Esas No: 2021/1857
Karar No: 2022/189
Karar Tarihi: 26.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1857 Esas 2022/189 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1857 E. , 2022/189 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1857
Karar No : 2022/189
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Otelcilik Turizm ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av....
İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ...Mahallesi ...ada, ...parsel sayılı taşınmazda bulunan imar planında kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alana hafriyat dökülerek 3194 sayılı İmar Kanununun 40. maddesine aykırı şekilde yapılan dalgakıranın kaldırılmadığından bahisle aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca 2.994,33 TL para cezası verilmesine, dalgakıranın kaldırılmasına ve yapılan masrafın % 20 fazlasıyla tahsiline ilişkin ...tarih ve ...sayılı Ortahisar Belediye Encümeni kararı ile bu kararın bildirimine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Yapı Kontrol Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla;
Davalı idarece dalgakıranın kaldırılması için 30 günlük süre verilmesi yönünde tesis olunan ...tarih ve ...sayılı işleme karşı davacı tarafından dava açılmadığı, ayrıca verilen süre içerisinde dava konusu dalgakıranın da kaldırılmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 26/11/2019 tarih ve E:2019/6150, K:2019/12291 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta; devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık tutulması gerekli olan kıyıda yapılan dalgakıran niteliğindeki imalatın, İmar Kanunu kapsamında yapı niteliğinde olması karşısında Kıyı Kanununun 14. maddesinin göndermede bulunduğu 3194 sayılı İmar Kanununda yer alan usule göre bir işlem tesis edilmesi gerektiği,
3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine göre, kıyıda ve sahil şeridinde ruhsatsız ve izinsiz yapılan yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre işlem tesisi yoluna gidileceğinden, anılan Kanunun ruhsatsız yapılara ilişkin hükümler içeren 32. maddesinde öngörüldüğü biçimde yapının ruhsatsız ve/veya ruhsata aykırı kısımlarının tespit edilerek mühürlendiğine ve tutanağın yapı yerine asıldığına, yapı sahibine yapısını ruhsata uygun hale getirmesi için süre verildiğine ve 32. maddede yer alan prosedürün yerine getirildiğine ilişkin herhangi bir belirlemenin bulunmadığı görüldüğünden, 32. maddede öngörülen usule göre hareket edilmeksizin tesis edildiği anlaşılan işlemlerde hukuka uyarlık görülmediği,
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle anılan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla;
Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ...Mahallesi ...ada, ...nolu parselde davacıya ait bulunan otel inşaatının kuzey tarafından imar planında kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alana hafriyat dökerek yapılmış olan dalgakıranın 3194 sayılı Kanun'un 5. maddesi kapsamında yer alan yapı tanımına uymadığından aynı Kanun'un 32. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı ancak 40. maddesinde yer alan umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikinti niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği ayrıca bahse konu dalgakıranın 30 günlük süre içerisinde kaldırılması amacıyla davalı idare tarafından tesis edilen ...tarih ve ...sayılı işleme karşı davacı tarafından dava açılmadığı, yapılan tespitler sonucunda verilen 30 günlük süre içerisinde dava konusu dalgakıranın da kaldırılmadığı görüldüğünden, davalı idare tarafından tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kıyıların ve sahil şeritlerinin kullanımını denetleme yetkisinin 4708 sayılı Kanun çerçevesinde Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu, Ortahisar Belediye Başkanlığınca tesis edilen işlemin yetki yönünden sakat olduğu, İmar Kanunu ve Kıyı Kanunu ile anılan Kanunlara dayalı olarak çıkarılan yönetmelikler uyarınca dalgakıranın yapı niteliğinde olduğu, dalgakıranın ruhsatsız yapıldığı kabul edilse dahi yıkımında kamu yararı bulunmadığı, mahkeme kararının eksik incelemeye dayandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı yerde ilave kat ruhsatlı otel inşaatının kuzey tarafında, imar planında kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alana hafriyat dökülerek yapılan dalgakıranın 30 gün içinde kaldırılması gerektiği, aksi takdirde 3194 sayılı Kanunun 40. maddesi gereğince 2.994,33 TL para cezası verileceği, anılan yapının belediyece kaldırılarak yapılan masrafın % 20 fazlası ile davacı şirketten tahsil edileceği ...tarih ve ...sayılı yazı ile 05/05/2015 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş, yapılan kontrollerde 3194 sayılı Kanunun 40. maddesine aykırı olarak dalgakıranın kaldırılmadığından bahisle, aynı Kanunun 42/3. maddesi uyarınca davacı şirkete 2.994,33 TL para cezası verilmesine, dalgakıranın kaldırılmasına ve masrafın % 20 fazlasıyla tahsil edilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Ortahisar Belediye Encümeni kararı ile bu kararın bildirimine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Yapı Kontrol Müdürlüğü işlemi tesis edilmiş, bunun üzerine anılan işlemlerin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 5. maddesinde yapı: " karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir." şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun'un "Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar" başlıklı 32. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde ise: "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulca (...) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Kamunun selameti için alınması gereken tedbirler" başlıklı 40. maddesinde: "Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı % 20 fazlasiyle arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur." hükmüne ve "İdari müeyyideler" başlıklı 42. maddesinin 3.fıkrasında: "18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine ve gözetmenlerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verilir." hükmüne yer verilmiştir.
