23. Ceza Dairesi 2015/3119 E. , 2015/3980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, ... Şubesi nezdinde bulunan çek hesabından, 20/07/2008 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, 3.000 TL bedel içeren, hesap sahibi ..."in aracının içerisinden çalındıktan sonra onun bilgisi ve rızası dışında gerçeğe aykırı olarak düzenlediği tespit olunan 0373819 numaralı ve Akbank Selçuk Şubesi nezdinde bulunan çek hesabından, 15.07.2008 keşide tarihli, keşide yeri Selçuk olan, 2.450 TL bedel içeren, hesap sahibi Atilla Demir"in keşideci olarak göründüğü; ancak kriminal inceleme neticesinde tamamen sahte düzenlendiği tespit olunan Z3181258 numaralı 2 adet çekleri, bir şekilde temin ettikten sonra bir ticari alışverişe istinaden aldığı mal karşılığında katılan ..."ye vererek haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın beyanlarına, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 51. maddesiyle, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi belirlenir ve belirlenen denetim süresinin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz. bu düzenleme çerçevesinde; 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında verilen cezanın alt sınırından az olmayacak şekilde 2 yıl süreyle denetim süresinin belirlenmesinin yasal düzenlemeye uygun olduğunun anlaşılması karşısında; tebliğnamede; verilen cezadan daha fazla denetim süresi belirlenemeyeceği gerekçesiyle bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak
5237 Sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlü hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322"nci maddesi uyarınca hükümde 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümden ""kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmünün"" çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
Önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ve sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde; yargılama konusu olan çekleri arkasını cirolayarak daha önceki bir alışverişten kaynaklanan borcundan dolayı katılan ..."ye verdiğini savunduğu, katılanın babası olan Kayahan Minareci"nin alınan beyanında ise; malların, oğlu olan katılan ... tarafından daha önceden sanığa verildiğini, daha sonra da söz konusu çeklerin kendisine teslim edildiğini beyan ettiği, yargılama dosyası içeriğindeki bilgi ve belgelere göre de; sanığın önceden doğan bir borcuna karşılık olarak çekleri katılana verip vermediği hususunun tam olarak anlaşılamadığı dikkate alındığında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, sahte çeklerin önceden doğan borcu nedeniyle sonradan tanzim edilerek katılan Yusuf"a verilip verilmediği hususunun araştırılmasından sonra toplanan delilere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.