17. Hukuk Dairesi 2016/10399 E. , 2019/4869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı,asıl davanın kabulüne birleşen dosyada, davalılar ... ve ... Temizlik Maden San. ve Tic. A.ş yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı asıl ... ve davalılar ... ve ... Temizlik Maden San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili asıl davada; 13.05.2000 günü ... Belediye Başkanlığının temizlik işlerini yürüten ... Kolektif Şirketi çalışanı davalı ... yönetimindeki ... Belediyesine ait ... plakalı çöp kamyonunun müvekkilin oğlu ..."inde aralarında bulunduğu 4 kişiye çarparak yaralamalı ve ölümlü trafik kazasına sebebiyet verdiğini, davalı ..."in kazada 8/8 oranında kusurlu olduğunu, ..."in beyin kanaması ve iç organ yırtılmasından gelişen iç kanama sebebiyle vefat ettiğini, ..."in ilkokula gittiğini, ailenin tek çocuğu olduğunu, ileride küçük ..."in desteğine muhtaç olduklarını, müvekkillerinin çocuklarının ölümü nedeniyle
cenaze giderlerinin yapıldığını, tek çocuklarının vefatı nedeniyle çok elem ve üzüntü yaşadıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları ve talepleri saklı kalmak kaydı ile ... için 250,00 TL, ... için 750,00 TL maddi tazminat ile ... için 7500,00 TL, ... için 7.500,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 16.000,00 TL"nin, birleşen davada ise, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, anne ... için 8.879,00TL, baba ... için 2.698,00 TL olmak üzere toplam 11.577,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalıları vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın kabulü ile davacı ... için 15.250,00 TL, davacı ... için 5.750,00 TL maddi, davacılar için ayrı ayrı 7.500,00 TL manevi tazminatın 13/05/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, birleşen dosyada, davalılar ... ve ... Temizlik Maden san. ve Tic. A.Ş yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, davacı ... için 8.879,00 TL, davacı ... için 2.698,00 TL maddi tazminatın davalı ..."den 13/05/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı asıl ... ve davalılar ... ve ... Temizlik Maden San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasında ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297.maddesinin 1/c bendinde hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin
bulunması gerektiği hükme bağlanmış, maddenin 2. fıkrasında ise; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”düzenlemesi getirilmiştir.
Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin,delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür.Gerekçe,hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini kendiliğinden araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472).
Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bununla birlikte;Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının da açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o
davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Eldeki dosyada ise; hükme esas alınan 12.03.2015 tarihli ek aktüer raporunda davacı anne ..."nin 1974 doğumlu olduğunun kabul edilmesi halinde net maddi zararın 24.129,03 TL, nüfus kaydına göre 1979 doğumlu olduğunun kabulü halinde ise net maddi zararın 20.002,45 TL olduğu bildirilmiş olmasına rağmen, yerel Mahkemece temyize konu kararın gerekçesinde dosya kapsamı ve bilirkişi ek raporu ile çelişki oluşturacak şekilde; 12/03/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda; anne ..."in 1974 doğumlu olduğunun kabul edilmesi halinde net maddi zararın 20.002,45 TL, 1979 doğumlu olduğunun kabulü halinde ise net maddi zararın 24.129,03 TL olduğu hesap edilerek bildirildiği ifade edildikten sonra, davacı ..."in yaşının düzeltilmesi için açılan dava reddedilerek Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğinden, nüfus kaydındaki doğum tarihi(1979) esas alınarak yapılan aktüerya hesabına göre talep edebileceği tazminat miktarı olarak 24.129,03 TL"nin hükme esas alındığı belirtilmiş ve anne ... yönünden 24.129,03 TL tazminata hükmedilmiştir. Bu bakımdan gerekçe kendi içinde çelişkili olduğu gibi, gerekçe ve hüküm fıkrası arasında da çelişki yaratılmış olup, bu durum tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebebine göre; davalı asıl ... ile davalılar ... ve ... Temizlik Maden San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan ve resen görülen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı asıl ... ile davalılar ... ve ... Temizlik Maden San. ve Tic. A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..., ... Belediye Başkanlığına ve ... Temiz. Maden San. ve Dış Tic. A.Ş."ye geri verilmesine, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.