15. Hukuk Dairesi 2015/5115 E. , 2016/261 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :24/02/2015
Numarası :2014/422-2015/66
Davacı :.. .. Vek.Av... ..
Davalı :.. .. Vek.Av... ..
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi talebinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı vekili; davalı yüklenicinin müvekkiline ait büroda tadilat ve dekorasyon işini üstlendiğini ve 12.000,00 TL peşin ödeme yaptıklarını buna rağmen 730,00 TL"lik imalat dışında herhangi bir imalat yapmadığını, fazla ödemenin tahsili için İzmir 25. İcra Müdürlüğü"nün 2011/11037 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlunun haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini, itirazın iptâlini ve % 40"dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici vekili ise, işi yaptığını, ancak davacının sözleşme dışı talepleri nedeniyle tamamlayamadığını savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
İzmir 25. İcra Müdürlüğü"nün 2011/11037 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 12.962,42 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 05.12.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği borçlu davalının 09.12.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacının aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece verilen kararın hüküm kısmının 2. satırında “Takibin 10.656.42 TL asıl alacak ve bunun işlemiş faizi açısından devamına, bu miktar üzerinden itirazın iptâline karar verilmiş olup, kurulan bu hüküm icrasında tereddüt yaratacak niteliktedir.
6100 sayılı HMK"nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında kurulan hüküm nazara alındığında hüküm altına alınan asıl alacak ile işlemiş faizin belirlenmesinde hükmün icrası sırasında tereddüt doğabileceğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmişse de düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden, hükmün HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. satırında yer alan “Takibin 10.656,42 TL asıl alacak ve bunun işlemiş faizi açısından devamına, bu miktar üzerinden itirazın iptâline” cümlesinin karardan çıkarılmasına, "takibin 10.656,42 TL asıl alacak üzeriden iptâline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmeyecek şekilde yasal faiz işletilmesine" cümlesinin karara eklenmesine, kararın değişik bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.