Esas No: 2022/6575
Karar No: 2022/12155
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/6575 Esas 2022/12155 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/6575 E. , 2022/12155 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafisi, katılan vekili
K A R A R
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresine göre dosya görüşüldü:
1-Katılan ... vekilinin yüzüne karşı 27/10/2015 tarihinde tefhim olunan hükmü, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 12/11/2015 günü temyiz eden katılan vekilinin vaki temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık ... müdafisinin temyiz başvurusunun incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık müdafisinin temyiz başvurusunun kasten yaralama ve tehdit eyleminden verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianame anlatımında sanığın katılanı önce yaraladığı sonra da tehdit sözü söylediğinin ileri sürülmesi, katılanın aşamalarda, sanığın önce tehdit sözü söylediği devamında ise kendisine vurduğunu beyan etmesi, tanık ...'nun ise sanığın katılana önce tehdit sözü söylediği sonra da vurduğunu beyan etmesi ve iddianame anlatımında sanığın katılana " buradan gitmezseniz, burası sizin mezarınız olur" şeklinde tehdit sözü söylediğine dair bir anlatımın bulunmaması karşısında, mahkemece hangi beyana ne şekilde üstünlük tanındığı ve sanığın iddianame anlatımında açıklanan eyleminin TCK'nın 106/1.2.cümlede düzenlenen tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı ayrıca sanığın eyleminin ne şekilde ayrı ayrı hem kasten yaralama hem de tehdit suçunu oluşturduğu yeterince açıklanıp tartışılmaksızın yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-6545 sayılı Kanun'un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması, suçtan doğan maddi bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı tartışılmaksızın, ''CMK 231 maddesi gereğince sanık hakkında daha öncesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşıldığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine yer olmadığı,'' biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle, adli para cezasından daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, kasten yaralama suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK'nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4-Yukarıdaki madde uyarınca uzlaşmanın sağlanamaması durumunda; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi'nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kasten yaralama suçu yönünden aykırı, tehdit suçu yönünden uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.