10. Hukuk Dairesi 2019/5332 E. , 2020/3035 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2018/1397-2019/1451
İlk Derece
Mahkemesi : İstanbul 19. İş Mahkemesi
No : 2015/512-2018/75
Dava, hizmet tespiti talebin daraltılması sonucu sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın davalı işveren yönünden atiye terk edilmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,davalı Kurum yönünden ise kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dilekçesiyle davalı işveren bünyesinde 1986/1-1987/3. dönem arasında çalıştığını, davalı işveren tarafından 03.03.1986 tarihinde sigorta girişinin yapıldığını ancak prim ödemelerinin yapılmadığını belirterek, 1986/1-1987/3 döneminde hizmet akdi ile çalıştığının tespitini ve ödenmeyen sigorta primlerinin ödenmesini talep etmiş ise de, 11.02.2016 tarihli celsede, talebini daraltarak davalı işveren yönünden davasını atiye bıraktığını beyanla 03.03.1986 tarihinde 1 gün süreyle çalıştığının tespitini istemiş olup, mahkemece, davacının 03.03.1986 tarihinde 1 gün süreyle çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte hükümde,talep daraltıldığı için davanın kısmen kabul edildiğinin belirtilmesi ayrıca hüküm altına alınmayan süre yönünden, avukatla temsil edilen davalı Kurum lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir..
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı bulunan ""davacının davasının SGK yönünden kabulüne,"" ibaresinin silinerek yerine ""davanın SGK yönünden kısmen kabulüne"" cümlesinin yazılmasına, 5. bendinde yazılı bulunan ""Davacı tarafça yapılan 149,90 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 449,90 TL yargılama giderinin davalı SGK"dan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin silinerek yerine ""davacının yapmış olduğu 449,90 TL yargılama giderinin 224,95 TL sinin davalı kurumdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına", hükme 8. bend eklenerek “Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca, 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalı Kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.