19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7619 Karar No: 2017/1642 Karar Tarihi: 01.03.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7619 Esas 2017/1642 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile müvekkilinin arasında imzalanan bayilik sözleşmelerinde davalının sözleşmeye aykırı davrandığı belirtilerek sözleşmelerin müvekkil tarafından haklı nedenlere dayanarak feshedildiği iddia edilmiştir. Ancak mahkeme, davacının delil tespiti yaptırmadığını, sözleşmenin yapıldığı tarihten sonra uzun bir süre geçtiği için su karışması iddiasının analiz edilmediğini ve somut delillerle iddiaların ispatlanamadığını belirtmiştir. Davacının sadece tespit davası açarak haklı fesih tespiti talep etmesinin yeterli olmadığı ve hukuki yararının bulunmadığı vurgulanarak, davanın usulden reddi gerektiği ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği belirtilmiştir. Sonuç olarak, davacının temyiz itirazı reddedilmiş ve hüküm belirtilen gerekçelerle düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri olarak da, 6100 sayılı HMK.’nun 106/3. maddesiyle “maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” hükmü ve aynı Kanunun 114. maddesiyle “davanın hukuki yararının bulunması” dava şartının aranması ifade edilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/7619 E. , 2017/1642 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında.. temini amacıyla bayilik sözleşmeleri imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, edimlerini yerine getirmediğini, bu sözleşmelerin müvekkilince tek taraflı olarak feshedildiğini, bu hususun ihtarname ile davalıya bildirildiğini, feshin haklı nedenlere dayandığını belirterek bayilik sözleşmelerinin feshinin haklı fesih olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmelerinin 12.22 maddesi uyarınca yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı feshinin haksız olduğunu, davacı bayiinin hem süresinden önce fesih ve hem de eksik... alımından dolayı her iki bayilik sözleşmesini ihlal ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının delil tespiti yaptırmadığı,taraflar arasındaki sözleşmenin 2007 yılında yapıldığı, iddia edilen olayın ise 3 yıl kadar bir süreçten sonra 2010 yılında meydana geldiği,somut olayda su karıştığı iddiası yönündeki ayıbın mevcudiyeti konusunda her hangi bir analiz yaptırılmadığı,davacı tarafın tuttuğunu belirtiği tutanakların tanık beyanından öteye geçecek mahiyette olmadığı,davacının iddialarının somut delillerle ispatlanamadığı,..."deki ayıbın davalı tarafça kabul edilmediği,bu durumda bu konudaki ihtilaf çözümlenmeden telafi beklemenin de sözleşmeye uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davanın reddi sonucu itibariyle doğru ise de, gerekçesinde isabet görülmemiştir. Zira dava taraflar arasındaki sözleşmelerin haklı nedenlerle feshedilmiş olduğunun tespiti talebinden ibaret olup,6100 sayılı HMK.’nun 106/3. maddesinde düzenlenen”maddi vakıalar,tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” hükmü karşısında davacının işbu tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından ve hukuki yarar aynı Kanunun 114. maddesinde dava şartları arasında sayılmış olup,davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün belirtilen gerekçeler doğrultusunda gerekçesi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.