9. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6542 Karar No: 2015/4725 Karar Tarihi: 21.04.2015
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/6542 Esas 2015/4725 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü olan kişinin denetimli serbestlik tedbirine uygun davrandığı gerekçesiyle hakkındaki davanın düşürülmesine ilişkindir. Ancak yargılama aşamasında yapılan hukuki hata nedeniyle, hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kanun yararına bozma talebi reddedilmiş ve dosya mahalline iade edilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/7. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesidir. Kanunlara göre, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde mahkum olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığının sadece yerine getirme fişi tanzim etmesi gerekmektedir.
9. Ceza Dairesi 2015/6542 E. , 2015/4725 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Sulh Ceza
Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan hükümlü .... hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 191/1, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair verilen .. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21.01.2010 tarih 2009/769-2010/29 sayılı kararı sonrasında hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uygun davrandığı gerekçesiyle hükümlü hakkında açılan davanın düşürülmesine, ilamın adli sicil kaydından silinmesine dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 09.09.2013 tarihli ve 2009/769-2010/29 sayılı kararı ile ilgili olarak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 28.11.2014 tarih ve 2014/21365/71736 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2014 tarih ve 2014/401700 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükme karşı kanun yollarına başvuru olanağı bulunup bulunmadığı, başvuru olanağı varsa süresi, şekli ve merciinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinde CMK"nın 34/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca zorunluluk bulunduğu, incelemeye konu ....Sulh Ceza Mahkemesinin 09.09.2013 tarihli ve 2009/769-2010/29 sayılı kararındaki kanun yolu, başvuru süresi yönünden yapılan bildirimin kanuna uygun bulunmadığı, kararın tebliğine ilişkin tebligat parçasında da anılan hususta meşruhatın olmadığı ve bu nedenle hükmün henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, koşulları bulunmayan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.