Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2020/904
Karar No: 2022/196
Karar Tarihi: 26.01.2022

Danıştay 12. Daire 2020/904 Esas 2022/196 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2020/904 E.  ,  2022/196 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/904
    Karar No : 2022/196

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR:
    1- (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    2- (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda teknik uzman yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının Kurumda 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile mahrum kaldığı parasal haklarının göreve başladığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Danıştay Onbirinci Dairesinin 09/05/2017 tarih ve E:2016/3865, K:2017/4173 sayılı bozma kararına uyularak; Kurumda 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayan davacının, mali, sosyal hak ve yardımlarına sınırlama getiren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddesinin (b) bendinde yer alan "uzman" ibaresi Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden ve 15/01/2012 tarihinden önce ve sonra göreve başlayan uzman yardımcıları arasındaki mali, sosyal hak ve yardımlarına ilişkin farklılığa yol açan sınırlamanın yasal dayanağı kalmadığından, davacının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan personel ile aynı mali ve sosyal haklardan yararlanması gerekeceği açık olup, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği, davacının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan uzman yardımcılarıyla eşit maaş alamamasının sebebi olan Kanun maddesinin ve buna göre tesis edilen işlemin iptal edildiği, dolayısıyla parasal haklarının ödenmesi gerekeceği, davalı idareye yapılan başvurunun 24/12/2014 tarihli işlemle reddi üzerine 19/02/2015 tarihinde kayda giren dilekçeyle bakılan davanın açıldığı anlaşıldığından, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günden itibaren eksik ödenen tutarların başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerekmekte olup, bundan önceye ilişkin taleplerin ise, süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden geriye doğru 60 günden itibaren eksik ödenen mali, sosyal hak ve yardımların idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, davanın idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden geriye doğru 60 gün öncesine ilişkin parasal hak taleplerinin tazmin istemine ilişkin kısmının ise süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

    TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ:
    Davacı tarafından; İdare tarafından eksik ödeme yapıldığının sabit olmasına rağmen, işe başladığı 06/12/2013 tarihinden itibaren eksik ödenen mali, sosyal hak ve yardımların ilk günden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazmini istemine ilişkin olarak idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden geriye doğru 60 gün öncesine ilişkin parasal hak taleplerinin tazmin istemine ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu kararının açıkça hukuka aykırı olduğu, Mahkemenin eksik inceleme ve araştırma ile verilen kısmen süreaşımı ret kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından; Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan ceza alan ve bu terör örgütüne aidiyeti, irtibat ve iltisakı olduğu şüphesiyle hakkında açılan soruşturmayla görevinden uzaklaştırılan ve daha sonra da 689 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan bilgi teknolojileri uzman yardımcısı davacının mali ve sosyal haklarının, 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlaması nedeniyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu Kararındaki hükümlere ve belirlemelere göre tespit edildiği, yapılan işlemlerin, mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleştirildiği ve 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle değişik 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "...15/01/2012" tarihinden sonra..." ibaresinin iptali isteğiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesinin 15/11/2017 tarih ve E:2016/133, K:2017/155 sayılı kararıyla, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal taleplerinin reddine karar verildiği, bu nedenle Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptal, tazminat isteminin kısmen kabulü kısmının usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerketiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ: Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali, idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden geriye doğru 60 günden itibaren eksik ödenen mali, sosyal hak ve yardımların idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi, davanın idareye başvuru tarihi olan 01/12/2014 tarihinden geriye doğru 60 gün öncesine ilişkin parasal hak taleplerinin tazmin istemine ilişkin kısmının ise süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Dava; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda teknik uzman yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan teknik uzman yardımcıları ile eşitlenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 24/12/2014 tarih ve 81944 sayılı işlemin iptali ile göreve başladığı 06/12/2013 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    02/11/2011 tarih ve 28103 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendiyle, 15/01/2012 tarihinden sonra düzenleyici ve denetleyici kurumların kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan murakıp ve uzman unvanlı meslek personelinin ücretlerinin bir aylık toplam net tutarının; Başbakanlık uzmanlarına ilgili mevzuatı uyarınca yapılan ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyeceği kurala bağlanmış, böylece 15/01/2012 tarihinden sonra düzenleyici ve denetleyici kurumlarda göreve başlayan murakıp ve uzman unvanlı meslek personelinin ücret ile diğer mali haklarına 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle bir üst sınır getirilmiştir.
    Anılan maddenin (b) bendinde yer alan ''uzman'' ibareleri, Anayasa Mahkemesinin 16/12/2015 tarih ve 29564 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 03/12/2015 tarih ve E:2015/101, K:2015/111 sayılı kararıyla, 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş ise de; iptal kararından sonra, 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yeniden düzenlenerek, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle getirilen kuralla aynı mahiyetteki düzenleme tekrar anılan bende derç edilmiş, böylece Anayasa Mahkemesi tarafından usulî gerekçelerle iptal edilen kuralla aynı içerikte düzenleme yeniden yürürlüğe konularak 15/01/2012 tarihinden sonra ilk defa atananlar için, anılan Kanunun gerekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, belirtilen tarihten geçerli olacak şekilde, daha önce getirilen ücret kısıtlaması korunmuştur.
    Öte yandan; aynı ünvana sahip personele, belirli bir tarihten sonra göreve başlayanlar yönünden farklı ücret ödenmesini öngören düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle değişik 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "...15/01/2012" tarihinden sonra..." ibaresinin iptali isteğiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesinin 15/11/2017 tarih ve E:2016/133, K:2017/155 sayılı kararıyla; düzenleyici ve denetleyici kurumlarda 15/01/2012 tarihinden önce ve bu tarihten sonra göreve başlayanların, aynı hukuki konumda bulunmadıklarından farklı kurallara tabi tutulmalarında eşitlik ilkesine aykırılık bulunmadığı gerekçesine yer verilmek suretiyle, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Dolayısıyla, 6704 sayılı Kanun'la getirilen düzenleme uyarınca, 15/01/2012 tarihinden sonra göreve başlayanlar bakımından farklı ücret belirlenmesinde, kazanılmış haklar ya da eşitlik ilkesi bakımından Anayasa'ya aykırılık bulunmamaktadır.
    666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptali nedeniyle, 6704 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihe kadar davacıya parasal hak ödenip ödenmeyeceği hususuna gelince;
    Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararında da açıkça vurgulandığı üzere; 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ilgili hükmünün iptaline ilişkin karar, esasa ilişkin olmayıp, yetki kanunu kapsamında bulunmaması nedeniyle (usul yönünden) verilmiş bir iptal kararı olup, 6704 sayılı Kanun'la yeniden yapılan düzenlemede de, geçmişe etkiler doğurmak üzere 15/01/2012 tarihi belirlendiği dikkate alındığında, halen yürürlükte bulunan ve geçmişe etkiler doğuran hükmünün Anayasa'ya aykırı olmadığı Anayasa Mahkemesi kararıyla belirlenen 6704 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, davacıya geçmişe dönük herhangi bir parasal hak ödenmesine olanak bulunmamaktadır.
    Nitekim, benzer uyuşmazlıkta, 6704 sayılı Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlandığı 26/04/2016 tarihine kadar parasal hakların ödenmesi isteğiyle açılan davada, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin ısrar kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/11/2019 tarih, E:2019/2215, K:2019/5924 sayılı kararıyla onanmıştır.
    Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın iptal - kabule ilişkin kısmının, belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesiyle, davalı idarenin temyiz istemi yönünden karara katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi