Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4334
Karar No: 2019/291
Karar Tarihi: 28.01.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4334 Esas 2019/291 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/4334 E.  ,  2019/291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., .... İlçesi ... çalışma alanında bulunan ve 1962 yılında yapılan kadastro sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan ve yargılama sırasında bir bölümünün içerisinde kaldığı kısım idari yoldan 3159 ve 3164 parsel numaraları ile ... adına tescil edilen taşınmaz bölümleri hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişileri Abdurrahim Kılınçaslan ve Vahit Hazar"ın 12.04.2010 tarihli raporuna ekli krokide 95.105,034 metrekare yüzölçümlü olarak gösterilen taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 95.105,034 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden davacı lehine Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 1962 yılında "taşlık" olması nedeniyle tescil harici bırakılan yerlerdendir. Böyle bir yerin, emek ve masraf yapılmak suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. O halde, uyuşmazlığın çözümünde imar-ihyanın ne zaman başladığının, ne zaman tamamlandığının ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi önem arz etmekte olup; bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarıdır. Ne var ki; mahkemece hava fotoğrafı incelenmekle birlikte; harita mühendisi bilirkişi tarafından 1984 yılına ait tek hava fotoğrafının incelenmesine ilişkin raporda taşınmazın niteliği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda her hangi bir değerlendirme bulunmadığı gibi aynı fotoğraf üzerinde ziraat mühendisi ve jeolog bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu alınan raporun da sözü edilen bilirkişiler hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman olmadıklarından hükme esas alınması mümkün bulunmamaktadır. Diğer taraftan ziraat mühendisi bilirkişi raporlarında taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlandığını belirtilmekle beraber zirai yönden yapılan inceleme sonucunda ihyanın ne zaman tamamlandığı ve taşınmazın tarım arazisi vasfıyla ne zamandan beri kullanıldığı yönünde bir değerlendirme bulunmadığından anılan raporlar da son derece yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle, taşınmazın yargılama sırasında idari yoldan tapuya tescil edilmeyen ve tescil harici durumda bulunan kısmı yönünden hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca....Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı"ndan getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli; teknik bilirkişiden ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; diğer yandan hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, çekişmeli taşınmazın bir bölümü karar tarihinden önce idari yoldan 3159 ve 3164 parsel olarak tapuya tescil edildikleri halde bu kısımlar yönünden davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü göz önüne alınmaksızın yalnızca tescile yönelik hüküm kurulması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi