18. Ceza Dairesi 2017/5455 E. , 2019/10590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükümde, suçun birden fazla mağdura karşı işlenmiş olmasından dolayı TCK’nın 43/2. maddesi uygulandığı için tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde;
Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin infaz evresinde re"sen uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın katılan ...’a hitaben söylediği: “kızını kaçıracağım” şeklindeki sözünün TCK’nın 106/1-1. fıkrasında düzenlenen tehdit suçunu oluşturmasına rağmen suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan hüküm kurulması,
2- İddianamede uygulanması talep edilmeden ve sanık hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı da tanınmadan, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması ile fazla ceza tayini,
3- Sanığın katılanların yaşadığı evdeki telefonu müteaddit defa arayıp katılanlara hitaben sinkaflı hakaret etmesi biçimindeki eylemi ile sanığın katılanlara yönelik TCK’nın 125/2-1, 43/2, 43/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme tek hakaret suçunu işlediği gözetilmeden sanık hakkında mağdur sayısınca dört ayrı hakaret suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, sanığın katılan ...’ı değişik zamanlarda birden fazla kez tehdit etmesine rağmen sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
b- Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.