Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19054
Karar No: 2016/1948
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/19054 Esas 2016/1948 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, paydaşlığı bulunan bir taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti için açılmıştır. Davacı, 7 parsel sayılı taşınmaza 400 adet bağ omcası, çeşitli meyve fidanları ve çevre tel örgüleri dikmiştir ve mahkemeden bağ omcası, meyve ağaçları, tel örgü ve direklerin kendisine ait olduğunun tespit edilmesini istemiştir. Davalıların bazıları davanın kabulünü kabul etmiş, diğerleri reddetmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne ve bağ omcası, meyve ağaçları, tel örgü ve direklerin davacıya ait olduğunun tespitine karar vermiştir. Ancak, davalılardan biri temyiz başvurusunda bulunmuştur ve Yargıtay, güncel hukuki yararın mevcut olmadığını belirterek kararı bozmuştur. Muhdesat, şahsi bir hak olup sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Bu nedenle, tespit davalarının somut olaydaki gibi güncel hukuki yararın olmadığı durumlarda usulden reddedilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m) ve arazi üzerindeki mülkiyet, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynakları da kapsar (TMK 718 m).
8. Hukuk Dairesi         2014/19054 E.  ,  2016/1948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair.... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.02.2014 gün ve 458/39 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu 7 parsel sayılı taşınmaza davacı tarafından 400 adet bağ omcası ile 5 adet ceviz, 2 adet kiraz, 2 adet elma 4 adet erik, 1 adet şeftali ve 1 adet kayısı fidanlarının ekiminin yapıldığını, ayrıca davacının taşınmazın etrafını 1600 metrelik kalın alüminyum bağ teli ve 68 adet alüminyum boru direk dikerek çevrelediğini açıklayarak bu hususun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ..., ... ve ... duruşmadaki beyanlarında davayı kabul ettiklerini belirtmiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde mevcut 360 kök bağ omcası, 8 adet meyve ağacı, tel örgü ve demir boru direklerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup(TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki

    yararın bulunması(6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir(HMK 114/1-h, 115 m.)
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 7 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi amacıyla Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/755 Esas ve 2010/1286 Karar sayılı ilamı ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği dolayısıyla davacının başlangıçta var olan güncel hukuki yararının da ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemez. Mahkemece güncel hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine (HMK 115) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I. Maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 277,25 TL peşin harcın istek halinde davalı ..."e iadesine 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi