat uygulamalarına başlanan alanları kapsamaktadır. Bu alanlar 2023 planlama çalışmaları kapsamında “Onaylı Planlarla Belirlenmiş Gelişme Konut Alanları” olarak ele alınmıştır. Bu alanlar için yapılan planlama çalışmaları ile bölgede 270.000 kişinin yaşamasına yönelik plan
    kararları üretilmiştir." ifadesi yer almış, "Kentsel gelişme bölgesinin yerleşik alanlara uzak bir konumda olması nedeniyle altyapı maliyetinin yüksek olacağı gözönüne alınarak ferdi inşaat uygulaması yerine örgütlenmeye ve etaplamaya dayalı konut üretimi politikasının hayata geçirilmesi sağlanacaktır." ifadesiyle bölgeye ilişkin strateji benimsenmiştir.
    Yine KG5-TULUNTAŞ-KOPARAN kısmında da, "Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca üst ölçekli plan onaması ile buna dayalı alt ölçekli planlama çalışmaları ile kentsel gelişme alanı olarak tespit edilen Tuluntaş, Koparan, Hallaçlı, Velihimmetli bölgesi 2023 planlama çalışmasında yeniden etüd edilmiş bölgenin özellikle tarımsal arazi yapısı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi aküferi olarak ön plana çıkan vadi tabanları ve su kaynakları dikkate alınarak kentsel gelişmenin güneyde Koparan bölgesinde sonlandırılarak; tarım alanlarını ve Özel Çevre Koruma bölgesini baskı altına alabilecek nitelikteki Velihimmetli ve Hallaçlı civarında öngörülen konut gelişme alanlarının 2023 planı döneminde yerleşime açılmaması
    yaklaşımı benimsenmiştir.
    Bakanlıkça onaylanan üst ölçekli plan ile Güneybatı aksına ataması yapılan 900.000 kişilik nüfusun yaklaşık 120.000 kişilik kısmı bu kesimi oluşturmaktadır. Bölgeye ilişkin Bakanlıkça onaylanan 1/50000 ölçekli üst ölçekli planlama çalışması ile belirlenen yoğunluk kararları kabul edilmiş, Bakanlıkça bölge için öngörülen 120000 kişilik nüfus ataması, Hallaçlı ve Velihimmetli kısımların iptal edilmesi ile 90.000 kişiye çekilmiştir." tespiti bulunmaktadır.
    Bölgeye ilişkin yapılaşma taleplerini belirleyen ve … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı açıklama raporunda İncek Bölgesinde yoğun yapılaşma eğilimi bulunduğu tespit edilmiş, bu nedenle bu bölge için 65.000 kişilik nüfus öngörülmüştür. Planda Tuluntaş Bölgesi ise kentsel gelişme alanı olarak tanımlanmış ve 90.000 kişilik nüfus öngörülmüştür. Buna göre, bölgede altyapı maliyetinin yüksek olacağı dikkate alındığında ferdi inşaat uygulaması yerine kooperatif gibi örgütlenmeye ve etaplamaya dayalı konut üretimi politikasının hayata geçirilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Nitekim bu bölgede yerleşim taleplerinin tamamına yakınını parsel bazında konut üretimi yerine ada ölçeğinde ve kentsel tasarıma dayalı planlama yaklaşımı ile orta yoğunluklu gelişme anlayışıyla plan değişiklikleri yapılmıştır.
    1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planına yönelik yapılan bir çok değişiklik ve bu doğrultuda alt ölçekli planlarda da gerçekleştirilen değişiklikler sonucunda alanın kullanım kararının genel olarak konut olarak belirlenmesi nedeniyle her ne kadar yargı kararıyla iptaline karar verilmiş olsa da Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.01.2017 tarih ve 116 sayılı kararı ile onaylanan 2038 Ankara 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile uyuşmazlığa konu alan, hakim kullanım kararı doğrultusunda mevcut konut alanı olarak belirlenmiştir.
    Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.05.2017 tarih ve 1014 sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişiklikleri plan raporunda, "son yıllarda hızlanan kamu yatırımları (yol ve altyapı ağı), bölge genelinde hızla gelişen ve kentsel cazibeyi arttıran yatırımlar (TOKİ, SİNPAŞ, İNCEKLOFT, Üniversiteler, özel okullar vb..) ile İncek, Ankara'nın en önemli kentsel gelişme alanı olarak gündeme geldiği, güneye ve batıya yayılma eğilimindeki Ankara Metropolitan alan kentsel nüfus tercihlerinin de daha sağlıklı ve standartı yüksek kentsel yaşam alanları sunan bu bölgelere kaydırıldığı, Çayyolu-Beytepe-İncek aksının bağlanması ile birlikte bu güzergahın, yani Ankara'nın güney-batı bölgesinin cazibesini maksimum düzeyde arttırdığı, 2023 Başkent Ankara, 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı öngörüleri içerisinde bu yönde ağırlık kazanan bir senaryo bulunmadığı, bu nazım planın, Ankara kentinde yaşayan nüfusun tercihlerini ve çok ciddi çekim noktaları oluşturan Ankara kenti dışında, bölgesel ve ülke bazında çekim etkisi yaratan kamu ve özel girişim yatırımlarını yönlendirme gücüne sahip olamadığı, bugün Gölbaşı'nın, Türkiye ve bölge ülkeleri genelinde hizmet veren ve verecek sayıları 5'i bulan üniversite kampüs yapılanması ile sayıları 10'u geçen Ankara'da öncelikli tercih konusu olmuş özel okulları ve kampüsleri ile bir okullar bölgesi haline geldiği, bu durumun, yeni yürürlüğe konulan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı çerçevesinde dikkate alındığı ve tedbiren Belediyece "Çevre Düzeni Planı Eşgüdüm Komisyonu" gibi yeni bir süreç tanımlaması yapılmak zorunda kalındığı, bu komisyonun beşer yıllık, periyotlar halinde hazırlayacağı raporun, büyükşehir belediye meclisince görüşüleceği ve bu planın hedef, ilke, strateji ve kararlarında revizyon ve/veya ilaveler gerekiyorsa karara bağlayacağı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bu eksikliğinin ortadan kaldırıldığı, aynı zamanda, hatalı yorumlamalar nedeniyle, plan iptallerine yol açan 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bazı hükümlerinin 1/100.000 ölçekli planın onayıyla etkisiz konuma geldiği, Büyükşehir Belediyesinin üst ölçekli plan kapsamında da alt ölçekli planların revizyonuna hızla yöneleceği, Çayyolu-İncek aksının bağlanması ile birlikte batı koridorunda yer alan ODTÜ, BİLKENT, HACETTEPE (Beytepe) ve ÇANKAYA üniversite kampüs alanlarının da bu sisteme entegre olduğu, yüksek standartlarda kentsel yaşam alanları sunan Çayyolu kentsel alanı ile Beytepe, İncek ve Taşpınar güney batı yayının süreklilik ve maksimum erişebilirlik kazanmasının bu alanın, yani Ankara Metropolitan alanı Güney-Batı yayının kentsel alandaki en önemli yerleşim bölgesi olmasını sağlayacağı, Güneykent kapsamında yapılan planların uzun süre İncek mevcut imarının benzer şekilde(düşük yoğunluklu) devam etmesine karşın şu anda gelinen nokta itibariyle İncek mahallesinden daha ileride bulunan Tulumtaş çanağının tamamının yapılan revizyonlarla yüksek katlı yapılaşmaya dönmesinin de, daha güçlü bir çekim merkezi olan İncek mahallesinin de bu şekilde dönüşümünü kaçınılmaz kıldığı, davalar neticesinde plansız kalan alanın öneri 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli Nazım imar planları, 1/100.000 ölçekli planın öngörüleri ile birlikte yeniden ve ağırlıklı olarak tescile konu olmuş parselasyon planları dikkate alınarak yeniden hazırlandığı" ifade edilmiştir.
    Bu bağlamda, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.02.2007 tarih ve 525 sayılı kararıyla onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının nüfus ve yapı yoğunluğu yönünden 2023 yılı hedef ve öngörüsü ile hazırlandığının da gözden kaçırılmaması gerekmektedir.
    1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı Açıklama Raporu 9.2.3. sayılı Güneybatı Planlama Bölgesi kısmının Plan Müdahale Biçimi alt kısmında, "yapılacak plan revizyonu ile ulaşım sistemi yeniden kurgulanarak kademelenme yapılması" öngörülmüştür. Bu çerçevede, bölgede öngörülen nüfusa hizmet veren 1, 2 ve 3.derece yol/ulaşım kademelenmesi yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede, Karayolu Projelerine ilişkin 1/50.000 ölçekli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Bilkent Şehir Hastanesi İncek-Pozantı Otoyolu Bağlantısı kavşak düzenlemesi ve çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 10.02.2020 tarih ve 35355 sayılı kararı ile 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi uyarınca onaylanıp Tabiat Varlıklarını Koruma Şube Müdürlüğü ilan panosunda 02.03.2020 tarihinden itibaren 1 (bir) ay süreyle askıya çıkarılmıştır.
    Yine, Bilkent Şehir Hastanesi İncek-Pozantı Otoyolu Bağlantısına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama revizyon imar planı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.08.2020 tarih ve 870 sayılı kararıyla onaylanmıştır. Kararda, Ankara ili çevre düzeni planı ana karar ve öngörüleri doğrultusunda, birbirine entegre edilmek suretiyle Eskişehir Yolu'ndan başlayıp çevre yoluna ve Pozantı Otoyoluna bağlantı sağlanmasının amaçlandığı, Ankara'nın kuzey ve güney bağlantılarını sağlayan yeni bir ana aks olma potansiyeline sahip öneri yol projesinin, Pozantı Otoyolu’nun kent ulaşım sistemine entegre edilmesine imkan sunarak bağlantı yolları ile birlikte kent ölçeğinde acil çözüm bekleyen Haymana Yolu'nun rahatlatılmasına imkan sunacağı, halihazırdaki yolların sürekliliğinin ve devamlılığının sağlanıp taşıt trafiği yükünün azaltılarak trafiğin güvenli hale getirilebileceği, Sağlık Bakanlığınca il, bölge ve ülke ölçeğinde hizmet vermek üzere faaliyete geçen Bilkent Şehir Hastanesinin ulaşılabilirliğinin arttırılmasının ekonomiyi olumlu etkileyeceği, var olan ve artması öngörülen taşıt trafiği yüküne çözüm getirebileceği, aksi halde Ankara'ya, çevre şehirlere ve tüm ülkeye hizmet etmesi öngörülen Bilkent Şehir Hastanesine erişim kabiliyetinin yetersiz olması (seyahat süresinin uzun olması, kat edilecek mesafenin fazla olması gibi) yüzünden emisyonların ve atıkların artacağı ye bu durumun otobüs, dolmuş vb karayolu ile yapılan toplu ulaşımı da olumsuz etkileyeceği bu suretle söz konusu ulaşım aksının elzem olduğu, sorunsuz akan, işleyen ve erişim mesafesini kısaltan yolların varlığıyla taşıt ile yolda geçen zamanın, çevre kirliliğinin, kaynak israfının ve toplum psikolojisi üzerindeki olumsuz baskının azalacağı hususları öngörülmektedir.
    Uyuşmazlık konusu taşınmazları da kapsayan bölgede yapılan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan dava dosyalarının incelenmesinden ise, Ankara kentinin güneybatı ile güney akslarına doğru büyümekte olduğu İncek ve Tuluntaş bölgelerinin kentin temel gelişim akslarından biri olarak görüldüğü yoğun bir yapılaşma talebi bulunduğu, ayrıca birçok parsele yönelik yüksek yapı yoğunluğu verilen bölgede yine yüksek yapı yoğunluğuna sahip üniversite, hastane, özel okul, kamu kurum ve kuruluşunun yer aldığı gözetildiğinde imar mevzuatı ve şehircilik ilkeleri ile planlama esasları bağlamında Ankara'nın nüfus ve yapı yoğunluğu yönünden 2023 yılı hedef ve öngörüsüyle hazırlanan ve 16.02.2007 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planından başlamak suretiyle bir revizyona tabi tutulması gerektiği kuşkusuz ise de, süreç içerisinde bu yöntem uygulanmadığı için uyuşmazlık konusu alandaki yoğun yapılaşma baskısının, bazı parsellerin iki katlı villa tipi yapılaşmadan çok katlı sosyal ve teknik altyapı ihtiyacını parsel/ada içerisinde karşılayabilecek bir yapılaşma için artık revizyon değil, bir imar planı değişikliği ihtiyacı doğduğu da anlaşılmaktadır.
    Dairemizin E:2019/19906 sayılı dosyasında verilen ara kararı üzerine alınan yanıttan Ankara'nın güney batı kesiminde mevcut konut alanlarında iki katlı villa tipi yapılaşmadan site veya korunaklı site biçiminde yapılaşmaya dönük bir değişim talebinin bulunduğu bu tip bir yapılaşma anlayışı ile konut maliyetini artıran imar parseli maliyetinin düşmesine bağlı olarak konut maliyetinin azalmasına ve konut sahipliğinin artmasına neden olunacağı ve bu şekilde kamu yararının artması sağlanabileceği gerekçesiyle imar planı değişikliklerinin yapıldığı ifade edilmiştir.
