Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19027
Karar No: 2016/1949
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/19027 Esas 2016/1949 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/19027 E.  ,  2016/1949 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:



K A R A R

Davacı vekili, halen davalıların mirasbırakanı adına kayıtlı ... ada ... parsel (eski 25 ada 86 parsel) sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında ... isimli kişinin mirasçılarının zilyetliğinde olduğunu, kayıt maliki ..."nın o tarihte ölü olduğunu, davacının taşınmazı haricen ..."ın mirasçılarından satın aldığını, davacının eklemeli zilyetliğinin 25 yılı aşkın olduğunu, davacı lehine TMK"nın 713. maddesindeki olağanüstü zamanaşımıyla kazanma koşullarının oluştuğunu açıklayarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapuya kayıtlı bir taşınmaz olup, malikinin ve mirasçılarının belirli olduğu, dolayısıyla TMK"nın 713.maddesindeki olağanüstü zamanaşımı ile kazanma koşullarının gerçekleşmediği, 3402 Sayılı Kadastro Kanunun 12/3.maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, ayrıca tapulu taşınmazların haricen yapılan satışının geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/2. fıkrasında yer alan; “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nın 713/1-2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. TMK"nın 713. maddesinin 1.fıkrasında; “tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir ” denilmiştir.


..//..



Aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” amir hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi TMK"nın 713.maddesinin 2.fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması; bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşulların da gerçekleşmiş bulunmasına bağlıdır. Çünkü 2. fıkrada; “aynı koşullar altında…” denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 1. fıkradaki koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur.
TMK"nın 713/2 maddesindeki ölüm nedeni Anayasa Mahkemesi"nin 17.03.2011 tarih, 2009/58 Esas, 2011/52 sayılı Kararının 27.03.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan ilamı ile iptal edilmişse de; Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi"nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği, 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, yani malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.
Saptanan bu olgular karşısında somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın kadastro sonucu 03.07.1986 tarihinde davalıların mirasbırakanı Habibe ... adına tescil edildiği, kayıt malikinin ... tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarih ile taşınmazın tescil tarihi ve kayıt malikinin ölüm tarihi arasında 20 yılı aşkın bir süre geçmiştir. Ancak mahkemece, davacının olağanüstü zamanaşımıyla kazanabilmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan araştırma yeterli değildir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıklar taşınmazın kim tarafından, hangi sürelerle ve ne şekilde kullanıldığı konusunda denetime elverişli bilgiler vermemişlerdir. Ayrıca, dosyaya sunulan ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda ne zamandan beri tarım yapıldığına ilişkin bir bilgi mevcut değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nın 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, davacının zilyetliğinin hangi tarihte başladığının ve ne şekilde devam ettiğinin, kesintiye uğrayıp uğramadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde davacının zilyetlik süresinin belirlenmesi, taşınmazın davacıdan önce ne şekilde ve kimler tarafından kullanıldığının tespit edilmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, taşınmazın ne zamanıdan beri tarım arazisi olarak kullanıldığının ziraat bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi gereklidir. Eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I. Maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi