21. Hukuk Dairesi 2018/577 E. , 2018/9783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde geçen ......"a bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki temyiz kapsam ve sebeplerine göre; davalı taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, davacının davalı ... nezdinde 1988-1994 ve 2002-2013 yılları arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, “21/08/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporuna göre davacı ..."ın 01/04/2004-30/09/2012 tarihleri arasında toplam 1620 gün sigortalı HİZMETLERİNİN TESPİTİNE” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/son maddesindeki: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü uyarınca hüküm fıkrasının infaza elverişli ve açık olması gerekmektedir.
Hükümler, davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık sona erer ve hüküm kesinleşince artık o uyuşmazlık hakkında yeni bir dava açılamaz. HMK"nun 297/son maddesi gereğince hüküm fıkrasının açık olması taraflara bahşedilen vazife ve haklar, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılmalı, hüküm infazı kabil olmalıdır. Dava açıldığı tarihteki şartlara göre karara bağlanmalı, şarta bağlı ve terditli hüküm kurulmamalı, hüküm fıkrasında asıl taleple birlikte yardımcı talepler hakkında da karar verilmelidir.
Somut olayda, gerekçeli kararın “gerekçe” kısmında davacının davalı idare nezdinde sezonluk olarak ...... aylarında ve ayda 30 gün üzerinden çalıştığı belirtilmekle birlikte hükmün sonuç kısmında davacının davalı idare nezdinde geçen hizmet süreleri içerisinde hangi aylarda çalıştığının belirtilmediği anlaşılmakla verilen kararın yeterince açık ve anlaşılır olmadığı, infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı H.M.K."nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının ikinci bendi tamamen silinerek yerine gelmek üzere;
“ 2- Davacının davalı ... İşletme Müdürlüğü nezdinde;
01/04/2004-30/09/2004 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2005-30/09/2005 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2006-30/09/2006 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2007-30/09/2007 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2008-30/09/2008 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2009-30/09/2009 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2010-30/09/2010 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2011-30/09/2011 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün,
01/04/2012-30/09/2012 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden 180 gün olmak üzere toplam 1.620 gün hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine, 27/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.