Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1422
Karar No: 2019/2357
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/1422 Esas 2019/2357 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2019/1422 E.  ,  2019/2357 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 08/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."ın mahkûmiyetine dair İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/536 esas ve 2018/732 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/04/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla ...:
    1- Şüpheli hakkında, 04/12/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 29/12/2014 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
    2- Şüpheliye Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre MERNİS adresine tebliğ edildiği, ancak şüphelinin kuruma hiç müracaat etmeyip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamaması üzerine erteleme kararı kaldırılarak, 17/04/2015 tarihli iddianameyle dava açıldığı,
    3- Yapılan yargılama sonucunda, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve 2015/400 esas, 2015/505 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 04/09/2015 tarihinde kesinleştiği,
    4- Daha sonra sanığın 04/10/2017 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2018 tarihli ve 2017/1193 esas, 2018/283 sayılı mahkûmiyet hükmünün kesinleştiğinden bahisle hükmün açıklanması için ihbarda bulunulması üzerine, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/536 esas ve 2018/732 sayılı kararıyla hüküm açıklanarak, sanığın TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Sanık ... hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/12/2014 tarihli kamu davası açılmasının ertelenmesi kararının ve yine anılan sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde müracaat etmesine dair İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/01/2015 tarihli ve 2014/12029 DS sayılı çağrı yazısının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca sanığın mernis adresine doğrudan tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkındaki söz konusu kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ve İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/01/2015 çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, dolayısıyla yapılan 2 tebligatın da geçerli sayılamayacağı,
    2- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında davaya devam olunacağı nazara alındığında, somut olayda, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde müracaat etmesine dair İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/01/2015 tarihli ve 2014/12029 DS sayılı çağrı yazısının 23/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 18/02/2015 tarihli ve 2014/12029 DS sayılı kararı ile dosya kaydının kapatılmasına karar verilmiş ise de; tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı esasen denetimli serbestlik tedbirine kaldığı yerden devam edilmesi gerektiği anlaşılmış olup,
    Açıklanan sebeplerle, mahkemesince kamu davası hakkında durma kararı verilerek yükümlü hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesinin gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/536 esas ve 2018/732 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    Her ne kadar sanık hakkında yargılama konusu olan 04/12/2014 tarihli suça ilişkin olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar kesinleşmeden ve yargılama şartı olan “ısrar” koşulu gerçekleşmeden dava açılmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulmuş ise de,
    Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda 09/07/2015 tarihli kararla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini müteakip, denetim süresi içinde 04/10/2017 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2018 tarihli ve 2017/1193 esas, 2018/283 sayılı mahkûmiyet hükmünün kesinleştiğinden bahisle hükmün açıklanması için ihbarda bulunulması üzerine, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/536 esas ve 2018/732 sayılı kararıyla hüküm açıklanarak sanığın mahkûmiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
    04/12/2014 tarihli ilk suça ilişkin olarak, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan “ısrar” koşulunun gerçekleşmediğinin kabul edilmesi durumunda, bu kez 04/10/2017 tarihli ikinci suçun, TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ilk suçtan verilen 29/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde sayılması gerekeceği ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı anlaşıldığından, 04/10/2017 tarihli ikinci suçtan dolayı sanığın mahkûmiyetine ilişkin İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2018 tarihli ve 2017/1193 esas, 2018/283 sayılı kararına karşı da kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2018 tarihli ve 2017/1193 esas, 2018/283 sayılı kararına karşı da kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi