19. Hukuk Dairesi 2016/13449 E. , 2017/1646 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafın lehdar, müvekkilinin avalist olarak yer aldığı 3.000.000,00 TL bedelli bir adet bonoya dayalı şekilde kısmi 193.796,00 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış ise de, senetteki imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait bulunmadığı gibi senedin fotokopi bir belgeden sahte biçimde üretildiğini,bu senet nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, senedin sahte olduğunun ve senet nedeniyle müvekkilinin davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle davacı vekili 226.615,00 TL.nin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı keşideci şirketin müvekkili bankadan kullandığı kredi borcu nedeniyle takibe konu senedin verildiğini, haciz sırasında davacı şirket hissedarı ...’ın borcu kabul ettiğini, ihtirazi kayıtla yapılan ödeme sonucunda icra dosyasının infaz olduğunu, davacı avalist olduğundan TTK.nın 614/2 maddesi uyarınca sahtelik iddiasının ileri sürülemeyeceğini bildirerek, davanın reddini ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, senet üzerindeki avalist imzasının davacı yetkilisine ait olmadığı, ancak senedin sahteliğine yönelik istemi bakımından senet tutarının tamamının takibe konu edilmediği, bu talebin senedin diğer borçlularının durumlarıyla ilgili olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının sahtecilik iddiası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, icra takibinden ötürü borçlu olmadığının tespitiyle dosya borcu olarak ödenen 226.615,00 TL.nin davalıdan tahsiline, tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.11.2015 günlü 2014/19174 Esas - 2015/14053 Karar sayılı ilamı ile “1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 3.000.000,00 TL miktarlı bonoya dayanılarak bu bononun 193.000 TL.lik bölümü yönünden takibe girişilmesi üzerine davacı ... tarafından bononun iptali talebiyle açılan menfi tespit davasıdır. Yargılama sırasında... 5.Noterliği’nin 01.10.2013 tarihli temliknamesiyle dava konusunun 300.000 TL.lik bölümünün ... isimli kişiye devredildiği anlaşılmaktadır. Davada bononun iptali istendiğine göre, müddeabih bono bedeli olan 3.000.000,00 TL olup, mahkemece öncelikle 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddesi uyarınca bu miktar üzerinden eksik peşin harcın tamamlatılması gerekirken, eksik harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam edilemeyeceği gözetilmeksizin yargılama yapılıp, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan davanın açılmasından sonra dava konusu kısmen devredilmiş olup, 6100 Sayılı HMK.nın 125/2. maddesindeki “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olunca, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” hükmünün gözetilmemiş olması da diğer bir bozma nedenidir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, müddeabihin 3.000.000,00 TL olması nedeniyle peşin harcın tamamlattırıldığı, takibe konu bonodaki avalist imzasının temlik eden şirket yetkilisine ait olmadığının saptandığı, böylece davacı yanın menfi tespit ve istirdat isteminin yerinde bulunduğu, ancak senedin sahteliğine yönelik istemi bakımından senet tutarının tamamının takibe konu edilmediği ve bu talebin senedin diğer borçlularının durumlarıyla ilgili olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının sahtecilik iddiası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, icra takibine konu edilen 3.000.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitiyle, dosya borcu olarak ödenen 226.615,00 TL"nin davalıdan tahsiline, tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temlik eden şirketin dava konusu senette avalist olduğu görülmekte ise de avalist imzasının inkar edildiği anlaşıldığından imza incelemesi yönünden ... Üniversitesi...Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve bu raporda imzanın avaliste ait olup olmadığının belirlenemediği şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu rapora davalı tarafça itiraz edilmiş ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiştir. Bu durumda mahkemece yeni bir heyete imza incelemesi yaptırılıp, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, temlikin kısmi nitelikte olduğu ve senet nedeniyle yapılan ödemenin temlik edildiği, kalan senet bedeli için temlik yapılmadığı, bu durumda temlik edilmeyen kısım yönünden davacı ... Dekarosyan San.Tic.Ltd.Şti’nin davacı sıfatının devam ettiği hususu da gözetilerek deliller yeniden değerlendirilip, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.