MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacının kat maliki olduğu apartmanda 20/02/2015 tarihinde kat malikleri kurulu toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yönetimin ibra edilmediği yönünde kendisinin şerh koyduğunu, yöneticilikten 2014 yılında dairelerden aidat, yenileme bedeli adı altında toplanan paraların nereye harcandığı konusunda bilgi istenildiğini, KMK"nın 39. maddesine dayalı olarak reddedildiğini, harcamaların açıklamasını görmeden yönetimin ibrasının mümkün olmadığını, denetim raporunun tutarsız olduğunu, gelir, gider durumunun merak edildiğini ve hesapların verilmediğini, tutmayan hesaplarla yönetimin ibra edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle 20/02/2015 tarihli kat malikleri genel kurulunda alınan kararların ve yönetimin ibrasına ilişkin kararın yok hükmünde sayılarak iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece açılan davanın kabulü ile 20/02/2015 tarihli kat malikleri genel kurulunda yönetim ve denetimin ibra edilmesine ilişkin kararın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararın iptali istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesinde “Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; iptali istenen kat malikleri kurulu kararlarının kanunda öngörülen koşullarda ve çoğunlukla alındığı kanun ve yönetim planının emredici hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, yönetimin hesap vermemesi veya ibra edilmiş olmasına ilişkin kararın nitelikli çoğunluk gerektirir bir karar olmadığı gibi, davacının somut olarak yönetim ve denetim kurulu hakkında usûlsüzlük iddiasında bulunmadığı ayrıca yönetimin harcamalarında daha sonra ortaya çıkacak usûlsüzlükler nedeniyle her zaman dava açılabileceği de dikkate alındığında davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.