3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 1. maddesinde, Kanunun amacı, "deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek" şeklinde belirlenmiş, 6. maddesinde, "Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz..." hükmüne, 13. maddesinde, "Bu Kanun kapsamında kalan alanlardaki uygulamaların kontrolü; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye, dışında ise valilikçe yürütülür. İlgili bakanlıkların teftiş ve kontrol yetkileri saklıdır." hükmüne, 14. maddesinde , "Bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Ceza Hükümleri" başlıklı 15. maddesinde: "Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara ikibin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verilir. Bu süre zarfında engellerin ilgililer tarafından kaldırılmaması halinde, masrafı yüzde yirmi zammıyla birlikte kendilerinden kamu alacaklarının tahsili usulüne göre tahsil edilmek üzere kamu gücü kullanılmak suretiyle derhal kaldırılır. Kabahatin tekrarı halinde, ceza üst sınırdan verilir.
Birinci fıkrada sayılan yerlerden kum, çakıl alanlara üçbin Türk Lirasından onbeşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
Birinci fıkrada sayılan yerlere moloz, toprak, cüruf, çöp gibi atık ve artıkları dökenler, atılan veya dökülen maddenin niteliğine, çevreyi kirletici ve bozucu etkisine göre Türk Ceza Kanunu, Kabahatler Kanunu veya Çevre Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır.
Yukarıdaki fıkralarda sayılan fiillerin kıyının doğal yapısını bozacak bir etki meydana getirmesi halinde, daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, failleri hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
..." kuralına yer verilmiştir.
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde "Sosyal ve Teknik Altyapı Tesisleri" arasında dalgakıran da sayılmış, Kıyıda ve Denizde Yapı başlıklı 13. maddesinde: "Kıyıda onaylı uygulama imar planlarına göre ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tüm önlemler alınmak koşulu ile aşağıdaki yapı ve tesislere yapılabilir:
a) (Değişik:RG-24/10/2020-31284) Kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik altyapı ve tesisler: İskele, liman, barınak, yanaşma yeri, dolfen, şamandıra, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları." kuralına yer verilmiş ve "Sahil şeridinde planlama" başlıklı 17. maddesinde: "Kara alanı ise; dalgakıranlar da dâhil olmak üzere, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler ile kıyıda ve sahil şeritlerinde kıyı yapılarının kullandığı toplam alanı ifade eder." hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlık, dalgakıranın 3194 sayılı Kanun kapsamında yapı tanımı içerisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve hiçbir izin ve denetime tabi olmadan yapılan dalgakıran niteliğindeki imalatın kaldırılması için anılan Kanun'un 32. maddesinde belirlenen usulün uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen 3194 sayılı Kanun'un yapı tanımı ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in dalgakıranları sosyal ve teknik altyapı tesisleri arasında belirtmesi ile aynı Yönetmeliğin 13. maddesinde dalgakıranların imar planı kararı ile kıyıda yapılabilecek yapı ve tesislerden olduğu dikkate alındığında, dalgakıranların yapı niteliği taşıdığında kuşku bulunmamaktadır.
Bunun yanında, anılan Yönetmelik'in 17. maddesinde; dalgakıranların, kara alanının parçası olarak öngörüldüğü dikkate alındığında, arz yüzeyini/tabi zemin yüzeyini kaplayan sabit nitelikteki dalgakıranların taşınmaz olarak değerlendirilerek üzerine yapı yapılabilecek alan olarak kabul edilmesi dahi mümkündür. Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/10/2020 tarih ve E:2020/1839, K:2020/1829 sayılı kararında da bu husus belirtilmiştir.
Bu durumda, 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine göre, kıyıda ve sahil şeridinde ruhsatsız ve izinsiz yapılan yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre işlem tesisi yoluna gidileceğinden, anılan Kanunun ruhsatsız yapılara ilişkin hükümler içeren 32. maddesinde öngörüldüğü biçimde yapının ruhsatsız ve/veya ruhsata aykırı kısımlarının tespit edilerek mühürlendiğine ve tutanağın yapı yerine asıldığına, yapı sahibine yapısını ruhsata uygun hale getirmesi için süre verildiğine ve 32. maddesinde yer alan prosedürün yerine getirildiğine ilişkin herhangi bir belirlemenin bulunmadığı görüldüğünden, 32. maddede öngörülen usule göre hareket edilmeksizin tesis edildiği anlaşılan işlemlerde ve davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.