15. Ceza Dairesi 2020/1435 E. , 2020/8516 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.09.2019 tarihli ve 94660652-105-33-7683-2019-KYB sayılı yazılı ihbarlarına dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 07/03/2020 tarihli tebliğnamede, nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/11/2018 tarihli ve 2018/5478 soruşturma, 2018/31833 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Mersin 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/04/2019 tarihli ve 2019/745 değişik iş sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddedilmesinden sonra, aynı Mahkemenin anılan kararı yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulmuş olup
Kanun yararına bozma talebi içeriğinde;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, her ne kadar müştekinin soyut iddiası dışında kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müştekinin şüphelilerden ..."a vekâlet vermediği halde Mersin ili, .... ilçesi, .... mahallesi 5-8 pafta ve 392 nolu tarla vasıflı taşınmazdaki hissesinin diğer şüpheliye devredildiğinden bahisle şikâyetçi olduğu, şüphelilerin alınan ifadelerinde müşteki tarafından verilmiş bir vekâletname bulunmadığı ve satış işlemi yapmadıklarını beyan ettikleri ancak dosya arasında yer alan tapu kayıtlarına göre taşınmazın 18/05/2012 tarihli ve 9196 yevmiye numaralı resmî senede göre ... adına satıldığı, müştekinin ise resmî senet altında yer alan imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi karşısında, anılan satış işleminin tarafının beyanlarına başvurularak ve imza örnekleri alınarak resmî senet altında yer alan imzanın müştekiye ait olup olmadığı hususunda gerekli araştırma yapılarak şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönüyle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği belirtilerek, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Mersin 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/04/2019 tarihli ve 2019/745 değişik iş sayılı kararın bozulması talep edilmiştir.
Yüksek Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 10/02/2020 tarihli, 2019/11363 esas, 2020/1708 karar sayılı kanun yararına bozma talebinin reddine dair ilama yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın KD - 2019/95025 sayılı itiraz talepli tebliğnamesi daireye gönderilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar şüpheliler ... ve ..."e verilen bir vekalet veya bu kişilerin müşteki adına ilgili taşınmazlarda yaptıkları bir satış mevcut değil ise de; müştekinin iddiaları değerlendirilerek 18/05/2012 yılında tapuda müşteki tarafından bizzat ...."a yapılan satış işleminin gerçek olup olmadığı hususunun araştırılması tarafların dinlenilmesi ve gerekirse imza yazı incelemesi yaptırılması gerektiği anlaşılmış olmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz talebi yerinde olduğundan talebin KABULÜNE,
Dairemizin 10/02/2020 tarihli, 2019/11363 esas, 2020/1708 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz talebi yerinde yerinde görüldüğünden, Mersin 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/04/2019 tarihli ve 2019/745 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.