23. Hukuk Dairesi 2015/9958 E. , 2017/836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; taraflar arasında genel temizlik elemanı hizmet alım işine dayalı sözleşme imzalandığını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 81. maddesinin 1. fıkrasına ı bendinin eklendiğini, bu bent delaletiyle aynı Kanun 4. maddesinin a bendi uyarınca sigortalı çalıştıran özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet olan tutarın Hazinece karşılanacağının hüküm altına alındığını, buna ilişkin Kamu İhale Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ yayınlandığını ve tebliğin 4. maddesinde %5"lik farkın fiyat farkı hesaplamasına ilişkin sözleşme hükümlerinde değerlendirileceğinin hüküm altına alındığını, akabinde kesintilerin yapıldığını, kesintinin yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptali ile %20"den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının hak edişlere itiraz etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı idarenin, davacının prim indirimlerini hak edişlerinden kestiği, 5510 sayılı Yasa"nın 81/ı bendi uyarınca devletin sağladığı katkıdan yararlandığı, davacının sağladığı bu katkı nedeniyle davalı idarenin sorumluluğu artmadığı gibi, fiyat farkı verileceğine ilişkin sözleşmelerde hüküm bulunmadığı, hakediş kesintisinin yerinde olmadığı, ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmış olmasının sonuca etkili olamayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, itirazın 18.013,27 TL asıl alacak, 8.504,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.517,59 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, %20"si oranında hesaplanan 5.303,52 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacının, hak edişlere itiraz etmediği sabit olmasına rağmen, bu durumun prim avantaj kanunundan kaynaklandığı, buna ihtirazi kaydın mümkün bulunmamasına göre, asıl alacağı talep edebilecek ise de, bu asıl alacakla ilgili olarak davalıyı usulüne uygun temerrüde düşürmemiştir.
Bu nedenle, davacının hakediş tarihinden değil, icra takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği nazara alınarak davacının işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle işlemiş faize ilişkin talebin kabulü hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.