Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/205
Karar No: 2021/232
Karar Tarihi: 21.09.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/205 Esas 2021/232 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/205 E.  ,  2021/232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl dosyada menfi tespit, birleşen dosyada tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin, birleşen dava ise maddi ve manevi tazminat ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak verilen asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, asıl ve birleşen dava davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı iş sahibi vekili asıl davada dava dilekçesi ile taraflar arasında 19/01/2012 tarihinde davacıya ait evde bulunan pencerelerin ve kış bahçe sisteminin imal ve montajı konusunda anlaşmaya varıldığını, işin bedelinin KDV dahil 35.400 EURO olduğunu ve peşinat olarak 20.000 EURO ödendiğini, işin teslim süresinin sözleşmede 6-8 hafta olarak belirtildiğini, ancak davalının bu sürede işi bitiremediği gibi, yapılan işin de eksik ve ayıplı olduğunu, davalının başlattığı icra takibine karşı müvekkilinin yaptığı harcama bedeli olan 10.300 EURO indirildiğinde 10.100 EURO borcu kaldığını, bu nedenle 10.300 EURO borçlu olduğunun tespitini ve davalı aleyhine %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen davasında ise davalı yüklenicinin işi geç teslim ettiğini bu nedenle evine geç taşındığını, kirada oturduğu evine ise aidat ödemeye devam ettiğini, davalı tarafından yapılan icra takibinden dolayı evine haciz geldiğini, bu nedenle itibar kaybı ve üzüntü yaşadığını belirterek 4.000,00 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesi ile işin sözleşmede işveren olarak görünen Damask Dizayn tarafından durdurulduğunu ve eve sokulmayarak işin bitirilmesinin engellendiğini, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, davacının işi kendi tamamladığının ve 10.300 EURO ödediğinin doğru olmadığını, eksik ve kusurlu işlere ilişkin geçerli bir evrak bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, işin bitirilmesi gereken tarihten itibaren yaklaşık 3,5 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen dava konusu işin bitirilmediği, davalı tarafın işin Damask Desıgn tarafından 10/04/2012 tarihine kadar bekletildiği, eve sokulmayarak işin tamamlanmasının engellendiği iddia edilmiş ise de, dosya muhteviyatı içerisinde buna ilişkin kabul edilebilecek bir belge bulunmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan " Üst Yapı PVC ve Alüminyum Doğrama" firmasının Tarçın Üner adına düzenlediği 08/08/2012 tarih ve 4877 sayılı faturanın dava konusu işin eksik ve ayıplarını gidermek için yapılan imalatlar ile giderilme bedelini (KDV Dahil 18.290,00 TL) içerdiği ve yapılan teknik değerlendirmede söz konusu fatura kapsamının tespit raporunda belirtilen eksik ve ayıplarla uyumlu olduğu, davacının kendi yapmış olduğu harcamalarının sözleşme bedelinden mahsubu gerektiği, birleşen dava açısından ise bitmeyen işler sebebiyle davacının yaptırdığı yeni evine taşınamadığı, hem taşınacağı kendi evine, hem de kirada oturduğu eve aidat ödemeye devam ettiğini ayrıca yeni taşındığı evinde komşularına karşı izahı güç olacak şekilde icra yaşadığı, ve buna bağlı olarak itibar kaybı yaşadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davacının İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2012/17109 esas sayılı takip dosyasında davalıya 20.400,00 EURO borçlu olmadığının 10.913,30 EURO borçlu olduğunun tespitine, davalının 9.486,70 EURO"nun % 40"ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, birleşen davanın kısmen KABULÜ İLE; 4.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-İtirazın iptâli davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK"nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece davalının yaptığı icra takibinin tamamının kötü niyetli olduğu kabul edilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de, davacı iş sahibi tarafından talep ve dava konusu edilen alacağının istenebilir olup olmadığı ile miktarı yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş ve alacağın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle alacak likit olmadığı halde, davacı iş sahibi yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    3- Davalı vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarına gelince, birleşen davada mahkemece, davacının haksız haciz nedeniyle manevi zarara uğradığı kabul edilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
    Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının icra takibinde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Birleşen davada davalı yüklenici alacaklının yapılan yargılama neticesinde kısmen haklı olduğu sabit olduğundan bu kısım için yapılan icra takibinde haciz işlemi yapılmasında kanuna aykırı bir durum yoktur. Ayrıca salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işleminin yapıldığı başka bir ifade ile takibin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Şu durumda, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca temyiz nedenlerinin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 21.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi