Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7210
Karar No: 2018/3727
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7210 Esas 2018/3727 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/7210 E.  ,  2018/3727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2013 yılında yapılıp 01.04.2013 ila 30.04.2013 tarihleri arasında ilan edilen 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu çalışmasında, Ümraniye ilçesi, Ihlamurkuyu mahallesi, 369 ada 1 sayılı 356,38 m² yüzölçümündeki taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı yazılarak “Bahçe” vasfıyla taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, taşınmaz bahçe olarak Hüseyin oğlu ... ve Mehmet oğlu ... nin üzerindeki bina ise Mehmet oğlu ... ve Hasan oğlu ... ve Mustafa oğlu ... in fiili kullanımındadır." yazılarak Hazine adına tesbit edilmiş, süresinde ... mirasçıları tarafından açılan dava sonunda ... 2. Kadastro Mahkemesinin 21.10.2015 gün ve 2013/501-57 sayılı kararı ile beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhi iptal edilerek beyanlar hanesine “ taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 190,60 m2’lik kısmının bahçe ve bina olarak Hasan Sofuoğlu mirasçıları, (B) harfi ile gösterilen 165,78 m2’lik kısmının bahçe ve bina olarak Sururi Ezbiderli mirasçılarının fiili kullanımındadır” şeklinde şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 08.12.2015 günü kesinleşmiştir.
    Davacı Sururi Ezbiderli mirasçıları vekili 04.11.2015 harç tarihli dilekçesiyle; murislerinin Üsküdar, Dudullu mahallesi, 46 parseli 1969 yılında satın aldığını, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı nedeni ile tapusunun iptal edildiğini, daha sonra kadastro çalışmaları içinde 369 ada 1 parsel numarası verilerek orman sınırları dışına çıkartıldığını, Hazine adına tescil edildiğini, üzerine de zilyetlik şerhi konduğunu, 6292 sayılı Kanun gereğince, adlarına tapuya tescili için talep de bulunduklarını, ancak Anadolu 2. Kadastro Mahkemesinin 2003/501 E. sayılı dosyası sebebi ile red edildiğini, bu dosyanın beklenerek 369 ada, 1 parselin Alemdağ caddesine cepheli olan kısmının eski 46 parsel olduğunun tespiti ile Sururi Ezbiderli mirasçıları olarak kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile Ümraniye ilçesi, 369 ada 1 parselin 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince 16578/35638 payının Hazineden iptali ile tevsiyan 66312/142552 pay kabul edilerek, 16578/142552 payın ..., 8289/142552 payının Belkıs Ezbiderli, 8289/142442 payın ..., 8289/142442 payın Birgül Derya Tekaslan, 8289/142442 payın ..., 8289/142442 payın ... , 8289/142442 payın Belgin Gül Ozan adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    -2-
    2017/7210 - 2018/3727

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    19/04/2012 günü yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7/1-a) maddesi; "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir."
    7/1-b) maddesi; "Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen yada özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz." hükmünü içermektedir.
    Somut olayda, davacılar 18.12.1969 tarih 58 sıra nolu tapuda kayıtlı taşınmazlarının orman sınırları içinde kalması nedeni ile tapusunun iptal edildiği iddiasıyla, 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz iade istemiyle dava açmış iseler de; mahkemece taşınmazın 2/B alanında kalıp kalmadığı ve dayanılan tapu kaydının 6292 sayılı Kanunun 7/1-b maddesinde sayılan tapulardan olup olmadığı yönünde araştırma yapılmaksızın kök tapunun 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında kaldığı ve bedelsiz iadeye tabi yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamının incelenmesinde; davacı yanın dayanağı tapu tüm tedavülleri ile getirilip zemine uygulanmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan tüm orman kadastrosu çalışmalarına ilişkin evraklar ve tahdit haritasının getirilerek taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumunun belirlenmediği, bu hali ile taşınmazın evveliyatı hakkında yapılan araştırmanın yeterli olmadığı görülmüştür.
    O halde; mahkemece öncelikle, dayanılan tapu kaydı tüm gittileri ile getirtilmeli, kadastro sırasında herhangi bir taşınmaza revizyon görüp görmediği belirlenmeli, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan tüm orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı 1/5000 ölçekli orman tahdit harita örneği bulundukları yerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 05/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır… Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas
    -3-
    2017/7210 - 2018/3727

    alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20/11/2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli. Bu şekilde yapılacak bir araştırma, inceleme sonucunda taşınmazın 2/B alanında kalıp kalmadığı ve dayanılan tapu kaydının 6292 sayılı Kanunun 7/1-b maddesinde sayılan tapulardan olup olmadığı da tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi