Esas No: 2022/10543
Karar No: 2022/12672
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10543 Esas 2022/12672 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10543 E. , 2022/12672 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki işe iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.11.2018 tarihli ve 2018/6132 Esas, 2018/20248 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından bireysel başvuru talebinde bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 2019/20 Başvuru numaralı ve 24.11.2021 tarihli kararı ile Daire kararının, adil yargılanma ... kapsamında yer alan mahkemeye erişim hakkının ihlali mahiyetinde olduğuna karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 12.11.2018 tarihli ve 2018/6132 Esas, 2018/20248 sayılı kararlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın ... sözleşmesine geçerli bir sebep olmaksızın son verildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, işe başlatılmaması hâlinde ödenmesi gereken sendikal tazminat ve boşta geçen süre ücretinin de hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... sözleşmesine geçerli bir nedenle son verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... ... 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli ve 2015/2903 Değişik ... sayılı kararı gereği eski yönetimin yerine yeni kayyum heyeti atandığı, savcılık soruşturma dosyasından da anlaşılacağı üzere eski yönetimin, terör örgütü kontrolünde olduğu, atanan kayyum heyetinin hem Şirketi yönettiği hem de soruşturma selameti için savcılığa yardım ettiği ve eski yönetim ile aynı çizgide olan işçilerle ... ilişkisini sürdürmek istemediği, zorluklarla yeniden karşılaşılmaması ve organize bir ... yönetimi sağlamak için işten çıkarma kararının alınmasının zorunlu olduğu, ... sözleşmesinin ... gereklerinden haklı-geçerli sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; 09.10.2017 tarihinde süre tutum talebini içerir başvuru dilekçesi ibraz etmiş ise de 18.12.2017 tarihinde gerekçeli karar tebliğ edilmesine karşın istinaf sebeplerini gösterir dilekçe ibraz etmemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin sunduğu istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesinin yaptığı yargılama sonucu verdiği kararın hangi nedenlerle kaldırılması gerektiğine dair başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği, gerekçeli olarak istinaf yoluna başvurulan dosyalarda da incelemenin, belirtilen sebeplere ve gerekçelere bağlı kalınarak yapılması gerektiği ve yine İlk Derece Mahkemesi kararında kamu düzenini ilgilendiren ve resen kaldırılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ... sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli bir nedeni bulunmadığını, feshin şekil şartlarına uyulmadığı gibi somut bir delilin de olmadığını, davacı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün de bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Yargıtay Kararı
Dairemizin 12.11.2018 tarihli ve 2018/6132 Esas, 2018/20248 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 03.10.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren sekiz gün olduğu, gerekçeli kararın davacı vekiline 08.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği; ancak sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 21.05.2018 tarihinde karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulduğu, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
D. Bireysel Başvuru
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
E. Anayasa Mahkemesi Kararı
1. Anayasa Mahkemesinin 2019/20 Başvuru numaralı ve 24.11.2021 tarihli kararında, mahkeme kararlarının hüküm kısmında kanun yolu ve süresinin belirtilmesi zorunluluğunun tarafların karara karşı öngörülen kanun yolunu etkili ve işlevsel bir şekilde kullanmaları açısından önem arz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yasal düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz gün olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında temyiz yoluna başvuru süresinin kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği; başvurucunun, istinaf kararlarında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, kanun yoluna başvuru süresinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı gösterilmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılan başvurucunun üzerinde ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
2. Anayasa Mahkemesince, 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma ... kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilerek ihlalin Dairemiz kararından kaynaklandığı belirlenmiş ve bu yöndeki iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshinin usulüne uygun şekilde geçerli bir nedenle yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Ön inceleme" başlıklı 352 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir:
...d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi
..."3. 6100 sayılı Kanun'un "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
" İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir."
4. Dairemizin 13.01.2020 tarihli ve 2019/5699 Esas, 2020/151 Karar sayılı; 11.11.2019 tarihli 2019/2907 Esas, 2019/19526 Karar sayılı; 18.03.2019 tarihli ve 2019/957 Esas, 2019/5838 Karar sayılı; 13.....2019 tarihli ve 2019/760 Esas, 2019/13305 Karar sayılı; 12.11.2018 tarihli ve 2018/5920 Esas, 2018/20244 Karar sayılı; 04.07.2018 tarihli ve 2018/5735 Esas, 2018/14789 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğine göre İlk Derece Mahkemesince feshin geçerli bir nedeni bulunduğu kabul edilmiş ise de haklı mı yoksa geçerli nedene mi dayandığı açıklanmamış olup fesih tarihi, fesih sebebi, tüm dosya kapsamı ile kararın İlgili hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında belirtilen aynı mahiyetteki dava dosyaları dikkate alındığında; fesih geçerli nedene dayandığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle (2) numaralı paragrafta açıklanan ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Temyiz olunan kararın, (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Dairemizin 12.11.2018 tarihli ve 2018/6132 Esas, 2018/20248 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.