Esas No: 2021/3472
Karar No: 2022/172
Karar Tarihi: 26.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3472 Esas 2022/172 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3472 E. , 2022/172 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3472
Karar No : 2022/172
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… vasisi …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ :Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 01/06/2021 tarih ve E:2017/5262, K:2021/1660 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisaklı ve irtibatlı olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve 6749 sayılı Kanun'un 3,4/2 ve 10. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 01/06/2021 tarih ve E:2017/5262, K:2021/1660 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş, ayrıca davacının 6749 sayılı Kanunun 10. maddesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istemi anılan maddenin Anayasa Mahkemesinin 24/07/2019 tarihinde E:2016/205, K:2019/63 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle yerinde, aynı Kanunun 3. ve 4/2. maddeleri ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ...Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar karar verildiği ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddedildiği, bu kararın temyiz edilmesi sonucunda da Yargıtay ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla temyiz isteminin reddiyle mahkumiyet kararının onanmasına karar verildiği ve davacı hakkında verilen mahkumiyet hükmünün 24/09/2019 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "Bylock CBS Sorgu Sonucu Raporu" ile "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı" ve davacı hakkında verilen mahkumiyet kararının incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği, davacının "…" ID numarasıyla kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına. ByLock kullandığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama ve ceza bulunduğu için ceza hukukuna dair tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği; kararda yer verilen tetkik hakimi görüşlerinin kendisine tebliğ edilmeyerek çekişmeli yargılama ilkesinin ihlal edildiği, aynı şekilde Danıştay Savcısı görüşünde de yer verilen hususlarla birçok temel insan hakkının ihlal edildiği; geçerliliği sadece OHAL süresi ile sınırlı olan bir düzenlemeye dayalı olarak uygulanan cezanın yasal dayanağının olmadığı, hukuka aykırı düzenlemeler içeren 667 sayılı KHK'nın dava konusu olayda uygulanma olanağının bulunmadığı; ByLock gibi herhangi bir şifreli haberleşme programı kullanmadığı, ByLock verilerinin elde ediliş yöntemi itibarıyla hukuken geçerli delil olmadığı, hukuki bir özelliği bulunmayan ve MİT tarafından hazırlanan ByLock verilerinin hiçbir şekilde güvenilirliğinin bulunmadığı; itirafçı tanık/sanık beyanlarının baskı altında alındığı ve gerçeği yansıtmadığı, tanık ifadesinde suç işlediğine dair bir iddianın bulunmadığı; süreçte çekirdek haklara dokunulduğu; orantılılık, ölçülülük, doğal hâkim, öngörülebilir kanun, suç ve cezaların kanuniliği ilkelerinin, adil yargılanma, savunma, özel hayata saygı, eğitim, mülkiyet, örgütlenme, makul sürede yargılanma haklarının, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği; anayasal hâkimlik teminatına aykırı işlem tesis edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 01/06/2021 tarih ve E:2017/5262, K:2021/1660 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 26/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.