Esas No: 2019/7001
Karar No: 2022/109
Karar Tarihi: 25.01.2022
Danıştay 12. Daire 2019/7001 Esas 2022/109 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2019/7001 E. , 2022/109 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7001
Karar No : 2022/109
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …'a velayeten, kendi adına asaleten …
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVACILAR : … ve … Adlarına Velayeten
…
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacılar tarafından, murislerinin Hatay İl Jandarma Komutanlığında J.Astsb.Kd.Bçvş olarak görev yapmakta iken, 20/02/2013 tarihinde kaçakçılık olayına ilişkin olarak icra edilen yol kontrol devriyesi esnasında geçirdiği trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle vazife malulü sayılması ve bundan doğan haklardan yararlandırılmaları talebiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Vazife Malullüğü Tespit Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yaptıkları itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararının Danıştay Onbirinci Dairesinin 13/11/2017 tarih ve E:2015/5968, K:2017/6026 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak; davacılar murisinin emir ve talimatlara aykırı hareket ederek, kendi özel aracıyla kaçakçıları takip ederken kaçakçıların güzergahlarını değiştirdiklerinin kendisine bildirilmesine rağmen görev yerine dönmeyip trafik kazası geçirmiş olduğu ve adli tıp incelemesi sonucunda kanında alkol tespit edilmesi nedeniyle, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin açık hükmü karşısında, davacıların vazife malullüğü aylığı bağlanması istemiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Dosyaya sunulan bilimsel mütalaanın dikkate alınmadığı ve gerekçeli kararda dahi bahsi geçmediği, anılan mütalaada; "trafik kazası sırasında alkollü olmadığının kabulünün uygun olacağı, görüş ve kanaatine ulaşılmıştır." denilerek otopsi raporunun hatalı olduğu ve otopsinin yapılışının kanuna, bilime uygun olmadığını, bu rapora binaen karar verilemeyeceğinin belirtildiği, Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda müteveffanın kanında 54 mg/dl alkol bulunduğunun belirtildiği, müteveffanın kanında alkol çıkmasının tamamen Adli Tıp Kurumu çalışanlarının öncelikli olmak üzere tüm idari personelin kusurlu davranışlarından ve görevi ihmal etmelerinden kaynaklandığı, talepleri üzerine konuyla ilgili olarak aldıkları bilimsel raporda, özetle; davacıların murislerinin ölümüne neden olan trafik kazası sırasında alkollü olup olmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti mümkün olmadığından, trafik kazası sırasında alkollü olmadığının kabulünün uygun olacağı görüş ve kanaatine ulaşıldığı, otopsi raporunda çelişik bilgilere yer verildiğinden rapora itibar edilemeyeceği, kanın toksikoloji analizi için kan örneğinin 21/02/2013 tarihinde alındığı ve ancak 12 gün sonra 04/03/2013 tarihinde laboratuvara getirilerek bu tarihten de 15 gün sonra 19/03/2013 tarihli rapor oluşturulduğu, kan alımının normalde hem safra kesesinden hem karından, hem de benzeri birkaç bölgeden yapılması gerekmesine rağmen sadece tek bir bölgeden yapıldığı, söz konusu tüpün kanın bozulmadan bekleyeceği korumalı tüp olmadığı, alelade bir tüp olduğunun görevliler tarafından söylendiği, söz konusu durumun bilirkişi incelemesinden geçtiği taktirde bu durumun gerçekliğinin ortaya çıkacağı, bunların dışında da murislerinin vefat tarihi ve kaza tarihi ile alakalı olarak olay tutanaklarının her seferinde farklı saat ve tarihler içerdiği, hiç bir tutanağın düzgün ve nizama uygun tutulmadığı, davacıların murislerinin vefatından sonra tutulan tüm tutanaklardaki bilgilerin birbirlerinden farklı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararında açıkça belirtildiği üzere davacıların murisinin emir ve talimatlara aykırı hareket ettiği, özel aracıyla kaçakçıları takip ettiği, kaçakçıların güzergahının değiştiğine ilişkin bilginin kendisine gelmesine rağmen görev yerine dönmeyerek trafik kazası geçirdiği, adli tıp raporunda kanında alkol tespit edildiği sabit olduğundan, Mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda; davacıların murisi …'ın kanında 54 mg/dl alkol (Etanol) bulunduğunun belirtildiği, alkolün ölüme bağlı olarak vücutta meydana gelen kimyasal değişimin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkıp çıkmadığının tespit edilmesi gerektiği, öte yandan Mahkeme kararının gerekçesinde, murisin emir ve talimatlara aykırı hareket ederek, kendi özel aracıyla kaçakçıları takip ederken kaçakçıların güzergahlarını değiştirdiklerinin kendisine bildirilmesine rağmen görev yerine dönmeyip trafik kazası geçirmiş olduğu belirtilmiş olmakla birlikte, bu hususun dosyada bulunan bilgi ve belgelerden tespit edilemediği ve ayrıca kaza tespit tutanakları ile dava konusu olaya ilişkin ifade tutanaklarının dosyada bulunmadığı hususları göz önüne alındığında, söz konusu bilgi ve belgeler ile davacılar tarafından sunulan bilimsel mütalaada yer verilen değerlendirme ve tespitler dikkate alınarak gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıların murisi, Jandarma Genel Komutanlığı Hatay İl Jandarma Komutanlığında J.Astsb.Kd.Bçvş olarak görev yapmakta iken, 20/02/2013 tarihinde saat 18.00 sıralarında Meydan Jandarma Karakol Komutanlığında nöbetçi astsubaylığı görevini icra ederken, İlçe Jandarma Komutanının telefonla arayarak kaçakçılık olayıyla ilgili ihbar alındığını bildirmesi üzerine 18.05 sıralarında karakoldan ayrıldığı, 10-15 dakika sonra karakolda görev yapan uzman jandarma kıdemli çavuşu arayarak beyaz renkli bir minibüsün durdurulmasını ve kontrol edilmesini istemesi üzerine, durdurulan minibüste suç unsuruna rastlanmadığı bilgisinin verilmesi amacıyla geri arandığında kendisine ulaşılamadığı, saat 21.00 sıralarında kaçakçıların güzergah değiştirdiğinin bildirilmesi nedeniyle devriye görevine son verilmesine rağmen karakola dönmemesi üzerine başlatılan arama çalışmaları sonucunda 21/02/2013 tarihinde 04.00 sıralarında …'ın cesedine ulaşıldığı anlaşılmıştır.
Jandarma Genel Komutanlığı Nakdi Tazminat Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararıyla kanuni hak sahiplerine nakdi tazminat ödenmesine karar verildiği ve davacıların murisi hakkında Jandarma Genel Komutanının imzasıyla Şehadet Belgesi düzenlendiği ve şehit statüsünde olduğu anlaşılmaktadır.
Davacıların, murislerinin vazife malulü sayılarak bundan doğan haklardan yararlanmak amacıyla yaptıkları başvuru üzerine, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Vazife Malullüğü Tespit Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, Adana Adli Tıp Grup Başkanlığınca düzenlenen 10/05/2013 tarihli otopsi raporunda kanda alkol bulunduğunun belirtildiği ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girdiğinden bahisle hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı 21/04/2014 tarihinde yaptıkları itirazın … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 44. maddesi birinci fıkrasında; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamıyacak duruma giren iştirakçilere (malul) denir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır." kuralına, 45. maddesinde; "44 üncü maddede yazılı malullük;
a) İştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa;
b) Vazifeleri dışında kurumların verdiği her hangi bir kuruma ait başka işleri yaparken, bu işlerden doğmuş olursa;
c) Kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken o işten doğmuş olursa (maksadın ilgili kurumlarca kabul edilmesi şartıyla);
ç) Fabrika, atölye ve benzeri işyerlerinde, işe başlamadan evvel iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o işyerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa;
Buna (vazife malullüğü) ve bunlara uğrayanlara da (vazife malulü) denir." kuralına, aynı Kanun'un 48. maddesinde: "Vazife malullükleri:
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan;
b) Kanun,tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan;
c) Yasak fiilleri yapmaktan;
ç) İntihara teşebbüsten;
d) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlamak veya zarar yapmak maksadından; doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında (adi malullük) hükümleri uygulanır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan mevzuatın ve dava konusu olayın birlikte değerlendirilmesinden; Adli Tıp Kurumu Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda; davacıların murisinin kanında 54 mg/dl alkol (Etanol) bulunduğunun belirtildiği, buna göre tespit edilen bu oranın kanunen izin verilen sınırın altında olup olmadığı, alkolün ölüme bağlı olarak vücutta meydana gelen kimyasal değişimin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkıp çıkmadığının açıklığa kavuşturulması önem arzetmektedir.
Öte yandan, Mahkeme kararının gerekçesinde; "murisin emir ve talimatlara aykırı hareket ederek, kendi özel aracıyla kaçakçıları takip ederken kaçakçıların güzergahlarını değiştirdiklerinin kendisine bildirilmesine rağmen görev yerine dönmeyip trafik kazası geçirmiş olduğu" tespitine yer verilmiş olmakla birlikte, davacılar murisine saat 18.15'ten sonra ulaşılamadığı, kaçakçıların güzergah değiştirdiklerinin ise saat 21.00 sıralarında bildirilmesi üzerine devriye görevine son verildiği göz önüne alındığında, Mahkeme tarafından söz konusu tespitin hangi bilgi ve belgeye dayanılarak yapıldığının netleştirilmesi, ayrıca, trafik kazasına ilişkin tespit tutanağı ve olay yeri inceleme raporu ile müteveffanın görevlendirilmesi ve bu görevin yerine getirilmesi esnasında meydana gelen trafik kazası sonucunda vefatına ilişkin ifade tutanaklarının dosyada mevcut olmadığı görülmüş olup, söz konusu bilgi ve belgeler ile bilimsel mütalaada yer verilen tespitler ve iddialar yönünden gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.