Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3401
Karar No: 2016/258
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3401 Esas 2016/258 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş bedelinden kalan alacağın tahsili istemiyle yapılan takibe davalının itirazının iptaline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İnşaatın eksik bırakıldığını belirterek davanın reddini savunan davalı, iş bedelinin fazlasıyla ödendiğini belirtmiştir. Ancak sözleşmede bedel olmadığı için tüm imalâtın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre bedelinin saptanması gerektiği belirtilmiş ve davacının talep ettiği 177.000,00 TL\"yi aşmamak üzere bulunacak iş bedelinden, yine davacının kabul ettiği 150.000,00 TL\"nin mahsubu ile varsa kalan miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar davacı yararına bozulmuştur. Mahkeme kararına dayanak yapılan Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi gereği tüm imalâtın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre bedelinin hesaplatılması gerektiği belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2015/3401 E.  ,  2016/258 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinden kalan alacağın tahsili istemi ile girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı husumet itirazında bulunmuş, ayrıca inşaatın eksik bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davada 30.03.2013 tarihli faturaya dayanılarak 27.000,00 TL + KDV alacağının ödenmediğinden tahsili amacıyla yapılan takibe davalının itirazının iptâline karar verilmesi istenmektedir. Davalı savunmasında iş bedelinin fazlasıyla ödendiğini belirtmiş, 01.12.2012 tarihli ..."ya ait imzaların bulunduğu ödeme belgesine dayanmıştır. Mahkemece sözleşmede iş bedelinin 61.832,71 TL götürü bedelli kararlaştırıldığı, davada 150.000,00 TL ödemenin varlığı kabul edildiğine göre KDV ilave edilse dahi fazlasıyla ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa hükme dayanak yapılan 17.05.2012 tarihli sözleşmede, sözleşme değeri 61.832,71 TL gösterilmiş, bu bedelin taşınmazın 2012 yılı emlak vergisi beyan değeri olduğu belirtilmiştir. Sözleşmede ayrıca yapılacak inşaat için ödenmesi gereken bedel kararlaştırılmamıştır. Esasen tarafların iddia ve savunmalarındaki ödenen miktarlara göre de sözleşme bedelinin arsa değeri olarak kararlaştırılmadığı, bu değerin noterde düzenlenen sözleşmenin harç değeri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşmede bedel olmadığı taraflar arasında da bedel miktarında uyuşmazlık olmakla, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi uyarınca tüm imalâtın yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre tutarının bilirkişiye hesaplattırılması ve bedelinin saptanması zorunludur. O halde yapılması gereken iş, HMK"nın 266. maddesi uyarınca inşaat mühendisi bilirkişi ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle sözleşme konusu imalâtın, yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarına göre bedelini hesaplatmak, davacının talep ettiği 177.000,00 TL"yi aşmamak üzere bulunacak iş bedelinden, yine davacının kabul ettiği 150.000,00 TL"nin mahsubu ile varsa kalan miktar üzerinden takibin devamına karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan ve taraflar arasında
    götürü bedelli sözleşme olmadığı gözetilmeden emlak değerine itibarla hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi