Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/520 Esas 2020/8524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/520
Karar No: 2020/8524
Karar Tarihi: 21.09.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/520 Esas 2020/8524 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen bir kararda dolandırıcılık suçundan şüpheli hakkında soruşturma yapılmış, ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bu karara yapılan itiraz ise reddedilmiştir. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma talebinde bulunmuş ve dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Tebliğnamede yer alan açıklamalar doğrultusunda, müşteki ve şüpheli arasındaki hukuki uyuşmazlık nedeniyle yapılan kovuşturmanın yeterli olmadığı, şüpheli hakkında benzer iddialar ile ilgili ayrı bir soruşturma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararı kanun yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160, 170/2, 172, 173/3 ve 309. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2020/520 E.  ,  2020/8524 K.

    "İçtihat Metni"

    Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/07/2019 tarihli ve 2019/39999 esas, 2019/72417 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/09/2019 tarihli ve 2019/5650 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/12/2019 gün ve 94660652-105-34-20112-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2020 gün ve 2020-2058 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, müşteki Veysel Gani Şenel"in, şüpheliyi tanımadığını ancak şüpheli tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını ve usulsüz tebligatlar yapılarak mallarına haciz konulduğunu beyan ederek şikayette bulunması üzerine, taraflar arasında alacak verecek meselesi yüzünden hukuki uyuşmazlık bulunduğu ve bu durumu hukuk mahkemelerinde açacağı davalar ile ispatlayabileceğinden bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüpheli hakkında benzer iddialar ile ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığının araştırılması, kartvizitte yazılı bulunan yazı ve imzaların müştekinin el ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, toplanacak diğer deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Müşteki Veysel Gani Şenel"in, şüpheliyi tanımadığını ancak şüpheli tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını ve usulsüz tebligatlar yapılarak mallarına haciz konulduğunu beyan ederek şikayette bulunması üzerine, taraflar arasında alacak verecek meselesi yüzünden hukuki uyuşmazlık bulunduğu ve bu durumu hukuk mahkemelerinde açacağı davalar ile ispatlayabileceğinden bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüpheli hakkında benzer iddialar ile ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığının araştırılması, kartvizitte yazılı bulunan yazı ve imzaların müştekinin el ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, icra takibine ilişkin dosyanın getirtilmesi, şüphelinin müştekiyi tanıdığına ve yapacakları ortak işten müştekinin caydığına dair savunma içeriğinin dayanaklarının tespiti ve toplanacak diğer deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekmesi nedenleriyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/09/2019 tarihli ve 2019/5650 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.