10. Ceza Dairesi 2019/1434 E. , 2019/2361 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 08/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Turgutlu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/810 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/04/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
1- Şüpheli hakkında, 25/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedbirin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının 05/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada karara itiraz etmediği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye uyarılı ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, şüphelinin kuruma müracaat ederek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak 5 yıllık erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle TCK’nın 191/4. maddesinin (c) bendi uyarınca erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Turgutlu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/810 sayılı kararıyla "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edildiği, ancak itiraz mercii ve süresinin gösterilmediği, erteleme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmemesi sebebiyle de ihlalden bahsedilemeyeceği ve dava şartının gerçekleşmediği" gerekçesiyle, “karar verilmesine yer olmadığına” ve “erteleme kararının kesinleştirilmesinden sonra infazının devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, adı geçen şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/12/2014 tarihli ve 2014/8715 soruşturma, 2014/59 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 2 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, anılan kararın tebliği sonrasında sanığın tüm aşamalarda karara yönelik bir itirazının bulunmadığı gibi sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin 08/03/2017 tarihinde infazen yerine getirildiği cihetle, sanığın kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde 18/01/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/4-b,c maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında karar verilmesi gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir." denilerek, Turgutlu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/810 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesini müteakip şüphelinin çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak 5 yıllık erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle yeni bir soruşturma başlatıldığı anlaşılmakla, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından ve denetimli serbestlik tedbirinden haberdar olmasına rağmen uyuşturucu madde kullanmaya devam etmesi karşısında TCK’nın 191/4. maddesinin (b) ve (c) bendleri uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu,
Mahkemenin “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği” şeklindeki gerekçesinin de yasal dayanağı bulunmadığı, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı”nın şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasa veya yönetmelik hükmü bulunmadığı gibi tam tersine CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, kaldı ki şüphelinin kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladıktan sonra da hiçbir aşamada itiraz etmediği ve tedbirin infazına devam ettiği, anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, somut olayda erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığı iddia edilerek kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılan ve hakkında dava açılan şüpheli hakkında her iki suça ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken, CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Turgutlu 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/810 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 29.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.