Esas No: 2021/3546
Karar No: 2022/171
Karar Tarihi: 26.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3546 Esas 2022/171 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3546 E. , 2022/171 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3546
Karar No : 2022/171
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … vasisi …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 07/06/2021 tarih ve E:2018/2035, K:2021/1744 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/06/2021 tarih ve E:2018/2035, K:2021/1744 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ise … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddedildiği, söz konusu istinaf kararının ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla düzeltilerek onanmasına karar verildiği, davacı hakkında verilmiş olan mahkumiyet kararının kesinleştiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte himmet verdiğine, örgüt içinde T5 yapılanması içinde olup grup sorumluğu ve dönem sorumluluğu görevlerini üstlendiğine, örgüt yapılanmasında "devreci" olarak tanımlanan görevi yürüttüğüne, ByLock programı kullandığına, hakimlik-savcılık stajı döneminde örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik beyanların değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan davacı tarafından, 29/11/2018 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına giren birinci savunmaya cevap dilekçesi ile "yoksun kaldığı tüm özlük ve sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi" talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın değiştirilerek kabul edilmesine dair 6749 sayılı Kanun'un OHAL döneminde ve OHAL çerçevesinde alınan bir tedbir olduğu, OHAL süresi ile sınırlı olduğundan, uygulanan cezanın yasal dayanağı olamayacağı dolayısıyla bu KHK''nın olayda uygulanma olanağının bulunmadığı, uyuşmazlıkta Anayasa ve 2802 sayılı Kanun'da belirtilen usullerin ve güvencelerin uygulanması gerektiği; dava konusu işlemlerin tesisi sürecinde kişiselleştirme yapılmadığı ve savunma hakkının ihlal edildiği; temyize konu kararda yer verilen Danıştay Savcısı görüşünde AİHS'nin 6/2. ve 8. maddelerindeki haklarının ihlal edildiği, işlem sırasında bulunmayan bilgi ve belgelere göre karar verildiği; aleyhine beyanda bulunan tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanan veya itirafçı olan kişiler olduğu, salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulundukları, kaldı ki bu beyanlarda suç işlendiğine dair bir ifadenin bulunmadığı; süreçte suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesi, kanunsuz suç olmaz ilkesi, masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, ayrımcılık yasağı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, aynı suçtan iki ayrı yargılama ve cezaya hükmetme yasağı, önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkı, dernek kurma ve toplantı özgürlüğü hakkı, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 07/06/2021 tarih ve E:2018/2035, K:2021/1744 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 26/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.