    Burada vurgulanması gereken husus, alanda/bölgede oluşan konut (kooperatif ya da site tipi yapılaşma) hakim kullanım kararı doğrultusunda gerek dava konusu edilmeyerek kesinleşen gerekse yargı kararları sonucunda hukuka uygun bulunan imar planlarına bağlı olarak alanda yapılaşmasını tamamlamak ve yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni almak suretiyle kullanımını sürdüren sitelerin bulunduğu, hakim kullanım kararının bu doğrultuda dönüştüğü hususudur.
    Ayrıca çağımızda gelişen ferdi inşaat uygulaması yerine kooperatif/site gibi örgütlenmeye ve etaplamaya dayalı konut üretimine dayalı kentleşme anlayışı içinde site şeklindeki yerleşkelere ağırlık verilmektedir. Planlama alanının içerisinde yol, yeşil alan, spor, rekreasyon gibi sosyal teknik altyapı alanlarının düzenlenmesi, site şeklinde yerleşmelerin doğal bir sonucu olarak görülmelidir.
    Bölgede imar planı değişikliklerinin ise; küçük yüz ölçümlü, etki ve yerleşme alanı az olan parsellere yönelik olmayan büyük yüzölçümlü, nüfus öngörüsü fazla, kendi içinde sosyal donatı alanlarını ayıran ayrıca kamuya hizmet edecek sosyal ve teknik altyapı kullanımlarını getiren hatta taşınmaz maliklerinin başka alanda bulunan taşınmazlarını kamuya terk etmek suretiyle yapılaştıkları alanları kapsadığı görülmektedir.
    Benzer uyuşmazlıklarda mahkemelerce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında, uyuşmazlık konusu bölgede çok sayıda ilköğretim, sağlık, lise, park, yeşil alan, cami, belediye hizmet alanı, spor alanı gibi sosyal ve teknik alt yapı alanlarının bulunduğu, dolayısıyla öngörülen nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının karşılandığı tespitleri yer almaktadır.
    Yukarıda yapılan değerlendirmeler sonucunda, yüksek katlı yoğun konut alanları ile ulaşım maliyetlerinin düşmesi, elektrik iletim hatları, kanalizasyon, ulaşım, doğalgaz, içme suyu hatları gibi altyapı maliyetlerinin azaltılması ve bu şekilde korunması gereken alanlara -tarım, orman, sit alanları vb.- yapılaşma baskısının önlenmesinin sağlanmasının amaçlandığı belirlenmiştir.
    Bu itibarla, sağlıklı bir yaşam alanı oluşturulmasının konutun sadece fiziksel özellikleri ve konfor koşullarıyla sınırlı olmadığı, konutun güneş alması ve aydınlık olması ile otopark sorunlarının çözümüne ilişkin karar getirilmesinin önemli olduğu, dolayısıyla toplu yapıların özendirilmesi, yapıların mimarisinin kısıtlanmaması, yapıların rüzgar alması, güneşlenmesi ve havalandırması ile parsel içinde otopark sorunlarının çözümlenmesi ile oluşacak geniş açık alanlarda peyzaj düzenlemesi yapılmasının yanında daha kullanışlı ve ekonomik konut elde edilerek kentsel yaşam kalitesi yükseltilmesine katkı sağlamak amacı ile büyük parsellerin oluşturulmasına ilişkin plan notlarının modern planlama anlayışına uygun olduğu, toplu yapılaşmayı özendirmek ile farklı konut arzı yaratmak, diğer kentsel sorunlara katkı yapmak amacı ile planlama alanında yaşayacak nüfusa konut çeşitliliği sunumuna yönelik yaklaşımın şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
    Sonuç olarak, uyuşmazlığa konu ada ve parsellerin etrafındaki mevcut yapı dokusu ile birlikte ele alındığında sosyal ve teknik alt yapı alanlarının birlikte kullanılması bakımından İncek, Alacaatlı, Beytepe ve civar mahallelerin yapı yoğunluğu ile sosyal ve teknik donatılarının bütünsel olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu alanlarda 0,50 emsal ve 2 katlı konut yapıları bulunduğu gibi 2,0 emsal yüksek katlı konut yapılarının da bulunduğu anılan bölgede çok sayıda ada/parselin site tarzında konut alanı olarak sosyal ve teknik altyapı alanlarını ada/parsel içinde ya da civarda yaptığı terklerden karşılanmak üzere planlandığı, yukarıda ayrıntısına yer verilen açıklamalar doğrultusunda dinamik bir sürecin sonucunda oluşturulan imar planlarını değişmeyen statik belgeler olarak kabul etmenin ekonomik, toplumsal ve teknolojik bakımdan hızlı bir değişim içinde bulunan kentlerin yerleşim alanlarının gerçek yapısı ile bağdaşmayacağı gözönünde bulundurulduğunda bölgenin dönüşümüne yönelik olarak gerçekleştirilen imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık özelinde inceleme yapıldığında ise; dava konusu imar planı değişikliklerinde, yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda hukuka aykırılık bulunmamıştır.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının ve davalıların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişiklikleri ile 4 ve 5 sayılı plan notlarına ilişkin kısmın iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik kabulüyle, kararın anılan kısmının kaldırılmasına ve davanın bu kısmının reddine dair kısmının ONANMASINA oyçokluğuyla, 6 ve 8 sayılı plan notları yönünden reddine dair kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 25/01/2022 tarihinde, kesin olarak, karar verildi.
