20. Hukuk Dairesi 2016/7440 E. , 2018/3732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... - ...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, 09.09.2009 tarihli dilekçe ile davalı ... tarafından 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davasının 2000/1597 E. - 2008/156 K. sayılı kararı ile reddedildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu dosya arasında alınan 12.06.2007 tarihli ve 16.11.2007 tarihli bilirkişi rapor ve ek raporunda (Z1) işaretli 978 m² alanın tescil harici yer olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığı, yine (Z2) işaretli 2360 m² ve (T) harfi ile işaretli 563 m² alanların ise 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi sınırları içinde kaldığının belirlendiği gerekçesiyle (Z2) ve (T) harfleri ile işaretli alanların orman niteliğiyle, (Z1) harfi ile işaretli alanın 2/B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı belirtmesiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili, (Z1) harfi ile işaretli alanın tescil harici bırakılan bir alan olmadığı, imar planı ve uygulamalarının iptal edilmeden tescil hükmünün uygulamasının mümkün olmadığı, imar planında yol olarak bırakıldığı, (Z2 ve T) bölümlerine ilişkin davaya Orman Yönetiminin de dahil olması gerektiği savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece, (Z2 ve T) harfleri ile gösterilen bölümlerin kesinleşmiş orman kadastrosu içinde kaldığı, (Z1) bölümünün ise kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, tescil harici bırakılan bir yer olmayıp kadastro parseli üzerinde yapılan imar uygulaması sonucunda DOP payı olarak ayrılan bölümde kaldığının belirlendiği, bu tür yerlerin zilyetlik, imar ve ihya gibi sebeplerle kazanılmasının mümkün bulunmadığı ve orman tahdidi sonrasında yapılan arazi veya imar uygulamaları geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve fen bilirkişi Cemali Coşgun tarafından düzenlenen 06.07.2010 günlü krokide (Z1)=975,73 m² bölümün tapu kaydının beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkartıldığı” şerhi verilerek, (Z2)=2360,04 m² ve (T)=564,70 m² bölümlerin ise Devlet ormanı niteliğiyle davacı Hazine adına tapuya tesciline, davanın niteliği gereği ve davacı Hazinenin 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada çekişmeli yerin Hazine adına tescilini talep etmesi mümkünken bunu yapmayarak ayrı bir dava açması, davalıların dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından (Z1) işaretli bölüme, temyize cevap süresi içerisinde Hazine vekili tarafından ise yargılama giderlerine ilişkin temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 01/04/2013 gün ve 2013/1597-3516 E.K. sayılı kararı ile 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunda yer alan düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
-2-
2016/7440 - 2018/3732
Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemece; somut olayda; Hazine tarafından yapılan kullanıcı tespitinin doğru olmadığı iddiasıyla dava açıldığı, ayrıca 6292 sayılı Kanun gereği başvuru yapıldığına dair örneklerin de dosyaya sunulduğu, eldeki davanın 6292 sayılı Kanunun 9. maddenin yürürlüğünden sonra ve 6292 sayılı Kanun kapsamında yapılacak işlemler sonuçlanmadan açıldığı, 6292 sayılı Kanun 9/ 2. maddesindeki düzenlemenin özel dava şartı olduğu, işlemler sonuçlanmadan dava açılması yasa ile yasaklanmış ve Hazineye bu konuda bir takdir hakkı tanınmadığı, bu düzenlemeye bağlı olarak bu dosyanın dava tarihinde davacı Hazinenin dava açıp takip etme yetkisi olmadığı gerekçesi ile açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Türk Medenî Kanununun 713. maddesi gereğince tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1988 yılında 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 08.07.1988 – 08.01.1989 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmayan ormanlarda orman kadastrosu ve 2/B madde çalışması, sınırlaması yapılan ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Yörede genel arazi kadastrosu işlemi 1970 yılında yapılmış ve sonuçları 20.08.1970 – 21.08.1970 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir.
Dosya kapsamının incelenmesinde; davacı Hazine vekilinin; (Z1) harfi ile işaretli 978 m² alanın tescil harici yer olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığı iddiası ile bu kısmın 2/B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı belirtmesiyle Hazine adına tescilini, yine (Z2) harfi ile işaretli 2360 m² ve (T) harfi ile işaretli 563 m² alanların ise, 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi sınırları içinde kaldığı iddiası ile bu alanların orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediği, mahkemece, (Z2 ve T) harfleri ile gösterilen bölümlerin kesinleşmiş orman kadastrosu içinde kaldığı gerekçesi ile bu alanların Devlet ormanı niteliğiyle , (Z1) bölümünün ise kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesi ile bölümün tapu kaydının beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkartıldığı” şerhi verilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından (Z1) harfi ile işaretli bölüme, temyize cevap süresi içerisinde Hazine vekili tarafından ise yargılama giderlerine ilişkin temyiz edilmekle Dairemizce bozulmuş, bozma kararı sonrasında mahkemece açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; dava konusu (Z1) harfi ile işaretli bölümün ...köyü tapusuna kayıtlı olan ancak imar uygulamaları sonucu tapu kütük sayfaları kapatılan 1625, 1960, 2104 nolu kadastro parsellerine zeminde denk geldiği, yörede yapılan imar uygulaması sonucu DOP payı olarak ayrılan bölümde kaldığı ve imar yolu niteliğinde bulunduğu, tescile tabi yerlerden olmadığı belirlendiğine göre davacı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi suretiyle sonucu itibariyle doğru olan davanın reddine dair hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.