23. Hukuk Dairesi 2016/5420 E. , 2017/828 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ile birleşen davada davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında yapılan 04.02.2007 tarihli sözleşme gereğince, A Blok 5. katta herhangi bir daire teslim edileceğini, Kasım 2011 yılında teslim edilmesi gereken dairenin halen teslim edilmediğini, kooperatife borcunun olmadığını ileri sürerek,... Mah. 5944 ada 3 no"lu parsel üzerinde bulunan vaziyet planına göre kuzeye bakan cephe A Blok 5. Kat 23 no"lu dairenin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine ve dairenin teslimine, Kasım 2011 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı, ... davalı kooperatiften alacaklarına karşılık 12.12.2013 tarihinde 21 no"lu dairenin kendisine satışının yapıldığını, ihtiyati tedbir ve hacizlerin kaldırılarak davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile adına kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif, davacıların yükümlülüklerini yerine getirmediğinden sözleşme ile kendilerine satılan dairenin satışının gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, birleşen dava dosyasında, davacı ..."ın 21 no"lu dairenin hacizlerden ari olarak tescilini talep ettiği, ancak 21 no"lu bağımsız bölüm üzerinde çok sayıda haciz olduğu, haciz alacaklıları yönünden herhangi bir dava açmadıkları gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davada ... ile kooperatif arasında 04.02.2007 tarihinde düzenlenen sözleşme gereği 5. katta herhangi bir dairenin içi yapılmamış halde satışının öngörüldüğü, davacı 21 no"lu bağımsız bölüme yönelik talebinde hacizli şekilde yani mevcut hukuki ayıba rağmen adına kaydını talep ettiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile, 5944 ada 3 parselde 5. Kat 21 no"lu bağımsız bölümün ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ecri misil bedeli olan 12.666,67 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı ile birleşen davada davacı temyiz etmiştir.
Asıl davada davacı ... bağımsız bölümün numarasından bahsetmeden, 5. kat, kuzey cepheden bir daire talep etmiş, yargılama sırasında talebini 21 no’lu daire olarak belirtmiş, birleşen dosya davacısı aynı dairenin kendisine satıldığı gerekçesiyle tapusunun iptalini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonrası her iki davacının da kooperatif ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Bir ortağın, kooperatiften tapu talep edebilmesi için tüm edimlerini yerine getirmesi gerekir.
Davalı kooperatif tarafından, asıl dava davacısının peşinatı ödediği, ancak ödeme yerine verdiği senetleri ödemediği iddia edilmiş, mahkemece bu iddia üzerinde durulmamıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle her iki davacının da, taşınmazın tapu kayıtlarını hacizlerinden ari olarak tescilini isteyip istemedikleri kesin olarak sorulup, tarafların hacizlerden ari şekilde tescil talep etmeleri halinde, haciz lehtarlarının davalı olarak davaya katılması gerektiği gözetilip, bu konuda eksikliğin giderilmesi için bunu talep eden davacı veya davacılara mehil verilmesi, bu eksiklik tamamlandıktan sonra, tapunun iptalini talep eden tarafın, edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenip, davacılardan...’ın edimlerini yerine getirdiği kanaatine varılması halinde, tahsis önceliğinin...’a ait olduğunun göz önünde bulundurulması,...’ın edimlerini yerine getirmemiş olması halinde, kooperatiften taşınmaz talep edemeyeceğinin gözetilmesi, bu durumda ...’ın ödemelerinin tam olması halinde tahsis sonradan olmasına rağmen, tapu iptali ve tescil talep edebileceğinin gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı ve birleşen davada davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davalı ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.