Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13509
Karar No: 2017/1672
Karar Tarihi: 02.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13509 Esas 2017/1672 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, cari hesap alacaklarının tahsili için icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise ayıplı olduğunu belirttiği kumaşı iade etmemekle bu ürünleri benimsediğine dair delil bulunmadığını savunmuştur. Mahkeme, ayıplı olduğu belirtilen ürünlerin davacıya iade edilmediğine dair delil bulunmadığı ve davacının takiple temerrüde düşürüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Ancak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için malın ayıplı olup olmadığı konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı belirlenmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesi
- Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 223. maddesinin 2. fıkrası
19. Hukuk Dairesi         2016/13509 E.  ,  2017/1672 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av....ve davalı vek. Av....’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, cari hesap alacaklarının tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında yetki anlaşmasının olmadığını, HMK’nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, bu nedenle Adana Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacıdan alınan 5.000 kg kumaşın 389 kilogramının standartlara uygun olmayıp, potluk içermesi nedeniyle ayıplı olduğundan nihai müşteri tarafından iade edildiğini ve müvekkili şirkete 6.200 pount ceza kesildiğini, müvekkili şirketin de iade faturası keserek 389 kilogramı davacıya gönderdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilse bile ayıplı olduğu belirtilen ürünlerin davacıya iade ve teslim edildiğine ilişkin belge, bilgi bulunmadığı, davalının ayıplı olduğunu belirttiği kumaşı iade etmemekle bu ürünleri benimsediği sonucu çıktığı, davacının davalıdan 20.968,81 TL asıl alacağı bulunduğu, davalının takiple temerrüde düşürüldüğü, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davalı, davacı tarafından kendisine satılan malların ayıplı olduğunu savunmuştur. Taraflar tacir olduğundan bu savunma yönünden dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Buna göre; “ malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır.”
    Mahkemece uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle dava konusu malların ayıplı olup olmadığı konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınıp, ayıbın niteliği de saptanarak sonucuna göre ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı belirlenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi