![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/1895
Karar No: 2022/200
Karar Tarihi: 25.01.2022
Danıştay 13. Daire 2020/1895 Esas 2022/200 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/1895 E. , 2022/200 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1895
Karar No:2022/200
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Akaryakıt Süt Ürünleri Gıda Yem Tarım Hayvancılık
Otomotiv Nakliyat İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Mahrukatçılık
Temizlik Taahhüt Lokanta Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı ile faaliyet gösteren davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 27/10/2016 tarihinde yapılan denetimde tank otomasyon sisteminin çalışmadığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 84.575,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının sahibi olduğu akaryakıt istasyonunda tank otomasyon sisteminin sağlıklı ve düzenli çalışmadığı hususundaki fiili sabit ise de, davalı idare tarafından idarî para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, ayrıca bu konuda herhangi bir açıklama da getirilmediği göz önünde bulundurulduğunda, herhangi bir kriter gözetmeksizin salt takdir yetkisinden hareketle Kanun'da öngörülen üst sınırdan idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; 5015 sayılı Kanun kapsamında belirlenmiş ihlâl durumlarında uygulanacak olan idari para cezalarının miktarının ve/veya aralığının tespitinde, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17. maddesiyle yapılan düzenleme de göz önünde bulundurulmak suretiyle, fiilin ağırlığı, failin kastı, kusuru ve ekonomik durumu gibi etkenlerin, idarenin takdir hakkının hukuksal gerekçesi ve aynı zamanda da, yargısal denetimde hükme dayanak oluşturacak temel ve kaçınılmaz ölçütler olduğu;
Başka bir ifadeyle, idari para cezaları için 5015 sayılı Kanun’un 19/7. maddesinde idareye takdir hakkı tanınmış ise de, bu takdir hakkının mutlak ve sınırsız olmadığı, hukukun genel ilkeleri, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle örtüşür bir şekilde kullanılması gerektiği, bu kapsamda idareye takdir hakkı sağlayan aralığın, fiilin ağırlığı, failin kastı, kusuru gibi ölçütler esas alınarak, idari para cezasının üst sınırdan mı, yoksa alt sınırdan mı uygulanacağını belirlemeye olanak sağlayacağı;
Bu durumda, istasyon otomasyon sistemi stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda, günlük olarak izlenebilmesini teminen istasyonlarında kurulu olan otomasyon sisteminin güvenliğinden sorumlu olmalarına, istasyon otomasyon sistemine izinsiz müdahele edememelerine ve istasyon otomasyon sisteminin çevrim içi olmayan yerlerinde (tank, pompa v.s) akaryakıt satışı ve dolum yapamamalarına rağmen, otomasyon sistemi sağlıklı çalışmadığı hâlde davacı tarafından, mevzuatla yasaklanmış şekilde ticari faaliyetin yürütülmeye çalışıldığı dosyada mevcut olan bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, davalı idarece 5015 sayılı Kanun’un 19/7. maddesinde belirlenen üst sınırdaki tutar üzerinden idari para cezası uygulanmasında, ölçülülük ilkesine ve 5015 sayılı Kanun'un amacına aykırılık, dava konusu işlemin iptaline dair aksi yöndeki Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı;
Davacı tarafından, 28/02/2019 tarih ve 30700 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 14/02/2019 tarih ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. ve 33. maddeleri ile 5015 sayılı Kanun'un "İdari Para Cezaları" başlıklı 19. maddesi ve "İdari Yaptırımlar" başlıklı 20. maddesinde yapılan değişikliklerle lehe düzenleme getirildiğinden bahisle bu hükümler dikkate alınmak suretiyle bir değerlendirme yapılıp, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmekte ise de, anılan Kanun'un 34. maddesiyle 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddede, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idari para cezası verilmemiş olan ve Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanır." hükmü gereğince bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Kurulca verilmiş olan idari para cezaları yönünden ihtar yapılması imkanı bulunmadığından, davacıya anılan fiili nedeniyle Geçici 6. maddesi kapsamında ihtar yapılamayacağı gibi, Kanunun 19. maddesinde yapılan değişiklikle idari para cezalarına getirilen asgari ceza oranlarının yükseltildiği de dikkate alındığında davacının lehine bir durum yaratmadığı görüldüğünden, davacının bu iddialarına itibar edilmeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın kaldırılmasına ve 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, eylemin somut olarak ortaya konulamadığı, idari para cezasının üst sınırdan uygulandığı ve fahiş olduğu, ön araştırma ve soruşturma sürecinin usulüne uygun şekilde yerine getirilmediği, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklara göre işlem yapıldığı, tespit tutanağında otomasyon sisteminin devrede olduğunun belirtildiği, denetim tarihinden önce elektrik kesintisi yaşandığı ve bu nedenle tanklardaki probelerin arızalandığı, denetimden sonra yetkili servis tarafından arızanın giderildiği, otomasyon sisteminin çalışıp çalışmadığı ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yapılmadığı, eylemin niteliği itibarıyla düzeltilebilecek fiillerden olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Bayilik lisansı ile faaliyet gösteren davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 27/10/2016 tarihinde yapılan denetimde, tank otomasyon sisteminin çalışmadığının tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 84.575,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
7164 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önce, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde idarî para cezaları, 20. maddesinde ise diğer yaptırımlar düzenlenmiş olup, idarî para cezalarının da idarî yaptırım oldukları hususunda tereddüt bulunmamakla birlikte, 5015 sayılı Kanun'da idarî para cezaları ile diğer yaptırımlar farklı usûl ve esaslara bağlanmıştır. Bu bağlamda 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, 15 günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi yönünde yapılması gereken ihbar, idarî para cezası verilebilmesinin ön şartı olarak belirtilmediği hâlde, idarî para cezası dışındaki idarî yaptırımları düzenleyen 20. maddesinin önceki metninde, lisans iptali için aykırılığın giderilmesi yönünde 15 günlük süre tanıyan ihbar yapılması zorunlu görülmüştür. Daha da önemlisi, ilgiliye verilen 15 günlük süre içerisinde aykırılıklar giderildiği takdirde piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, söz konusu aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmiş olması idarî para cezası verilmesine engel değildir. Başka bir anlatımla, ilgilinin mevzuata aykırı fiili hem idarî yaptırım uygulanmasını hem de idarî para cezası verilmesini gerektiriyorsa, aykırılığın verilen süre içerisinde giderilmesi durumunda ilgilinin piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulması ve lisans iptali gibi yaptırımlar uygulanmayacak, ancak söz konusu mevzuata aykırılık nedeniyle idarî para cezası uygulanabilecektir.
Değişiklikten sonra ise, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yapılan yeni düzenleme ile, idarî yaptırımlar sayılmış ve idarî para cezalarının da 20. maddedeki hükme tâbi olacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, 19. maddede yer verilen idarî para cezalarına ilişkin fiillerden Kurul tarafından belirlenen "niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olanlar" için otuz günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceğinin ihtar edileceğine ilişkin düzenlemenin, idarî para cezaları yönünden cezalandırılmadan önce mevzuata aykırı davranışta bulunan kişi veya kişilere söz konusu aykırılığın ortadan kaldırılması için tanınmış bir imkân olduğu, bu yönüyle ihtarın kişinin cezalandırılabilmesine ilişkin bir ön şart teşkil ettiği ve anılan Kanun değişikliğinin failin lehine olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenlerin önceki kanun döneminde doğrudan idarî para cezasına muhatap oldukları hâlde, söz konusu kanun değişikliğinden sonra aynı fiilleri işleyenlerin ihlâlin ortadan kaldırılması hususunda ihtar edilmelerinin öngörülmesi, böylelikle ihtar edilen kişilerin söz konusu ihlâli ortadan kaldırarak ceza almaktan kurtulabilmelerine imkân tanınması karşısında, ihtar müessesesinin maddî hukuka etkisinin bulunduğu ve lehe kanun kapsamında belirtilen fiilleri önceki kanun döneminde işleyenler yönünden de geçmişe etkili olarak uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Diğer taraftan, 7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddenin birinci fıkrasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idarî para cezası verilmemiş olan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri işleyenler için nasıl bir usûl izleneceği öngörülmüş; ikinci fıkrasında ise maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul tarafından karara bağlanmış idarî para cezalarının tahsiline ilişkin kurallara yer verilmiştir.
Söz konusu Geçici maddede, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri kanun değişikliğinden önce işleyen ve haklarında idarî para cezası uygulanan kişiler yönünden ne gibi bir işlem yapılacağı açıklanmamış olmakla birlikte, yeni düzenlemede yer alan ihtar müessesesi lehe kanun niteliğinde olduğundan, yargı aşamasındaki idarî para cezaları ile ilgili olarak yargı yerleri tarafından lehe kanun hükümlerinin belirtilen kişiler hakkında da uygulanması gerektiği açıktır.
Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında yer verilen, 7164 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. madde uyarınca ihtarın yalnızca maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul'ca idarî para cezası verilmemiş fiiller bakımından uygulanabileceği yönündeki gerekçesinde hukukî isabet bulunmamakla birlikte, davacının sübut bulan fiili nedeniyle davacıya Kanun'da belirlenen üst sınırdaki tutar üzerinden idarî para cezası uygulanmasında ölçülülük ilkesine ve Kanun'un amacına aykırılık taşımayan dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile esastan incelenen davanın reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 25/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.