Esas No: 2020/2881
Karar No: 2022/210
Karar Tarihi: 26.01.2022
Danıştay 12. Daire 2020/2881 Esas 2022/210 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/2881 E. , 2022/210 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2881
Karar No : 2022/210
TEMYİZ EDEN TARAFLAR :
1-(DAVACI) : …
2-(DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Okul öncesi öğretmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, 15/06/2012 tarihinde 14 yıl 8 ay çalışma süresi üzerinden 2. derecenin 1. kademesinden emekliye ayrılmasından sonra yanlış emeklilik değerlendirmesi yapıldığı ve çalışma süresinin 12 yıl 11 ay olduğundan bahisle, 5434 sayılı Kanun'un Ek 22. maddesi uyarınca emekliliğe esas derece ve kademesinin 3. derecenin 2. kademesi olarak değiştirilmesine dair işlem ile bu işleme karşı yaptığı itiraz sonucunda fazla yapılan ödemelerin borç çıkartılması ve anılan borcun maaşından tahsil edilmesine ilişkin işlemin iptali ile 5.814,52-TL maddi ve 10.000,00TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onbirinci Dairesinin 13/06/2018 tarih ve E:2014/4596, K:2018/3021 sayılı bozma kararına uyularak; davacının malulen emekliye sevk işleminin yargı kararı üzerine tesis edilmesi nedeniyle söz konusu kararın gerekçesinin, davacının emeklilik durumunun değerlendirilmesinde bağlayıcı olduğu, davacının malulen emekliye sevkini, görevini yapamayacak durumda olduğunu belirterek istediği, isteminin reddine ilişkin işlemin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, 5434 sayılı Kanun'un 44 ve 46. maddeleri uyarınca, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesince davacı hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporu incelenerek; davacının kalça çıkığı ameliyatları neticesinde bazı temel ihtiyaçlarının karşılanmasında başkalarının yardımına muhtaç duruma düştüğü, öğretmenlik görevini yapamaz hale geldiği gerekçesiyle iptaline karar verildiği, kararın Danıştay Onbirinci Dairesinin 11/06/2015 tarih ve E:2012/3438, K:2015/3260 sayılı kararı ile onandığı ve kararın düzeltilmesi isteminin anılan Dairenin, 23/11/2015 tarih ve E:2015/6058, K:2015/5685 sayılı kararı ile reddedildiği, Mahkeme kararının uygulanarak malulen emekliye sevk edildiği 05/06/2012 tarihine kadar, davalı idarece davacının görevde tutulduğu, davacının öğretmen olarak görev yaptığı süre içinde ameliyat olduğu 2005 yılından itibaren farklı zamanlarda hastalığı nedeniyle izin kullandığı ve en son olarak 09/04/2012 tarihinde almış olduğu sağlık kurulu raporu ile 45 günlük istirahat verildiği bu sürenin 24/05/2012 tarihinde sona erdiği, söz konusu sağlık kurulu raporlarının, 657 sayılı Yasa'nın 105. maddesinde öngörülen sağlık raporu olmadığı göz önüne alındığında, 657 sayılı Kanun'un 105. ve 5434 sayılı Kanun'un Ek 22. maddeleri uyarınca tesis edilen işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı, dava davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı (ıslah dilekçesi sonrasında) 5.184,52-TL maddi tazminat istemi yönünden incelendiğinde, ara kararına verilen 9/12/2019 tarih ve 73.392.134 sayılı cevabi yazıdan, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların toplamının 5.814,52-TL olduğu anlaşılmakla, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanan işlemden dolayı davacının yoksun kaldığı 5.184,52-TL'nin davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği, uyuşmazlığın, 10.000,00-TL manevi tazminat istemi yönünden incelenmesine gelince, dava konusu işlemin davacının kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilemeyeceği, yine davacının şeref ve onurunun zedelenmediği göz önüne alındığında, duyduğu iddia olunan elem ve üzüntü nedeniyle idarenin tazminat ödemekle sorumlu tutulamayacağı, manevi tazminat ödenmesini gerektiren koşullar oluşmadığından anılan istemin reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı 5.184,52-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, davanın manevi tazminat istemine yönelik kısmının ise reddine karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı tarafından, 5434 sayılı Kanun'un öngördüğü malulen emeklilik için davalı idareye ilk müracaatı olan 2007 yılında emekli edilmiş olsaydı, yargı kararı gereğince 2012 yılında emekli edildiği tarihe kadar eşinin 6 yaşındaki çocuğu ile birlikte 5 yıl boyunca hastane hastane dolaşmak zorunda olmayacağı ve bu sıkıntılara maruz kalmayacağı, emekli edilmemesi nedeniyle bu süre içerisinde çalıştığı işyerinde sürekli olarak uğradığı psikolojik baskılar nedeniyle, idarenin hukuka aykırı işlemi sonucu ağır bir elem ve üzüntü duyduğu, bunun yaşama gücünün azalmasına sebep olduğu, bu nedenle idarenin tazminat ödemekle sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, Tesis edilen dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı İdare tarafından, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararında temyiz kanun yoluna başvurulacağı belirtilmesine rağmen davalı idarenin istinaf yoluna başvurmasının usul ve Kanuna aykırı olduğundan usulden reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı …-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesi, davanın manevi tazminat istemine yönelik kısmının ise reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.