    KARŞI OY (X) : Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.02.2007 tarih ve 525 sayılı kararı ile kabul edilen ve yürürlükte bulunan 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları" başlıklı kısmında, "Türkiye Cumhuriyetinin Başkentinin planlı kentleşmesini yönlendirmeyi hedefleyen üst ölçekli plan olduğu, Ankara'da yapılacak tüm araştırma, planlama, projelendirme ve uygulama çalışmaları için üst ölçekli referans çerçevesi olduğu belirtilmiştir. Planın "Uygulamaya Yönelik Çevre Plan Koşulları, Temel İlkeler, 9.Plan Değişiklik Koşulları" başlıklı kısmında da, "Bu planda değişiklik yapılması Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin bilimsel nitelikte bir tespit değerlendirme raporuna dayandırılarak hazırlanmış ve 'bütün-parça' ilişkisini bozmayacak nitelikteki değişiklik önerisini onaylaması ile mümkündür. Kent ve kamu yararına zorunlu olmadıkça değişiklik yapılmaması, "Plan Yapımına ait Esaslara Dair Yönetmelik (Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin)" hükümlerine uyulması zorunludur." düzenlemesi yer almaktadır.
    Dava konusu imar planı değişikliği, "Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin bilimsel nitelikte bir tespit değerlendirme raporuna" dayandırılmamıştır. Plan değişiliği parsel ölçeğinde, mülkiyet desenine bağlı olduğundan "bütün-parça ilişkisini" bozar niteliktedir. Açıklama raporunda kent ve kamu yararının zorunlu kıldığına dair bir tespit de bulunmamaktadır.
    Dava konusu nazım imar planı değişikliğinde, mevcut planlarda Emsal=0,30 ya da 0,50 yapılaşma hakları tanımlandığı ve çevrede bu emsalde yapılar bulunduğu halde, dava konusu plan değişikliğinde ayrıntılı araştırma, inceleme ve bilimsel tespitler yapılmadan, Emsalin 2,00 ve üzeri olarak belirlendiği, nüfus ve yapı yoğunluğunun artırıldığı, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanmadığı, değişikliğin kamu yararından kaynaklanan bir ihtiyaçtan yapılmadığı, bireysel bir isteme dayandığı, mevcut imar planının devamlılığı ve bütünlüğünü ve donatı dengesini bozduğu, plan değişikliğinin parsel bazında, mülkiyet desenine dayalı parçacıl bir yaklaşımla yapıldığı, bu anlamda plan esaslarına, eşitlik ilkesine ve mevzuata uygun olmadığı, bölgenin ihtiyaçları belirlenmeden ve yakın çevresi ağırlıkla düşük yoğunluklu konut olarak yapılaşması öngörülmüş iken belli parsel ya da parsellerin ele alınarak bu ölçekte değişikliğe gidilerek yüksek oranda yapı ile nüfus yoğunluğu artırıldığı, artırılan nüfus karşısında yetersiz miktarda ve türde sosyal ve teknik altyapı alanları ayrıldığı, önceki imar planı kararlarında belirtilen mevcut ulaşım kapasitesinin arttırılmadığı, Mahalle, semt ve bölge ölçeğinde ayrılan eğitim, sağlık, dini, kültürel vb. sosyal ve teknik altyapı alanlarının yeterliliği araştırılmadan ve yakın çevredeki yapılaşma haklarından oldukça yüksek ilave nüfus artışı yapıldığından imar planı değişikliklerinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu sonucuna varılmış olup, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi kararının 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişiklikleri ile 4 ve 5 sayılı plan notlarına ilişkin kısmının bozulması, 6 ve 8 sayılı plan notları yönünden onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi