Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14110
Karar No: 2019/6366
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/14110 Esas 2019/6366 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapuda yapılan hatalı işlemler sonucu taşınmazın paylarının yolsuz tescili nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, paylarının yeni oluşan sicil kaydına aktarılmadığını ve diğer paydaşlara fazladan pay verildiğini iddia etmiştir. Davalı ise taşınmazı tapu siciline güvenerek ve bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın zamanaşımına uğradığını öne sürmüştür. Daire, davanın iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerektiği ve imar parselleri üzerinden bir karar verilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, somut olayda işlemin yolsuz tescil olduğu belirlenerek son kayıt maliki davalının TMK.1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağına karar verilmiştir. Yeni oluşan imar parselleri de gözetilerek davacılardan davalıya intikal eden payda belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: TMK 1023, TMK 1024/1, HUMK
1. Hukuk Dairesi         2016/14110 E.  ,  2019/6366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Fulya ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, Kızılot Köyü 328 parselin, öncesinde 273 parsel olarak 28.4.1993 tarih 483 yevmiye numarasıyla hükmen paylı mülkiyet olarak adlarına tescilli iken 01.02.1994 tarihinde yapılan ifraz ve taksim işlemleri sonrasında 328 parsel numarasını aldığını, tapuda yapılan hatalı işlem sonucunda 348/21742 payının yeni oluşan sicil kaydına aktarılmadığını ve paydaşlardan ... "e fazladan pay verildiğini, Ahmet"in payını ..."ya sattığı, Ali"nin de taşınmazdaki 278 payı ile Ahmet"ten satın aldığı 650 payı birleştirerek toplam 928 payını 2002 yılında davalı ... "e satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek davalı adına olan 328/ 21742 payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, iyiniyetli olduğunu, taşınmazı tapu siciline güvenerek ve bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen kararın temyizi üzerine Dairece; "davalının TMK"nın 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre imar parselleri üzerinden bir karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen karar bu kez Dairece;... Hemen belirtilmelidir ki; davanın niteliği ve yapılması gereken hususular Dairenin bozma kararında belirlenmiş ve mahkemece de bu karara uyulmuştur. O halde, bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir. Öte yandan; yolsuz tescil iddiası ile açılan eldeki davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı ve her zaman ileri sürülmesinin olanaklı olduğu da tartışmasızdır. Hâl böyle olunca; Dairenin bozma ilamında işaret edildiği şekilde soruşturmanın eksiksiz olarak yerine getirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma gereği yerine getirilmeden yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.’’ gerekçeleri ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği gibi TMK 1023. "maddesinde Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." TMK 1024/1.maddesinde de "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz" hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda; dava konusu taşınmaz da davacıya ait payın tapu müdürlüğünün hatalı işlemi ile paydaş ... "e aktarıldığı işlemin yolsuz tescil hükmünde olduğu; ondan satın alan dava dışı ..."nun davacı ile amca çocuğu olduğu, yolsuz tescili bilen veya bilmesi gereken konumunda olduğu belirlenmiş, Dairenin 26.09.2012 tarihli bozma ilamında da belirtildiği gibi son kayıt maliki davalı Mümine"nin TMK.1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamacağının tespiti istenmiştir.
    Davalı da ara malik Ali"nin kardeşi davacının amca çocuğudur. Dolayısıyla işlemin yolsuz tescil olduğunu bilen veya bilmesi gereken konumunda olup TMK." nun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca yeni oluşan imar parselleride gözetilerek davacılardan davalıya intikal eden payda belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi