16. Hukuk Dairesi 2016/4363 E. , 2019/292 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro sırasında kuru dere olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne; fen bilirkişisi İsmail İncekara tarafından düzenlenen 27.10.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda krokide sınırları gösterilen 3.653,50 metrekare yüzölçümündeki tarla vasfındaki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış; tek ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın 1/3 kısmının yonca ekili olduğu belirtilmesine karşın geriye kalan kısımlar üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürüdürüldüğü açıklanmadığı ve sözü edilen raporda taşınmazın hangi tarihte imar-ihyaya konu edildiği, imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin taşınmazın hangi bölümünde hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında da ayrıntılı bir değerlendirme yer almadığı halde bu rapora itibar edilmiştir. Öte yandan fen bilirkişi raporunda taşınmaz içerisinde imar yolu olarak (B) harfi ile gösterilen kısımda yol bulunup bulunmadığı, yol bulunmakta ise bu yolun hangi tarihte açıldığı araştırılmadığı gibi anılan raporda taşınmaza komşu bölüm imar planında ağaçlandırma alanı olarak gösterildiği halde orman yönünden değerlendirme de yapılmamıştır. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeolog bilirkişi, orman bilirkişisi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif icra edilmelidir. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı ve derenin hangi tarihte kurutulduğu ve taşınmaz içerisinde fiilen kullanılmakta bulunan yol mevcut ise bu yolun ne zaman açıldığı, kadim yol niteliğinde olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi ve jeolog bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın hangi bölümünde hangi bitki örtüsünün hakim olduğunu, taşınmaz içerisinden fiilen yol bulunup bulunmadığını, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi, halen bir bölümünün dere yatağı ya da dere etkisinde bir yer olup olmadığını ve önceki raporlarda belirtilen ... Göleti ile ilgisinin olup olmadığı hususlarını bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı ve orman bilirkişiden ise bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazın tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; diğer yandan hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.