Esas No: 2008/362
Karar No: 2009/54
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2008/362 Esas 2009/54 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2008/362 E. , 2009/54 K.- IMAR YOLUNDA KALMASI NEDENIYLE YIKTIRILMASINDAN DOLAYI UĞRANILAN ZARARIN TAZMINI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI
- KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 14
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : Ş.K. Vekili : Av. M.A. Davalılar : 1- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı 2- Altındağ Belediye Başkanlığı Vekili : Av. N.I.K. O L A Y : Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının Şehit Hacı Dugan Cad. No:20 Siteler/Altındağ adresindeki tapunun Ankara ili, Altındağ İlçesi, 1. Bölge, Solfasol Mahallesinde kain, imarın 3452 ada, 94 parselde bulunan, zemin+2 normal kat+teras kattan müteşekkil gayrimenkulünün 21.5.2007 tarihinde Altındağ Belediye Başkanlığı görevlileri tarafından yıkıldığını, yıkım öncesinde yazılı hiçbir bildirimde bulunulmadığını, kamulaştırmanın söz konusu olmadığını, binanın 1972 tarihinde yapıldığını, binanın iskanlı olup, iskan harcı, ruhsat harcı ve emlak vergisi dahil tüm vergilerinin ödendiğini, yıkımdan sonra enkazın davacı tarafından alınmadığını, davacının 7.6.2005 tarihinde Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/427 D. İş sayılı dosyası üzerinden binanın değeri ve enkaz bedeli konusunda tespit yaptırdığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda bina değerinin 121.161,60YTL, enkaz değerinin 12.116,16YTL olarak hesaplandığı, bu nedenlerle, kamulaştırmasız eI atma nedeniyle dava açmak ve bina değeri ile enkaz bedelini talep etmek gereği doğduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000.-YTL bina değeri, 5.000.-YTL enkaz bedeli olmak üzere toplam 10.000.-YTL"nin haksız eI atma tarihi olan 21.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. Davalı Altındağ Belediyesi vekilince, süresinde verilen birinci savunma dilekçesinde, Belediyelerince davacıya ait binanın yıkılması işleminin tamamen imar uygulaması sonucu imar yolunda kalan binanın tasfiyesinden ibaret olduğu, davacının binası ile ilgili olarak Belediyelerince Kamulaştırma Kanunu’na göre hiçbir işlem yapılmadığı, yapılan ve kesinleşen imar planı gereği davacıya ait tapulu hissenin başka bir imar parselinden karşılandığı, imar yolu üzerinde kalan kaçak yapının da yıkıldığı, bu nedenle, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur. ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 18.10.2007 gün ve E:2007/238 sayı ile, davalı vekilinin yargı yeri görev itirazının ihtilafın kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası niteliğinde bulunduğundan 2942 sayılı Yasa kapsamında kalan davalının yargı görevi görev itirazının reddine karar vermiştir. Davalı Altındağ Belediyesi vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolundaki süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyası örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir. DANIŞTAY BAŞSAVCISI : Davacıya ait 3452 ada, 94 sayılı kadastral parsel üzerinde bulunan kaçak binanın imar yolunda kalması nedeniyle kamulaştırma yapılmaksızın yıktırılmasından dolayı uğranılan zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2007/238 sayısında kayıtlı olarak açılan davada, davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek davalılardan Altındağ Belediyesi’nce görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türleri arasında sayıldığı, dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığın, davacıya ait Altındağ İlçesi, Siteler, Şehit Hacı Osman Dugan Caddesi 20 no’lu binanın davalı idarelerden Altındağ Belediyesi’nce, imar yolu üzerinde bulunması ve kaçak yapı olmasından dolayı yıkılması nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı tutularak 10.000,00Yeni Türk Lirasının davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsili isteminden kaynaklandığının anlaşıldığı, davalı idarenin, binanın 80470/1 no"lu imar planında yolda kalması ve kaçak yapı olması nedeniyle yıkıldığını, davacıya tapulu hissesine karşılık arsa tahsis edildiğini, herhangi bir bedel ödenmesinin mümkün bulunmadığını iddia ettiği, bu durumda, davacıya ait kaçak yapının 80470/1 no"lu imar planında imar yolu üzerinde kalması nedeniyle yıktırılmasından dolayı bir bedel ödenip ödenmeyeceği noktasından kaynaklanan ve sonuçta bir idari işlem olan imar planına dayanılarak sözü edilen yapının yıktırılmasından doğan zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir. Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı"nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI : Davacı Ş.K. vekili tarafından davalı Altındağ Belediye Başkanlığı aleyhine Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2007/238 Esas sayılı tazminat davasında, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması nedeniyle gönderilen 2008/362 Esas sayılı dosyanın incelendiği, Ankara İli, Altındağ İlçesi, 1. Bölge, Solfasol Mahallesi’nde bulunan 3452 ada, 94 parselde bulunan zemin, iki normal kat ve teras kattan müteşekkil gayrimenkulün, davalı idare tarafından yıktırılması nedeniyle 5000.-YTL bina değeri, 5000.-YTL enkaz bedeli olmak üzere toplam 10.000.-YTL"nin haksız el atma tarihi olan 21.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne davanın açıldığı, davalı idare tarafından görev itirazında bulunulması üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, Anayasa"nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, davanın, davacının sahibi bulunduğu 80470 nolu imar planında yola tahsis edilen Altındağ İlçesi, 1. Bölge, Solfasol Mahallesinde bulunan 3452 ada, 94 parselde bulunan zemin, iki normal kat ve teras kattan müteşekkil gayrimenkulün, davalı Belediye tarafından yıktırılmasından dolayı uğranılan zararın yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açıldığı, davalı idarece, davacının bedelini talep ettiği gecekondunun 80470/1 nolu imar planı kapsamında imar yolunda kaldığı, yapılan ve kesinleşen imar planı gereği davacıya ait tapulu hissenin başka bir imar parselinden karşılandığı ve imar yolu üzerinde kalan binasının yıkıldığı, dava konusu gecekondunun mevzuata uygun olduğu kabul edilse bile en fazla bina ile ilgili asgari levazım bedelinin ödenmesinin öngörülebileceği, bina bedelinin talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu iddia ettiği, davacı tarafından Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan tespit davasında, yapı için bedel tespiti yaptırılıp, bu bedel dava konusu edilmiş ise de, ortada idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işlemin bulunmaması karşısında, davanın anılan Kanunun 14. maddesinde işaret edilen bedel artırma davası niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, dava dilekçesi incelendiğinde de, davacının davasını idarenin uygulamasından doğan zararın giderilmesi istemiyle açtığının görüldüğü, bu nedenlerle, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı Kanun’un 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle Danıştay Başsavcılığı’nın 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/238 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 2.3.2009 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME : Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Altındağ Belediyesi vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı"nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacıya ait binanın, imar planında imar yolu üzerinde kalması nedeniyle davalı idarece herhangi bir bedel ödenmeksizin binanın yıktırılmasından dolayı bina ve enkaz bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının, zemin+2 normal kat+teras kattan müteşekkil gayrimenkulünün 21.5.2007 tarihinde Altındağ Belediye Başkanlığı görevlileri tarafından yıkıldığını, yıkım öncesinde yazılı hiçbir bildirimde bulunulmadığını, kamulaştırmanın söz konusu olmadığını, binanın 1972 tarihinde yapıldığını, binanın iskanlı olup, iskan harcı, ruhsat harcı ve emlak vergisi dahil tüm vergilerinin ödendiğini, yıkımdan sonra enkazın davacı tarafından alınmadığını belirtmiştir. Davalı Altındağ Belediyesi vekilince, savunma dilekçesinde, Belediyelerince davacıya ait binanın yıkılması işleminin tamamen imar uygulaması sonucu imar yolunda kalan binanın tasfiyesinden ibaret olduğu, davacının binası ile ilgili olarak Belediyelerince Kamulaştırma Kanunu’na göre hiçbir işlem yapılmadığı, yapılan ve kesinleşen imar planı gereği davacıya ait tapulu hissenin başka bir imar parselinden karşılandığı, imar yolu üzerinde kalan kaçak yapının da yıkıldığı ileri sürülmüştür. Bu durumda, her ne kadar davacı tarafından Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan tespit dosyasında bina ve enkaz bedeli tespiti yaptırılmış ve bu bedelin bir miktarı dava konusu edilmiş ise de, ortada idarenin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında bir işleminin bulunmadığı, davanın anılan Yasanın 14. maddesinde işaret edilen bedel arttırma davası niteliğinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Olayda, yapılan ve kesinleşen imar planının uygulaması sonucu imar yolunda kalan binanın yıkıldığı, davalı Altındağ Belediyesi vekilince, imar planı gereği davacıya ait tapulu hissenin başka bir imar parselinden karşılandığının beyan edildiği anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.10.2007 gün ve E:2007/238 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 2.3.2009 gününde Üyeler Mustafa KICALIOĞLU ile Mahmut BİLGEN’in KARŞI OYLARI ve OYÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi. KARŞI OY YAZISI 3194 sayılı İmar Kanununun 18/10. maddesi uyarınca "Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz." 16.5.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca istimlak işlemlerine girişilmeksizin idare tarafından taşınmazına el atılan kişinin ilgili kamu tüzel kişiliği aleyhine el atmanın önlenmesi veya el atılan taşınmazın mülkiyetinin kamu tüzel kişiliğine devri karşılığında tazminat davası açabilir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin istikrarlı kararlarında da, bu tür davaların kamulaştırmasız el atma davası olarak adli yargı yerinde görülmesi gerektiği kabul edilmiştir(Y5HD. 1.5.2006, E.2006/2677,K.2006/5324) Bu bakımdan; uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözülmesi gerektiği, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumuzdan değerli çoğunluğun aksi yönde oluşan görüşüne katılamıyoruz. 2.3.2009
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.